...HİÇ BİR ZAMAN...

12 2 2
                                    

Bu bölümü can kardeşim olan ravzaya itaf ediyorum.  çok merak etmiş ne olcağını o yüzden hızlıca kaba taslak yazdım senin için seni çok seviyorum can içim 😍😘

Uraz'ın şuan kızgın olması gerekmiyor muydu? O zaman şuan niye gülüyordu?

"Kızgın boğanın seni dürtmesini istiyosun sanırım.."

Uraz Aynura bir adım daha attıktan sonra ellerini aynurun beline doladı.

"Benim için uygun istersen bu gece..."

Uraz lafını tamamlayamamıştı çünkü aynur tüm öfkesini toplayıp uraz'a sağlam bi tokat atmıştı. Uraz sinirle Aynur'un saçlarını tuttuğunda esra ve ben olaya dahil olmuştuk. ikimiz esrayla urazı ittirdik ve aynuru arkamıza aldık. Sinirli gözlerimi uraz'a diktim.

"Bizden uzak dur!! Sen kendi karanlığında boğulabilirsin ama bizim aydınlık hayatlarımızdan uzak dur!!"

Herkesin içinde onu böyle küçük düşeremezdik kesinlikle yapamazdık. Ama haddini çoktan aşmıştı. Yada bizmi aşmıştık??

Uraz'ın gülüşü yüzünü doldururken

"Sizinle iyi anlaşacağız bayanlar"

dedi ve gitti.. bu kadar.. kalabalık hızla dağılırken bizde kızlarla sınıfımıza geri dönmüştük. Aynur hala sinirliydi haklı olarak..

"O kim olduğunu sanıyo bana böle davranabilceğini kim söledi kim bu çocuk bişi söleyin bana!!!"

Aynur çıldırmıştı şuan ve benim ağzımdan tek bi sözcük döküldü.

"Uraz..."

Aynur'un gözleri kocaman açılmıştı.

"Demek öley desenize hayatı daha fazla kararacak.."

Aynur sakinleşmişti ve bende biraz ders dinlemenin iyi olacağını düşünerek dersi dinlemeye başlamıştım. Esra ise erayla gayet iyiydi şuan. Arka cam tarafına baktığımda yine aynı boşlukla karşılaşmıştım. Bugün gelmicekti işte. Başımı hafifçe sallayıp önüme döndüm.
              
                       *******

Gözlerimi açtığımda sınıf bomboştu uyuyakalmıştım belli ki ama neden esra yada aynur beni uyandırmamıştı. Ve ben nasıl bu kadar derin uyuyabilmiştim. Çantamı topladıktan sonra sırtıma taktım ce sınıftan çıktım. Koridorlar bile bombuştu acaba okul kapatılmış mıydı?
Aslında bu baya bi korkutucuydu.. yurda gittiğimde kızlara iyi bi azar çekecem. Arkamda hissettiğim bi hareketlenmeyle ürperdim ve arkama döndüm ama kimse yoktu adımlarımı hızlandırdım ama yine aynı şeyi hissedince durdum ve arkama baktım.

"Kim var orda!!"

Titrek sesim tüm kolidoru doldurmuştu. Ama benim sesimden başka bir ses yoktu. Bu sefer arkamı döndüğüm gibi koşmaya başladım nefes almakta zorlanıyordum. Yinede kapıya ulaşmak için var gücümle koştum. Ama kapı.. kapı kilitliydi. Artık gözümdeki yaşlar firar ederken bağırmaya başladım.

"Kimse yok mu !? Yardım edin lütfen! "

Koridora doğru  geri dönmüştüm birini bulmak umuduyla ama kimse yoktu işte. Telefonum aklıma geldiği an çantama uzandım tam telefonum çıkarmıştım ancak ağzıma kapatılan bi bez yüzünden telefonumu açamadan yere düşürdüm nefesimi tutup bağırmaya debelenmeye başladım ama bi süre sonra nefes almak zorunda kaldım bilincim yavaş yavaş kapanırken içimden aynı şeyi tekrar edip duruyordum.

"Üzeyir.. kurtar beni.. lütfen."
             
#######

"Uyandırın artık"

Bazı sesler duyuyordum ancak hepsi kesik kesikti ve gözlerimi açamıyordum. Taki suratıma bi kova soğuk su dökülesiye kadar...
Şokun etkisiyle gözlerim sonuna kadar açılmıştı.etrafıma baktığımda ise tekrar gözlerimi kapama gereği duydum. O esnada kapı açıldı ve muhtemelen burda olanlardadışarı çıktı. burası fazlasıyla aydınlıktı ve insanın gözlerini kamaştırıyodu.. bembeyaz bi oda tam ortasında bi sandelye ve o sandelyeye bağlı bi ben... kafamı tekrar kaldırdım ve gözlerimi açtım. İlk açtığımın aksine daha uzun süre açık tutabilmiştim gözlerimi.

"Umarım alışmışsınızdır.."

Duyduğum sesle irkildim ve etrafıma bakındım. Ama kocaman bi beyazlıktan başka bişi yoktu. Ve bi gülme sesi duydum.

"Boşuna etrafına bakma göremezsin ama ben seni görüyorum. Seni duyuyorum ve seninde beni duyman iyi olacak."

50 yaşlarında bi adamın sesi geliyodu kulağıma anlattığına göre burda gizli bi kemara vardı birde hapörlör.. dik durmaya çalıştım.

"Nerdeyim ben ne istiyosunuz benden!!"

Adamın iğrenç ve hiç bi duygu içermeyen gülüşü kulaklarıma doldu.

"Karanlık zamana hoşgeldin.. peki senin zamanın ne zaman kararacak.."

Gözlerimden yaşlar süzülmeye başlamıştı. Artık hıçkırmaya başladığımda kendime güçlü olduğumu hatırlattım ve kocaman bembeyaz odada deliler gibi bağırmaya başladım.

"Hiç bi zaman.. hiç bi zaman karartamıcaksınız.. hiç bi zaman.. bedenler kararsa bile ruhlarını karartamıcaksınız hiç bi zaman..."

Bazı zamanlar olurdu. Eğlendiğiniz.. ağladığınız.. kimi zamanlar olur çocuk olup eğlendiğiniz ve bazı zamanlar var insanın ruhuna işleyip zamanla karartan bende hiçbiri yok.. benim bi zamanım yok. BEN HİÇ BİR ZAMANIM..

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 26, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KARANLIK BEDENLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin