Bölüm 6

197 17 9
                                    

Herkese merhabalaar! Umarım güzel bir hafta geçiriyorsunuzdur. Benim açımdan yoğun ve ağır geçen bir hafta vize haftama çok az kaldı ve ben çalışmaya yeni başladım. Haftaya belki bölüm atamayabilirim. Çünkü iki haftadır İkiz Melezler (İlk başladığım ve asıl olan kurgum)'e yeni bölüm atamadım. Biraz yazdım ancak onun bölümleri fantastik bir hikaye olmasından dolayı daha uzun oluyor ve uzun sürüyor. Burada 1500 kelimeden sonra bölümü okeylerken onda 3000- 4000 skalasında ilerliyorum. Sizi oraya da davet ederim 1o bölüm gibi gözüksede içerik gereği 20 bölümlük gibi açıkçası.

Normalde bu kadar fazla konuşmam ama özlemişim sanırım. Günlerdir giremiyordum iyi geldi bölümü gece tamamladım. Ancak daha fazla insana ulaşması adına bugün bu saatte paylaşıyorum.

Umarım beğenirsiniz. İyi Okumalar Dilerim :)

* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *

-Hayal Akgül-

Güralp ile dedem ciddiyetle konuşurken hala yaşadığım şoktan çıkmaya çalışıyordum. Daha bu sabah konuşmuştuk. Ben mi kendimi anlatamamıştım yoksa dedem mi beni anlamak istemiyordu, anlayamıyordum artık. Güralp'in dedemi tanıması bana ikinci şoku yaşatırken araya girme arzuma engel olamadım.

"Bir saniye siz... Siz nereden tanışıyorsunuz?"

İkisi aynı anda bana dönerken Güralp'in kaşları çatıktı sanırım bu bilgiyi bilmediğimi yeni anlamıştı dedem ise konuyu kapatmaya çalışır gibi "Sen üniversite diye buraya geldiğin sene Güralp Bey bizim oraya tayin edilmişti. Burada ikinizin beraber çalıştığını bilmiyordum. Bilsem..."

Sözünü kesen Güralp "Bilseniz?"

Dedem gülümsemeyle "Bilseydim bu kadar endişelenmezdim. İşin de en iyilerden biri Güralp Bey."

Güralp samimi olmadığı her halinden belli bir gülümsemeyle

"Teşekkürler Osman Bey ancak bu hala neden benim olay yerimde olduğunuzu açıklamıyor."

Benden önce araya giren amir "Güralp, düzgün konuş oğlum. Osman abi yıllarını bize vermiş bir adam. Pekala gelebilir buraya."

Güralp sessizce onaylarken olay yerini incelemeye devam etmek için aramızdan uzaklaşmıştı. Dedemle göz teması kurmadan Gürap'in peşinden ilerledim.

Birkaç saatin ardından dosya hazırlamaya karakola dönmeye hazırlanıyorduk. Güralp'ten bir saniye isteyip elimdeki anahtarla dedemin yanına koştum. Gerçek'in orada olduğunu sonradan fark etsem de duruşumu bozmadım. Elimdeki anahtarı dedeme uzatıp "Evin anahtarı benden önce eve gidersen diye. Ben arkadaşıma yedeğini verdim senden erken gidersem ondan alırım. Karakolda duracağım biraz, orada yazmak daha rahat oluyor."

Dedem uslu bir çocuk edasıyla başını salladığında daha fazla durmanın bir manası olmadığını anlayıp Güralp'in aracına ilerledim. Şoför koltuğuna geçmiş telefonuna kaşları çatık bir şekilde bir şeyler yazıyordu. Yanına oturduğumda hala fark etmeyince kapıyı sertçe kapattım. Sıçrarken elindeki telefon az daha düşüyordu, hızlı bir manevrayla kurtarıp kapatma tuşuna basıp cebine yerleştirirken bir yandan da bana söyleniyordu.

AKİS +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin