Multimedyada uraz var :)
Şuraya ayak basalı daha iki gün oldu ve ben tekrardan hemşirelerin arasındayım.
"aleeeeeynaaaaa!!"
inanmıyorum işte şimdi başlıyorduk.
"Aleyna! Aleyna! uyanmışsın canım nasılsın iyi misin? Canının istediği bir şey var mı? Ayağa kalkabilir misin? susa-"
"Esra yeter biraz nefes al sakin ol!"
Esra dolmuş,korkmuş ve endişe dolu gözlerle bana bakıyordu daha fazla bu haline dayanamadım. ahh şu yufka yürekliliğim yok muydu? elini tuttum oturmama yardım ettikten sonra onuda yatağımın yanına oturttum.
"Esra sakin ol bişeyim yok sadece bayıldım."
"Sadece bayıldım? aaa ne kadar önemsiz birşey kusura bakma ben gideyim" derken her cümleyi mimikleriyle desteklemişti.
yerinden kalkacağı zaman hemen kolundan tuttum. tekrar yanıma oturttuktan sonra ona sıkıca sarıldım.Belki tanışalı çok fazla olmamıştı ama onu cidden çok sevmiştim.hayatımdaki tek "DOSTUMDU" hatta tek dortum dediğim kişiden ihaneti yemiş ve tek kalmış olsam bile esraya güveniyordum neden bilmiyorum ama esrayı ve aynuru bu kadar kolay kaybetceğime inanmıyordum.Ve şuan Esra'yı da bu kadar üzmeye hakkım yoktu.Kendimi esradan biraz uzaklaştırdım ve gözlerine baktım baya üzgün görünüyordu ama ara sıra aklına ne geliyorsa artık sinirli gözlerini bana dikiyordu. bu hali her ne kadar kahkaha atma isteği uyandırsada ses çıkarmamıştım. onu biraz izledikten sonragüçlü gözükmeye çalışarakomuzlarını sıktım.
"Hadi ama esra şu sinirli özlerle bana bakmayı kes sanki gözlerinden ışınlar çıkacak."
Esra biraz daha yumuşadıktan sonra silik bir gülümseme yayıldı yüzüne onu öyle görünce bende gülümsedim ve sesimi kalınlaştırarak komik bir surat ifadesiyle
"Işınlı gözlerin efendisi esra!!" dedim.
Bu sefer ikimizde kahkaha atarak gülmeye başladık. o esnada hemşire içeri girdi ve güler yüzle
"bakıyorum da iyileşmişsin o zaman seni daha fazla tutmayalım süper kahraman "
bu kadın cidden ne kadarda iyiydi hep beraber bir kez daha güldük.
********
Esra ile beraber revirden çıktık ve Esra'nın ısrarları sonucu kantine indik. aslında kantin fena değildi ama çok ağır et kokuyordu bu yüzden yemeklere baya uzak kalan bir masayı gözüme kestirdim. ağır adımlarla masaya doğru yürümeye başladım. masanın yanına vardım tam bir sandalyeyi tutmuştum ki daha yeni fark ettiğim bir çocuk sandalyenin diğer ucundan tuttu. al işte bir hayvan kaslı daha aslında üzeriyle eşit derecedeydi. ama sanki bu çocuk Üzeyir'i yere serer gibiydi. esmer olan vücuduna kahverengi tonlarındaki gözleri eşlik ediyordu. gür ve kahvenin en koyu tonu olan saçları ise ayrı bir hava katıyordu. başını hiç kaldırmamıştı. kızlarla ilgilenmediği her halinden belliydi. yüzüme dahi bakmadan
"UZA!!" dedi.
Ne uza mı ? UZAAA!! nasıl yani her şey bu kadar basit mi? dur bir dk önce ben geldim. tam ağzımı açmış kavga etmeye hazırken birden kolumdan tutulup çekelenmeye başladım kim olduğuna bakmak için kafamı çevirdiğimde Esrayı gördüm.
"gel canım başka bir masaya oturalım burası bize ait değil!!" dedi.
ne demek bize ait değil??!! Esra'nın normalde böyle kaçacak bir kız olmadığını biliyordum. bu yüzden baya bir şaşırmıştım. Esra hızla beni dışarı sürüklerken göz ucuyla çocuğa baktım.
SEN HANGİ HAYVAN KASLI TÜRÜNDENSİNNN !!!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK BEDENLER
ChickLitkaranlıkta bile kararmış "KARANLIK ZAMAN"... zamanla karartıkları "KARANLIK ZAMAN ÜYELERİ"... kalplerini,bedenlerini,ruhlarını kaptırdıkları ve zamanla kararıp karanlıkta bile kaybolan insalar... BELKİ KARANLIĞIN BİLE AYDINLIĞI VARDIR. BEDENİ KARAN...