Bölüm 12

76 14 28
                                    

Yepyeni bir bölümle karşısınızdayım umarım beğenirsiniz. 

Yorumlarda buluşalım. 

İyi Okumalar.

************************

"Tamam anneciğim söz hep haberdar edeceğim seni hadi dikkatli gidin."

Annemi son kez öperken hala gözleri yaşlı bana bakıyordu. Dedem yanıma gelince artık arabaya binebilmişti. Dedem bana küskün bir ifade ile bakarken "Bakma bana öyle aradığım cevaplar olduğunu biliyorsun." dedim.

Başını ağır ağır salladı. "Biliyorum bilmesinde de benim yüzünden sana zarar gelmesinden korkuyorum kızım. O katil benim yüzümden sana da musallat oldu ben bundan kaçarken sen üzerine üzerine gidiyorsun."

Ellerini sıktım. "Söz başımı belaya sokarken yalnız olmayacağım." Dediğime güldü. 

Saçımı okşadı "Sakın dediğimi unutma sen benim torunumsun seni ben yetiştirdim."

Kafa salladım. "Bu benim kanımda var diye boşuna demiyorum ayrıca Tuğkan'ı gizlice gönderme gelsin insan gibi yanımda dursun. İçin anca böyle rahatlayacak biliyorum."

Dedem yine o gurur duyma ifadesi ile bakıyordu. Ne kadar sırlar da olsa tek bir gerçek vardı o da sevgi. Benim için aile sevgisi daima önemli olmuştu. Az kişiyle büyüyüp herkese fazla bağımlı olan biriydim sanırım, kitap karakterlerimi bile kıskanırdım. 

"Aynı kan olmasaydık da seni ben yetiştirdim kızım sakın bunu unutma."

Gülümsedim, gözlerim dolmuştu. Ailemi çok seviyordum. Sokağa giren araba sesiyle bakışlarımı oraya çevirdim. 

Güralp ve Gerçek arabadan inmiş bize bakıyorlardı. Neye bulaştığımı şimdi fark ediyordum. Bu yolun sonucunda ne olacaktı bilmiyordum ama heyecanlıydım. Dedem son bir kez bana bakıp arabaya bindi ve uzaklaşmaya başladılar. 

Gözlerimden akan yaşları elimin tersiyle sildim. Gözüme sokulan peçeteyle refleks olarak kendimi geri çekmiştim. Güralp elindeki peçeteyi bir kere daha uzattı. Bir peçeteye bir de onu uzatan adama baktım.

Ne zamandır tanıyordum? Neden kendimi böyle bir maceraya sokmuştum? Bunların cevabı bende miydi, onlarda mıydı yoksa katilde miydi? Bunların hepsini zaman gösterecekti.

Boğuk bakışlarım bir süre gidip gelirken kendimi tutamayıp kollarımı Güralp'e doladım. Kafam göğsüne denk gelirken göz yaşlarım daha da artmaya başlamıştı. Regl mi olacaktım acaba demeden kendimi alıkoyamadım.
Titrek sesimle konuşmaya başladım.

"Ailem onlar benim Güralp başka kimsem yok ama tehlikeli diye..." Tişörtüne burnumu sildim. "Valla bak dedemle konuştuk bana dosyaları bıraktı, konuştuk ama olmaz dedi benim tek başıma yapmak istememi anladı." Burnumu bir kez daha silip yüzümü kaldırdım. Bana iğrenerek bakmasını beklerken o şefkatle bakıyordu. "Ailemi korumak için anlıyorsun değil mi beni?"

Sırtımı okşayan elleri son cümlemle kaskatı kesilmişti. Dolmuş gözleri bana baktı dudaklarını alnıma yasladı. Fısıldayarak "Anlıyorum güzelim. İnan çok iyi anlıyorum."

                                   *

Aynadaki yansımama baktım. Gözlerim şişmişti dudaklarım ise ördeğe dönmüştü bile. Her ağladığımda etkisi uzun süre geçmiyordu. Yüzüme bir kez daha soğuk su çarptım. Derin bir nefes verdim. Yapabilirdim bunu başarabilirdim. Sadece bir seri katilin yakalanmasına yardım edecektim. Peki niye, ben deli miyim? İkinci soru tartışılır ancak dedem sayesinde bende oyuna girmiştim.

AKİS +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin