Final 1/2

62 6 2
                                    


Aynadan kendimi izliyordum. Acık kahve saçlarım sıkı bir at kuyruğu yapılmış, yüzümü ön plana çıkmartılmıştı.

Son iki yılda çok olay yaşanmıştı. Ama en büyükleri bendim. Jason ile evlenecektik. Evet, bu doğruydu. Daha iki hafta önce teklif etmişti evlenmeyi. Bense hiç düşünmeden kabul etmiştim.

Ama bruce buna sıcak bakmamıştı. Bir de bunun üzerine stephanie ve tim de evlenmek istediklerini beyan ettiklerinde bruce iyice sinirlenmişti. Bizimdaha çok toy olduğumuzu, doğru düzgün karar veremeyeceğimizi ve bunun bir gençlik hevesi olduğunu dile getirmiş, buna şiddetle karşı çıkmıştı.

Fakat yoğun ısrarlarımız nedeniyle bir anlaşma yapmıştık. Şu an bir nişan yapılacaktı. İki çift birden duyurulacaktı medyaya. Ve iki yıl nişanlı kalacaktık. Eğer iki yılın sonunda birbirimizi gerçekten seviyorsak evlenecektik. Normalde çifte düğün olacaktı fakat jason buna kesin bir dille karşı çıkmıştı. Öyle özel bir günün sadece bizlere özel olması gerektiğini söylemişti. Bruce ise bunu haklı bulup düğünlerin arasına bir hafta koymuştu.

Her şey mükemmeldi. Bize kalan tek şey sadece beklemekti. İki yıl. Buna nasıl katlanacaktım. Dedemle yaptığım anlaşma ne zaman çalacaktı kapımı? Belki uzun yıllar sonra, belki de sadece birkaç saat sonra. Yüzüme henüz makyaj yapılmamasının tahatlığıyla gözümde biriken yaşları saldım. Bu kadar belirsiz bir çizginin ortasındayken jason ile bir hayat kurmak bencilceydi.

Ve bu canımı yakıyordu.

O sırada saçımla ilgilenen kuaförler bunu fark etmişti fakat bunu bana sorma yetkileri olmadığı için susuyorlardı. Gözyaşlarımı sildim. "Şey, bir an çok duygulandım da. Siz beni umursamayın. Devam edin." Sahte gülümsemem onları inandırmış olmalı ki saçımın uçlarına yaptıkları kalın maşayı dağıtmaya devam ettiler.

Çok geçmeden sıra yüzüme gelmiş, benim tabirimle badana, onların tabiri ile makyaj seansı başlamıştı. Bu en sıkıcısıydı. Öyle ki yanımda cass ve ya babas olmasını o kadar çok isterdim ki. Fakat şu an onların tek derdi misafirlerdi. Yukarı çıkacak vakitleri yoktu. Sonunda makyaj da bitince ayağa fırladım.

"Ay tamam! Çıkın da biraz nefes alayım!" Kuaförleri ite kaka odamdan çıkardım ve kapıyı yüzlerine kapattım. Derin bir nefes aldım. Bunalmıştım. Mutluydum tabiki de mutluydum fakat içimde sönmek bilmeyen bir pişmanlık vardı. Çıktığım bu yolun geri dönüşü yoktu.

O sırada çalan kapı ve içeri giren babs beni o kadar rahatlatmıştı ki. Yükülü olduğunu umursamadan kucağına atlamıştım. Kollarını çok geçmeden bana sardı ve sırtımı okşamaya başladı. Gerek yakında bie anne olacağından, gerek te dahageçen yıl evlendiğinden beni en iyi o anlayabilirdi. "Sakin ol." Diye fısıldadı kulağıma.

"Biliyorum inanılmaz bir şey fakat inan bana alışıyorsun. Sadece zaman." Peki benim yeterli zamanım varmıydı? Kendimi her an ölecekmiş gibi hissediyordum. "Korkuyorum." Diyebildim sadece. "Tüm bu sevincimin kursağımda kalmasından korkuyorum." Sırtımı sıvazlayan eli beni rahatlatıyordu. "Tehlikeli bir hayat yaşıyoruz. Bunu biliyorum ama eğer birisini çok sevdiysen tanrı sizi mutlaka birleştirir."

Yüzümde tatlı bir tebessüm oluştu. "Tamam! Kalk artık üzerimden! Seni daha fazla taşıyamam." Dediği şey ile ona fazla yüklendiğimi ancak kavrayabilmiştim. Hızla geri çekildim. "Kusura bakma. Fark etmemişim." Sorun değil dercesine elini savurdu. "Seni almaya gelmiştim. Nişan başlamak üzere."

Dediği şey ile gözüm duvardaki saate ilişti. Gerçekten de çok az kalmıştı. Hızla hole çıktım. "Hadi ne bekliyoruz!" Merdivenlerden indim ve kocaman salona baktım. Bir sürü insan burada bizim için gelmişti. Şaşırmamıştım. Sonuçta milyarder bruce wayne'nin üvey de olsa canından çok sevdiği çocukları nişanlanıyordu.

Gotham'ın Puslu Sokakları 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin