...İLK BİTİREN ALEYNAYI ALIR...

52 4 0
                                    

Korkuyor muydum? Tabikide! hemde fazlasıyla kim korkmazdı ki!? kaçırılmıştım Gözlerim bağlıydı aynı şekilde vücudum da bir sandelyeye bağlanmıştı. Adım sesleri duyduğumda bağırmaya başladım.

"Ya bırakın beni lütfen kimsiniz siz !? Ne zararımı gördünüz lütfen bırakın!!"

Alaylı bir gülme sesi duyduğumda bu ses çok tanıdık gelmişti. Aklıma o esnada son duyduğum cümle geldi. 'İşimiz daha bitmedi demiştim KÜÇÜK AJAN!!'
Ağlamam şiddetlenirken tekrar bağırdım

"Uraz!!! Sen misin? Uraz yalvarırım bırak beni. Urazz!!!"

Birden gözlerim açıldı. Etraf çok karanlıktı. Ve ben cidden çok korkuyordum. Küçük cılız bir lamba vardı sadece ve o da etrafı aydınlatmaya yetmiyordu. Uraz karşımdaki sandelyeye oturdu ve güldü.

"Hoşgeldin küçük ajan nasıl beğendin mi mekanı? Burayı unutma küçük çünkü oyunun merkezi burası. O zaman oyun başlasın mı ?"

Karşıma geçmiş gülüyordu. Ben ise sadece ağlayarak tepki verebiliyordum.

"Ya uraz ben karanlıktan korkuyorum. Lütfen bırakda gideyim. Yalvarırım."

"Aaa ama küçüüükk oyun daha başlamadı bile. Hem bak bu seninde işine gelcek üzeyir seni seviyor mu? Sevmiyor mu ? Anlayacağız."

Niye bunu merak ediyordu ki ? Seviyorsa seviyordu. hafızamı dürtükleyen birşeyler olunca Gözlerimi kapatıp biraz hafızamı yokladım ve korkuyla gözlerimi açtım. Oyun... Esranın söyledikleri kulaklarımda yankılanıyordu. Eğer üzeyir severse sevdiği kız urazın oyuncağı olurdu. Bu karanlık zamanın hazırladığı bir OYUNDU. Uraz sadece kurallara uyuyordu. Korkum daha çok artarken bunu uraza yansıtmamaya çalıştım sesimi biraz toplayıp

"Uraz! Üzeyirin beni sevdiği falan yok!!!! onun peşinde dolaşan ondan hoşlanan benim!!!!"

Uraz alayla güldü ve kaşlarını yukarı kaldırdı. Dudağını kıvırıp ısırdı. Bir süre şaşkın ve eğlendiğini belli eden surat ifadesiyle bana baktı.

"Demek öyle küçük ajan ozaman aşkınızı ölçelim bakalım"

Uraz deri ceketinin cebinden telefonunu çıkardı. Ve birşeyler yazmaya başladı daha sonra bana okuttu.

Göderilen: Üzeyir

"Eski deponun oraya gelmek istersin belki, elimde bir baş belası var. Adını tahmin et bakalım a evet aleyna. Elimden oyuncağımı almak o kadar kolay değil kardeşim!!!"

Yazılanları okuduktan sonra uraz baktım. Güldü

"Bakalım ne cevap gelicek... belki kendisi cevap olarak gelir. Ha nedersin?"

Bana göz kırpıp tekrar karşımdaki sandelyesine oturdu. Urazı bir şekilde inandırmam lazımdı. Üzeyir beni sevmiyordu ama vicdan yapıp gelirse karanlık zamana karşı geldiği için üzeyir... ölebilirdi.. ağlamam şiddetlenirken uraz hala sırıtıyordu.

"Uraz lütfen bırak beni üzeyirle aramızda hiçbişey yok olamazda!!"

"Görücez ufaklık görücez.."

ÜZEYİRDEN

Gelen mesajla telefonu elime aldım. Mesaj urazdandı. Normalde bana pek mesaj atmazdı. Karanlık zamanla ilgili bir mevzu oldu mu ya adam gönderir yada arar kısa kesip kapatırdı telefonu. Merakla mesajı açtım. Mesajı okuduğum an ayağa fırladım. Hiç düşünmeden urazı aradım. Bir iki çalıştan sonra telefon açıldı. Uraz keyifle gülüyordu.

"Bak aleynacım. Beyaz atlı prensin ne çabuk aradı."

Sinirle telefonu sıktım.

"Lan pezevenk ne zamandan beri benim kızlarıma dokunuyorsun."

KARANLIK BEDENLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin