Bölüm On Bir

2.4K 252 27
                                    

Yanaklarım ıslanmış halde bağırarak yerimde sıçradım.

''Beni bulun!''

Ellerimi bile kıpırdatamıyorken birkaç dakika öylece durdum. Etrafıma bakınırken hala Tuna'nın bana verdiği odada olduğumu gördüm.

Dizlerimi kendime çekerken ellerimi yüzüme kapattım.

''Lütfen beni bulun.'' diye fısıldadım avcumun içine. Çenem titreyip göz yaşlarım dudaklarımdan aşağı kayarken odanın kapısı tıklatıldı.

''Maya?''

Burnumu çekerek başımı kaldırdım ve hemen göz yaşlarımı elimle sildim. Yataktan kalkarken sesimin aciz gibi çıkmaması için derin nefesler alıp veriyordum. Önce şifonyeri çekip sonra kapıyı araladım.

Tuna endişeli bir ifadeyle araladığım kadarıyla bana bakıyordu. ''İyi misin?''

''Evet.''

''Ağlıyor musun?''

''Hayır.'' dedim. ''İyiyim.''

''Bir şeyler hazırladım, aç mısın?''

''Geliyorum şimdi.''

Tam kapıyı kapatacakken beni durdurdu. ''Kapının arkasındaki şifonyer mi?'' dedi şaşkınca.

Bir ona bir kapının arkasına baktım. ''Yo.''

''Ama görüyorum?''

Tek elimle şifonyeri iterek gözükmemesini sağladım. ''Şu an görmüyorsun.''

Ellerini havaya kaldırdı. ''Peki. Tamam. Üstelemiyorum.''

Beş dakika sonra odadan çıkıp mutfağa geçtiğimde burnuma dolan mis gibi kokularla kendimi bir anlığına annemin evinde hissettim.

Tuna da sanki annemmiş gibi ''Hadi hemen otur.'' dediğinde bu hissimi körükledi.

''Sana en iyi yaptığım yemeği yaptım.''

''Neymiş?''

Arkasını döndü ve bir tabağı masanın ortasına koyarak gururla gerildi.

''Menemen.''

Ağlamaktan ve berbat bir gecenin ardından şişmiş gözlerime rağmen gülmeyi başardım.

''Sanırım şu duruma göre olabileceğim en mutlu andayım.''

''Dünden beri beni çok şaşırtıyorsun. Şimdi de güldün. Yok artık.''

Gözlerimi devirerek ''Ben de bir insanım. Duygularım var.'' dedim

Karşımdaki tabureye otururken eliyle suratımı göstererek ''Şu hareketi o kadar sık yapıyorsun ki gözlerin öyle kalacak.'' dedi.

''Hangi hareketi?''

Beni taklit ederek gözlerini devirdi. ''Bunu.''

''O kadar sık yapmıyorum.''

''Sürekli yapıyorsun.'' dedi ve durumun ne kadar ciddi olduğunu göstermek ister gibi vurguladı. ''Sü-rek-li.''

O kadar üstüne basa basa söylemişti ki geriye dönük düşünmem gerekti. Gerçekten sürekli yapıyor muydum?

''Ciddi misin yoksa abartıyor musun?''

''Çok ciddiyim. Bugün üçüncü günümüz ama 72 saatin 70 saati bu hareketi yaptın diyebilirim.''

Daha önce hiç fark edemediğim bu durumu biraz düşünecektim. Eğer sürekli yapıyorsam insanların neden beni uzaktan soğuk veya kibirli gördüklerinin cevabını bulmuştum.

MAVİ AY (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin