Birbirinden farklı konularla oluşturulmuş her biri birer bölümden oluşan Jikook ficidir.
#bunny 1
#minkook 5
#kookmin 25
#jimin 49
#jungkook 56
Lunastelll🎑⭐
Başlangıç Tarihi:15.03.2022
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ünlü influcerlar fanlarından gizli bir şekilde ilişki yaşıyorlardı. Fakat kapattıklarını zannettikleri kameranın önünde binlerce kişinin karşısında öpüştüklerinde sosyal medya çalkalanmıştı. ______________
"Bebeğim, kucağıma gel."
Jimin sevgilisinden aldığı komutla beraber yapraklarını okşadığı çiçeğin saksısını sehpanın üzerine bırakıp adımlarını koltuğun üstünde oturan Jungkook'a çevirdi. Kolları genişçe açtığı bacaklarının yanında duruyordu ve sırtı tamamen koltuğa yaslıydı. Çok ateşli gözüküyordu. Bu Jimin'in derince yutkunmasını sağladı.
Jungkook'un iki yanda açtığı bacaklarının arasına girip sol dizini koltuğa yasladı. Elini Jungkook'un omzuna koyup destek aldıktan sonra ise bedenini tamamen onun kucağına yerleştirdi. Kucağında oturduğu adam elini pembe saç tutamlarına atıp narince anlından geriye iterken gözlerini onun gözlerinden çekmedi. Onun aksine Jungkook'un bakışları ise aşık olduğu pembelerdeydi. Jimin'in pembe saçları, Jimin'in pembe yanakları ve Jimin'in pembe dudakları onun tek zaafıydı. Jimin başlı başına onun zaafıydı ama onun pembeleri kalbinde büyük ve ulaşılması güç bir yer kaplıyordu. O kadar derindeydi Jimin. En derinde.
Yüzünü yüzüne yaklaştırıp dudaklarına küçük ama hissedilir ıslak bir öpücük bırakıp hafifçe uzaklaştı.
"Sana ölüyorum."
Jimin sırıtıp omuz silkti.
"Bana öl Jungkook, benim için öl. Beni sev, uğrunda ölecek kadar sev. Çünkü ben seni uğrunda yaşayacak kadar seviyorum."
Onların hayatı zordu. İkiside önüne geçemedikleri şekilde şöhrete bulanmışlardı. Jungkook bu işin içine bile isteye girerken Jimin bütün bu şöhreti farkında olmadan kazanmıştı. Cesur sözleri, savunduğu ve inandığı şeyin korkusuzca arkasında durması ve özgüveni onu bu mecrada çok büyük yerlere taşımıştı. Elbette bununla beraber büyük bir nefret peşinden gelmişti ve Jimin popüler olmasını sağlayan özgüveninin bir anda nasıl diplere indiğinde şahit olmuştu. Kırılmıştı, yaralanmıştı ve toparlanmak için elinde hiçbir şeyi yoktu. O yalnız bir çocuktu.
Jungkook'a kadar. Jungkook onun aksine şöhretin beraberinde getirdiği nefreti pekte bir yerine takmamıştı. Ne de olsa hayatında bir kere bile görmediği ve görmeyeceği insanların gereksiz laflarıydı hepsi. Hiçbir başarısı olmayan, kendilerine bile faydaları dokunmayan bir grup insan onların tam zıttı ve başarılı olan birini görüp kendisine olan nefretini o kişiye kusuyordu ve Jungkook bunu kendisine dert edinmeye değer görmüyordu. O çocukluğundan beri bu işin içindeydi ve artık neyin ne olduğunu çok iyi biliyordu.
Bu ikilinin bir araya gelmesi de kısmen bu sebeple olmuştu. Jungkook popüleritesi kendisiyle yarışan bu çocuğun gönderilerinin altındaki nefret yorumlarını gördüğünde gözlerine inanmamıştı. Bu çocuk iyiliği, güzelliği ve özgürlüğü desteklerken insanlar onun arkasında olmak yerine karşısında durmayı seçmişti ve Jungkook Jimin'in bir videosunda nasıl hüzünle ağladığını hâlâ hatırlayabiliyordu. Öfkeden gözünün nasıl döndüğünü ve minik bedeni kollarının arasında saklayıp karşısına geçen o iğrenç insanlarla nasıl savaşmak istediğini de.