Play Game / Gambling

645 62 145
                                    

*****

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

*****

İstediğim ilgiyi görürse bu bölüm en başından en sonuna kadar ayrı bir kurgu olacak. Bu yüzden düşüncelerinizi söylemenizi çok istiyorum :')  Bunu bilerek okursanız sevinirim, keyifli okumalar.

*****

Her yer gürültülü taş sesleri ile doluydu. Yeşil örtülü masaların etrafında dizilmiş çeşit çeşit insan vardı. Kimi oynadığı kumarı kaybettiği için üzgün kimi aynı sebepten sinirliydi. Kimi ise yüzündeki sinsi sırıtışı ile rakibinin donuna kadar alacak olmasının sevincini yaşıyordu. Burada iyi oynayan kazanmazdı; iyi hile yapan kazanırdı.

Üzerindeki siyah ceketi yakalarından tutup omuzlarına doğru çekti. Ceketin içine bir şey giyme gereği duymadığından göğsü olduğu gibi açıktı. Kollarını hareket ettirdikçede ince beli gözler önüne seriliyordu. Bacaklarını ve kalçasını sımsıkı saran siyah pantolonu ve sarı dalgalı saçlarının arasına kattığı pembe ve mor tutamalar ise sadece onun bildiği bir sinsilikle alnının üstünde salınıyordu.

Kumarhaneden içeri girdiğinde her zamanki gibi yaptığı ilk şey etrafı incelemek olmuştu. Kimin kazanıp kimin kaybettiğini gözlemliyor bu süre içersinde korumalardan birinin onu fark edip patronun odasına kadar eşlik etmesini bekliyordu.

Elbette Park Jimin'in fark edilmesi zor değildi. Daha içeriye girdiği ilk andan herkes onun burada olduğunu bilirdi fakat kimse kafasını çevirip ona bakmaya cesaret edemezdi. Patrondan korktukları kadar kimseden korkmazdı bu adamlar. Patronun olana bakmak demek ise o çok korktukları patronla yüz yüze gelmek demekti. Henüz kimse buna cesaret edecek kadar delirmemişti.

"Buyrun Bay Park, patron sizi bekliyor."

Jimin arkasını dönüp kendisine yol göstermek için önden giden korumaya göz devirdi. Sanki kendisi yolu bilmiyordu. Bu konuyu Jungkook'la  özel olarak konuşacaktı. Her seferinde bir yabancı muamelesi görmek canını sıkmaya başlamıştı.

Karanlık bir koridordan geçtiklerinde Jimin her seferinde olduğu gibi içine dolan hırsla gözlerini koridorun sonundaki kapıya dikti. Burası bir kumarhaneydi ve Park Jimin oynamasını en iyi bilen kişiydi.

Koruma kapıyı tıklayıp gir komutunu aldıktan sonra Jimin'e yol vermek için köşeye çekildi. Sarışın olan kapıyı açmadan önce ona yandan bir bakış atıp adımlarını patronun odasına soktu.

Jungkook onu gördüğünde büyük ve gösterişli sandalyesinden kalkıp gülümseyerek kollarını iki yana açtı. Aynı anda Jimin'in yüzüne de az önceki dakikaların aksine kocaman ve sevimli bir gülümseme yayıldı.

One Shots Series -{Jikook}-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin