❇...KUTUP YILDIZI...❇

110 6 3
                                    

Arkadaşlar merhaba size ufak bi duyuru yapıcam bunu yapmak zorundayım çünkü aklınız karışmıştır belki şimdik şöyleki önce adı değiştirdim. Sonra kapağı... bu kitabı yazarken o kadar heyecanlıydım ki hemen paylaşayım herkes okusın istedim herşeyi tam kontrol edemedim oyuncular birbirine ne kadar yakışıyor gibi gibi ama sonradan farkettim ki bazı şeyler eksik geldi. Bu yüzden bazı değişiklikler yapmaya karar verdim yani değişiklikler dediğimde oyuncu değişikliği ama bu seferki son olacak eski bölümleri gidip düzenlemede yapacağım. Umarım sizin için çok büyük sorun olmaz hepinizi çok seviyorum.😍😙😙

✴GECENİZDE KUTUP YILDIZI EKSİK OLMASIN✴



Multi uraz ve üzeyir :)

Yorgunum hemde çok... boğuluyorum... önümü göremiyor mantıklı düşünemiyorum... çünkğ heryer karanlık ve ben o karanlıkta kayboldum. Yolun sonunda bir ışık var ama ulaşamıyorum doğru yolu bulamıyorum. Arkamı dönüp gitmek istiyorum ama o kadar korkuyorum ki bulunduğum siyah beni hapsetti ve bana bir gökyüzü emanet etti. Süreklü benden kaçan bir gökyüzü... Ben daha gökyüzüne erişemiyorum aydınlığa sığınmayı nasıl düşlerim.... Korkuyorum... Baş belası olmaktan bile çok, daha çok korkuyorum.

Dün yurda vardığımda saat 20:00 civarıydı. Esra çoktan gelmişti. Tabiki aynurda gelmişti. İkiside ders çalışıyordu.

'Lütfen beni görnesinler hatta bir zahmet görünmez olayım.'

Diye geçirdim içimden. Sanki allahtan başka birşey isteseydim olacaktı. Çünkğ ne esra nede aynur hiö seslenmemişlerdi. Tabi bende yatağa giediğim gibi uyumuştum. Ama şimdi çok erken kalkmıştım ve durmadan düşünüyordum. Artık düşünürken ağlar olmuştum. Düşündükçe ağlıyordum ben artık yorulmaya başlamıştım. Durmadan birşeyleri çözmekten yorulmuştum. Yorganı hızla üzerimden attım. Telefonu elime aldığımda saatin 6:30 olduğunu gördüm. İstemeyerekte olsa yataktan kalktım. Ayaklarımı yataktan sarkıttım ve elimi her iki yanıma koydum. Derin bir nefes aldım. Her yeni gün yeni bir başlangıçtı hadi aleyna kalk bugün yeni bir gün. Yataktan kalktıktan sonra kısa bir duş almıştım. Okul kıyafetlerimi giyip saçlarıma maşa yapıp Gözlerimede göz kalemi çekmiştim. Bugün birazcıkın bile süslenmek istemiyordum. Aynadaki yansımama baktım. Yorgun ve bitkin gözküyordum. Göz devirerek aynanın karşısından çekildim ve esranın yanına gittim. Çok tatlı uyuyordu. Rahatsız etmek istemediğim için başucuna küçük bir not bıraktım.

"Esraaaa!!! Şuan karşında değilim ama günaydınnn 😊 çok tatlı uyuyordun uyandırmak istemedim. Okula geldiğinde klorak kokulu ağacın altında seni bekliyor olacağım. Sana kocaman bir süprizim var. Seni çok seviyorum ve bekliyorum.😘"

Esranın dün kalbini çok kırmıştım. Sanırım kendimi affettirme zamanıydı. Her ne kadar bunu klorak kokulu ağaçların altında yapacak olsakta orayı seviyorduk. Okula vardığımda önce kantine gittim.

"Günaydın selma abla nasılsın?"

"Günaydın kızım iyiyim sen nasılsın?"

"İyidir be selma abla koşturup duruyoz işte selma abla bana iki simit iki peynir ikide çay"

"Tamam ablacım hemen geliyorum"

Selma abla çayları doldurmaya gittiğinde bende simit ve peynirleri tepsiye koymuştum. Selma abla çayları getirince onlarıda tepsiye koyduk. Tam parayı uzatacakken arkamdan bir el uzandı. Ve arkamdaki her kimse çok yakınımda duruyordu.

"Burdan alın"

Selma abla başıyla onaylayıp parayı aldı. Hışımla arkamı dödüm ama bu pek iyi bir fikir değildi. Çünkü hayvan kaslı ve oksijen niyetine kullanılabilecek kadar güzel bir kokuyla karşı karşıya geldim. Yavaşça başımı kaldırdığımda Uraz'ı gördüm. Oda başını eğmiş bana bakıyordu. Şuan heyecandan bayılabilirdim yada korkudan ölebilirdim. Dudağı yana doğtu kıvrıldığında sadece bakakaldım. Şaşkın halimi görünce sırıtış tamamen gülüşe dödüğünde biran ölüyorum sandım. İnci gibi dizilmiş dişleri gözükyüğünde konuşmaya başladı.

KARANLIK BEDENLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin