"Aleyna! Aley! Aley! Aleynaaaa!!!"
"Noluyor lan ! Bi uyutmadınız rahat bırakın beni!!"
"Tamam canım ilk günden okula geç kalmak istiyorsan..."
"Neeeeeeeeee!!!!!"
Yataktan öyle bir hızla fırlamıştım ki yataklarımız ranzalı olsaydı ilk durağımız hastahane olurdu. Koşturarak dolabımın önüne gittim. Dolabımın kapaklarını açarken aceleyle esraya döndüm
"Saat kaç ? Kaç dkmiz var ? "
Bu esnada elime bornoz kıyafet diş fırçası gibi gerekli malzemeleri alıyordum. Esranin kahkaha atmasıyla hızla ona döndüm bi dk o niye hala pijamayla duruyordu? Yanıma gelerek omuzlarımdan tutup sarstı.
"Tebrikler Aleyna hanim şuan James bondu bile arkanızda bıraktınız."
Önce şaşkınca ona baktım sonra duvarda asılı duran saate kahretsin okul saatine daha bir buçuk saat vardı. Başımı yavaşca esraya çevirdim ve deli hastahanesinde iğneden kaçıp son anda yakalanıp iğneye doğru bakan o deli gibi esraya baktım esranin gülümsemesi bir anda soldu omuzlarımı bırakıp geriye doğru bir kaç adim attı ve elleriyle teslim oluyorum sakin ol dercesine bana uzattı.
"Aleyna şuan sakin olmalısın kızım "
Büyük bir çığlık attım bu esnada esra kaçışmaya başlamıştı bile odanın içinde dört dönüyorduk.
"Esra buraya gel öldürecem seni!!"
Tam elini uzatmış Esra'yı yakalayacaktım ki kafama gelen sert bir cisimle yeri boyladım. Esrada tam arkasına dönmüştü ki o da kafasına gelen sert bir cisimle yeri boyladı. İkimizde sinirle Aynur'un yatağına baktık.
"Kapatın artık çenenizi be!! Surda uyumaya çalışıyoruz."
İkimizde şaşkınca Aynur baktık. Daha sonra kahkahalara boğulduk. Bu kız sabah sabah ammada tipsiz oluyordu böyle. Bu arada Aynur üçüncü oda arkadaşımızdı. Esra da Aynur da bana çok iyi davranıyorlardı. Onlar zaten çok yakin arkadaşlardı. Benide aralarına almışlardı. Birbirimizi tanımak için bütün gece konuşmuştuk. Hem gülmüş hemde ağlamıştık. Esra cidden çok zengindi ama kendini bulabilmek adına bir çok şeyi geride bırakmıştı mesela o güzelim koleji villayı arabayı ve tonlarca kredi kartından sadece biriyle idare etmeye çalışıyordu gerçi o kredi kartıyla ben bi ömür geçirirdim - tamam abarttım :) - simdi ise bir devlet okulunda okuyordu. Aynur ise aile baskısından bıkmış ve başka bir şehre gelmişti normalde İstanbul da oturuyordu. Bende neden burada olduğumu açıklayınca ikiside bu nedeni çok saçma bulmuşlardı ve gülmüşlerdi fakat benim dolmuş gözlerimi görünce bana sarılıp beni yalnız bırakmayacaklarını artık üçümüzün çok yakın arkadaş olduğumuzu söylediler daha sonra parmaklarımızı ortada birleştirip yıldız sekli ortaya çıkarmaya çalıştık ve bff diye bağırdık. bence fazla ergenceydi ama eğlenmiştik. şimdi ise Aynur'u öldürmek üzere sinsice onun üzerine yürüyorduk. Aynur kendini korumaya almıştı.
"eğer bana dokunursanız ölürsünüz!!!! " diye bağrınıyordu.
esrala beraber üstüne atladık ve kakahalarla gülerek boğuşmaya başladık. ama bu eğlencimiz müdirenin gelmesiyle son buldu. iyi bir azardan sonra hazırlanmamız için 20 dk verdi. hepimiz aynı anda banyoya doğru koşunca yine bir kargaşa koptu. ama müdiremizin yardımıyla şuan hepimiz HAZIRDIK!!
------
Derin bir nefes alıp okula baktım Esra koluma girerek bana cesaret verici bir bakış attı. esra ile aynı okuldaydık ama aynur maalesef ki bizimle aynı okulda değildi. Esraya samimice güldüm oda bana güldü ve okulun kapısından içeriye girdik.
okulun girişine doğru ilerlerken Esra'yı arkadaşları çağırdı. çok sinir olmuştum gitmesini istemiyordum. Ama onuda kısıtlayıp sıkamazdım. Esra bana dönünce samimice güldüm ve
"Sen git ben başımın çaresine bakabilirim. beni merak etme" dedim
her ne kadar gitmemekte ısrar etse de en sonunda onu zoraki bir şekilde arkadaşlarının yanına göndermiştim. Okuldan içeri girerek müdürün odasını buldum tam içeri girecekken içeriden bir bağırış geldi.
"Üzeyir ELDEN!!!! Yeter artık bu yaptıkların! Okuldan atılmayımı istiyorsun?"
bu ürkütücü bağrışa karşın çok sakinbir ses duydum. Alayla
"Gerekli işlemleri başlatın!" dedi.
inanamıyorum nasıl bu kadar sakin olabiliyordu nasıl bir çocuktu bu okuldan atılmaya baya istekli görünüyordu okey ama ailesini hiç mi düşünmüyordu ki !!?? bu cevap karşısında müdür daha çok sinirlenip
"Çık dışarı !!" diye bağırdı.
aha şimdi sıçtım ne yapcam olum şimdi. Burda durmaya devam etsem onları dinlediğimi anlayacak kahretsin şimdi ne yapacağım ' tabikide gideceksin aleyna '
helal iç sesim uçur bizi burdan bu düşünceler arasında tam biradım atmıştım ki kapı açıldı ve çocuğa çok sert bir şekilde girdim aslında sert olan şey onun kaslarıydı. hazırlıksız yakalandığı için bir adım geriye sendelemişti ben olsam şuan yerderdeydim utançla kafamı kaldırıyordum ki sert sesi buna izin vermedi.
"Dikkat etsene!!!"
en sonunda cesaretimi toplayıp başımı kaldırdım
"şey...." inanamıyorum bu-bu diye kekeledi iç sesim bu ne ya bu o çoçuk!!
beni görünce suratına alaylı bir gülümseme yerleştirdi ve
" Kapı dinlemek kötü bişeydir küçük baş belası bilmiyor musun ?"
*****
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK BEDENLER
ChickLitkaranlıkta bile kararmış "KARANLIK ZAMAN"... zamanla karartıkları "KARANLIK ZAMAN ÜYELERİ"... kalplerini,bedenlerini,ruhlarını kaptırdıkları ve zamanla kararıp karanlıkta bile kaybolan insalar... BELKİ KARANLIĞIN BİLE AYDINLIĞI VARDIR. BEDENİ KARAN...