ÖLÜMDEKİ GİZ
"Sizin için ölüm neyi ifade ediyor?" diye bir soru sorulsa herkesin bu soruya vereceği cevap farklı olurdu. Bazıları hüzüne kapılır ölen yakınını hatırlayıp acıyla anlatır, bazıları dalgaya alıp ölüm hiç yokmuş gibi konuşur, bazıları ise düşüncelere dalıp sadece susardı. Susmakta bir cevap değil miydi zaten? Öyleydi, susmakta bir cevaptı. Ve benim de bu soruya verebileceğim cevap tam olarak buydu. SUSMAK...
Evet ben konuşamazdım bu soru karşısında. Konuşursam ağlardım, konuşursam yanardım kül olup savrulurdum.
Ben Eylül, Eylül Yücedağ... Dokuz yaşındayken ablası bir katilin kurbanı olmuş, küçük bir kızken yaşlı bir insanın ruh halini taşıyan birine dönüşmüştüm. Dokuz yaşında bir kızın içi kinle, hırsla ve intikamla dolu olur muydu hiç? Bu yüzden hayatımı, ablam gibi masum insanların katillerini yakalayıp adalete teslim etmeye adamış ve polis olmuştum.
Yakaladığım her suçlu ablamın intikamıydı benim için.
O olayla birlikte; mutluyken mutsuz, huzurluyken huzursuz, sevgi dolu bir insanken hayatını put gibi yaşayan bir insana dönüşmüştüm. Ta ki o güne kadar. O soğuk buz gibi bakışları olan genç adam hayatıma girene kadar...
Tanıtımı okuyup devam etmek istemeyenler bir kaç bölüm daha okuyun, fena saracak...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜMDEKİ GİZ
Mystery / ThrillerYalanlar, gerçeklerin buğulanmış yansımasıdır... Hikayem devam ediyor...