Evett zaman hızlı geçiyor ve şuan ikinci bölümü yayınlıyorum. Umarım beğenirsiniz. Oy atmayı ve yorum yapmayı unutmayın iyi okumalar dilerim.
* * * * * ** * * * * * * ** * * *
- Hayal Akgül-
Bahar abisinin omzunda içli içli ağlıyordu. Burak Bey benim gibi ayakta duruyorken ben sırtımı Baharlara dönmüş sadece kapıya bakıyordum. Telefonumdan saati kontrol ettiğimde ameliyata gireli iki saat olduğunu gördüm içimden dualar etmeye devam ederken arkamdan bir ses "Hanımefendi isterseniz oturun sizde çok yoruldunuz. Hatta evinize gidebilirsiniz."
Arkamı döndüğümde konuşan kişinin Gerçek Bey olduğunu gördüm. Söylediği şeylere kaşlarımı çatıp "Teşekkürler ancak böyle iyiyim. Ayrıca bu durumda ne Cemre teyzeyi ne de Bahar'ı yalnız bırakmam."
Bir şey söylemezken sadece gözlerime bakıyordu. Gözlerimi kaçırmak istesem de sanki tutsak etmişti bakışlarıyla. Bahar'ın sesi ile ikimizde dikkatimizi oraya verdik.
"Hayal telefonun çalıyor."
Elinde titreyen telefonumu alıp ekrana baktım arayan dedemdi. Bu saatte aramasına şaşırdıktan sonra koridorda boş bir yer bulup telefonu açtım.
"Alo dedeciğim hayırdır inşallah."
"Kızım asıl sen söyle kaç kere aradım. Dönmedin."
"Sende bu saatte arayayım mı dedin? Dede bak eğer peşime yine birilerini gönderdiysen bu sefer sinirlenirim."
"Hemen celallenme güzel kızım annen dediydi arkadaşlarıyla uyanıktır diye."
"Anladım."
"Sen ne yapıyorsun?"
"Arkadaşımın annesi rahatsızlandı apar topar hastaneye geldik dedeciğim daha sonra konuşsak olur mu?"
"Tamam Hayal'im çok geçmiş olsun dileklerimi ilet."
"Başımın üstüne dedeciğim."
Telefonu kapatıp arkamı döndüğümde Gerçek Bey arkamda duruyordu. Ona doğru ilerlediğimde "Bahar'ı sakinleştirip buraya kadar getirmişsiniz teşekkür ederim."
"Bahar benim dostum Cemre teyze de benim için çok değerli. Teşekküre lüzum yok Gerçek Bey ben sadece insanlığımı ve dostluğumu yaptım. Cemre teyzenin durumunda bir değişiklik var mı?"
"Yok ameliyat hala devam ediyor birileri çıksa bile konuşan biri yok."
Anladım dercesine kafamı salladım. Göz altındaki morluklardan uykusuz olduğu belliydi ayrıca uzun yoldan gelmişti.
"İsterseniz siz biraz dinlenin yol yorgunusunuz. Ben zaten Bahar'ın yanındayım."
"Olmaz istesem de uyuyamam annem o ameliyathaneden çıkmadan."
"İnşallah sağ salim çıkacak içinizi ferah tutun."
Bahar'ın yanına ulaştığımızda ameliyathanenin kapısı açıldı. Cemre teyzeyi götürürlerken hepimiz doktorun yanına gittik.
"Hastanın yakınları?"
"Ben oğluyum doktor bey. Annemin durumu nasıl?"
"Beyefendi annenizi tam zamanında getirmiş hanımlar. Küçük bir damar tıkanıklığı büyütülecek bir şey değil ancak yediklerine, hareket seviyesine dikkat etmeli. Gerekleri testleri yapıp emin olduktan sonra annenizi taburcu edeceğiz şimdi normal odaya geçecek. Geçmiş olsun."
Hepimizin ağzından teşekkür çıkarken. Derin bir nefes almıştım, korkulacak bir şey değildi ve bu iyiydi. Bahar'a döndüğümde az da olsa rahatladığını görmüştüm. Empati kurmak bile istemediğim bir olaydı. Annem ve babam beni yıllarca beklediği için aile içinde gözbebeği olarak büyütülmüş bir çocuktum, yıllarca evden eğitim görüp sadece üniversite için dışarı çıkartılmıştım. Arkadaşım olamayınca kendime kitap karakterlerini arkadaş edinmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AKİS +18
General FictionAkis, yansıma demekti. Hayatı boyunca göz bebeği olarak büyümüş yazar bir kadın Hayal Akgün ve hayatın acımasızlığıyla çok erken başa çıkmak zorunda kalmış polis bir adam Gerçek Saygın. Ve birde bir seri katil, bu iki hayatın kesişme noktası. "Katil...