Muhteşem dörtlü monitörün başında perinin yanında kalan arkadaşlarını araştırıyorlardı. ''Anladıgım kadarıyla tek reşit olan peri. Değerleri önümüzdeki beş ay içinde reşit olacak.''Jason kaşlarını çattı. ''Ne yani peri dışındaki arkadaşları kaçmış mı?'' Tim kafası ile onayladı. ''Maalesef bu beş ay kaçak hayatı yaşayacaklar.'' Dick monitör ile iç içe girmiş kardeşinin omzunu tuttu. ''Onları ispiyonlayacak mıyız?'' Dörtlü birbirine baktı.
''Peri yıllar sonra kendine bir kaç arkadaş bulmuş, bence onları ayırmaya-'' Timin sözünü kesti damian. ''Onlarla uğraşacak vaktimiz yok. Peri kendi başının çaresine bakabilir.'' Dick kafasını iki yana salladı. ''İşte bundan hiç emin değilim.''
Jason saate baktı. ''Çocuklar, bence bu günlük yeter. Zaten devriye olması gerekenden çok daha sıkı geçti. Bence dinlenmemiz gerek.'' Tim kafası ile onayladı. ''Cidden yorucuydu. Sanırım gotham suçluları bizim hiç dönmeyeceğimizi sanmış...''
Jason yarım bir gülümseme attı. ''Rüyalarında görürler.'' Dick ellerini çırptı. ''Hadi! Herkes yatağa! Yarın çok işimiz var.'' Alfred çoktan yatmıştı. O bile dayanamamıştı günün yorgunluğuna.
*****
''Kim benim alarmını sabahın onuna kurdu! Söyleyi çabuk birine vurmam gerek!'' Jason sinirle merdivenlerden inerken bir yandan da söylenmeyi ihmal etmiyordu. ''Ben kurdum efendi jason, güzel bir güne erken kalkarak başlamalısınız.''
Jason son üç basamağı atladı. ''Evin yarısı havaya uçmuş, sen burada nasihat veriyorsun. Alf, idolümsün!'' Alfred gülümsedi ve dün toparlanmış olan mutfağa girdi. En azından bomba balo salonu gibi çok da gerekli olmayan bir tarafa isabet etmişti.
Jason uykusuzluktan doğru düzgün açamadığı gözlerini ovaladı ve mutfağa girdi. ''Lütfen efendi jason, kahvaltıya oturmadan önce bir elinizi yüzünüzü yıkayın. Jason onu umrsamadan sandalyeye oturdu. ''Eğer elimi yüzümü yıkarsam uykum kaçar.''
''Öyle diyorsanız bu sabah size kahvaltı yok efendi jason.'' Jason sinirle yerimden kalktı. ''Niye hâlâ inat ediyorum ki? Ben kahvaltıyı dışarıda yerim.'' Bir hırsla mutfaktan çıktı ve motoruna atladı. Ki o sırada cüzdanını almayı unuttuğunu fark etti.
Bir süre malikaneye bakıp girip alsam mı yoksa almasam mı diye düşündü. Sonra aklına gelen fikir ile yola çıktı. Eh, sonuçta kız kardeşi kahvaltı kraliçesiydi.
*****
Peri
Sabah kalkar kalkmaz tabiki de kahvaltı yapmaya başladım. Başka ne yapabilirdim ki? Hem buradakilere tü k kültürünü tanıtmak için, hem de Türkiye'yi cidden çok özlediğim için. Bu tarz şeyler kendimi oradaymış gibi hissettiriyor.
Zaten çok geçmeden diğerleri de kalkmış bana yardım etmişti. Ha bu arada dün gece yatmadan önce bir bakkala -Zeta tüpüne- uğradığım için pek çok malzeme vardı. ''İlk kez perinin elinden kahvaltı yiyoruz, umarım zehirlenmeyiz.'' Sinirle hanın ensesine vurdum.
''Sus!'' Ki o sırada yumruklanan kapı ile hepimiz irkildik. ''Yoksa bizi buldular mı!?'' Kafamı iki yana salladım. ''İmkansız, bayan suratsız smhit bu kadar zeki olamaz.'' Sonra yavaş yavaş hol ile karışık oturma odasına girdim ve kapıya elimi koydum.
Delikten baktığımda ise onu gördüm. Neo...
''Sen osun...''
Dermişim. Onu anca rüyamda görürüm. Hızla kapıyı açtım ve yıllardır doğru dürüst görmediğim jason'ın boynuna atladım. O da çok geçmeden beni belimden yakaladı. ''Umarım bana da kahvaltı hazırlamışsındır.'' Ondan ayrıldım ve elimi mutfağa uzattım.
''Buyur gel dükkan senin.'' Gülümsedi ve içeri geçti. ''Ehem... Bu gördüğünüz kişi; Yedi denizlerin hakikinin ikinci oğuludur! Bu kişi prenslikten vaz geçmek istese bile yakası bırakılmayan kişidir...'' Gururla göğsümü gererek konuşmuştum. Jason ise sadece mis gibi kokan masaya bakıyordu.
''Kim?'' Aurora çatık kaşlarla sormuştu soruyu. Göz devirdim ve çok daha düzgün bir açıklama sundum. ''Bruce wayne'nin ikinci oğlu. Kısaca benim abim.''
Hepsi sonunda anlamış olmanın rahatlığı ile derin bir nefes aldılar. Han öne çıktı ve tam elini uzatacakken kate'in ona çarpması ile sendeledi. ''Sen hani şu sosyal medyayı sallayan çocuk musun! Lütfen, lütfen bir fotoğraf çekilelim.'' Evet, kate tan bir fangirl.
''Farkındaysan şu an gözüm kahvaltıdan başka bir şey görmüyor. Kahvaltı bitsin, bakarız.'' Kate yerinde sıçrarken ben masaya bir servis daha açtım ve hep birlikte kahvaltı yaptık.
Kahvaltı sırasında kate fark etmediğimizi sandığı pek çok fotoğraf çekmişti. Neyse o da böyle bir kızdı.
*****
Gereksiz, kısa ve saçma bir bölüm oldu. Ama cananlarım sizi bölümsüz bırakmak istemediğim için bunu attım. Bundan sonraki bölüm uzun olacak ve seriye bir kız karakter katılacak.
Fikirlerinizi yazın, ilk doğru bileni bölümün sonuna koyacağım 💖
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gotham'ın Puslu Sokakları 2
Fiksi Penggemar*BU KİTAP, SERİNİN İKİNCİ KİTABIDIR! Peri ne son yetimhaneye bırakılmıştı, değil mi? Peki orada ne yaşadı? Ya da yarasa ailesini bıraktığı gibi bulabildi mi? Ne kadar kaldı ki orada? Hayatı nasıl ilerledi? Peki bruce affedilecek mi? Her şey karı...