...VARIŞ...

194 11 0
                                    

Multimedya da üzeyir var :)

*********
Gözlerimi araladığımda durmuş olduğumuzu gördüm erken mi gelmiştik yoksa ben uykuya çok mu dalmıştım. Kendime gelip gözlerimi ovaladım ve ayağa kalktım otobüsten inip görevlinin de yardımıyla bavulumu aldım. Hemen tuvalete girip kendimi düzeltim hoş görünüyordum. Başarabileceğime inanarak kendimden emin bir şekilde lavabodan çıktım emin adımlarla garajın çıkışına geldim gerenirek derin bir nefes aldım ve kendime ' hadi ' emirini verdikten sonra yürümeye başladım. Burası cidden güzeldi. Mutluydum huzurlu tamam biraz huzursuz olabilirdim ama mutluydum işte bu düşüncelerle yürürken babamın benim için ayarladığı yurdun adresini çıkardım cebimden telefonumdan haritalara girip adresi bulmaya çalışıyordum. Bu esnada ana caddeye vardığımı farkettim. Küçüklüğümden beri şu karşıdan karşıya geçmekte sorunum vardı bu yüzden yeşil ışığın yanmasını bekledim. Yeşil ışık yandığında bir asker edasında yürüyordum ' aman allahımmm !!!' daha iki adım atmıştım ki sokağın başından siyah bir Porsche nin üzerime doğru geldiğini farkettim hem de hızlı bir şekilde her ne kadar bu arabaya hasta olsamda biraz sonra beni öldürecek olması fikri hiçte hoş değildi. Birden dizlerimin bağı çözüldü ve titriyordum şoka girmiştim ve her ne kadar kaçmak istesemde tek yapabildiğim kocaman olmuş gözlerimle üstüme gelen arabaya bakmak olmuştu artık hiç bir kaçışım yok diye düşünerek gözlerimi sıkıca kapadım gözlerim yanıyor kulaklarım uğulduyordu ağlamak istiyordum bağırmak ama koca bi hiçtim..
Keskin bir fren sesi duymuştum sanki ölüm zilim gibiydi gözlerimi daha sıkı kapattim ve o esnada dizime ufak bir vuruş hissettim ben filmlerdeki gibi havaya falan uçacağımı sanerken hafifçe gözlerimi açtım ve onun kopkoyu olmuş mavi gözleriyle karşılaştım yüzünde hiç bir ifade yoktu korku telaş panik bu sinir bozucuydu ama artık hiçbir şeyin önemi yoktu ve bir anda kendimi yerde buldum bayılmıştım ölmemiştim bunu biliyordum ama gözlerimi açamıyordum ve hiçbirşey yapamıyordum. O esnada dünyada hic duymadığım kadar güzel bir koku kapladı içimi bu kokunun verdiği huzurla ve güvenle gözlerimi araladım hic bu kadar keskin yüz hatlarına sahip birini görmemiştim kafami iyice gömüp kokusunu tekrar içime çektim beni arabaya koyup emniyet kemeri bağlandıktan sonra arabayı çalıştırdı herşeyi görüyor duyuyordum fakat hic birşey yapamiyordum bu esnada farketmistim ki ağlıyordum da kendimi zorlayarak ona doğru yatık olan kafami biraz diklestirerek gözlerine bakmaya çalıştım ve derin bir nefes alarak "teşekkürler" demistim niye boyle bisey demiştim bende bilmiyordum sonuç itibariyle beni az kaldı öldürecek olan salak bu çocuktu asıl sinir krizine girmem ise onun alaylı ve sinirli bir şekilde gülüp
" tam bir baş belasısın!! " demiş olmasıydı. İçimden sinir krizleri geçirirken kolumu bile kıpırdatamamış olmak dahada sinir bozucuydu
" Neee !! Baş belası mı korkularım gerçek mi oluyor yani?? Hayır!! Ben bas belası falan degilimmmmm!!"
*******

KARANLIK BEDENLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin