Gökyüzünün aşkı o kadar büyükmüş ki yeryüzüne yansıtmış. Bu yüzden okyonuslar mavidir. Benim kalbim ve üzeyirin gözleri gibi... Sen o mavi gözlerini bana dikince benim ruhumda maviye boyanıyor. Ben eminim ki bir gün buluşacağız.. ufukta.. güzel bir yerde...
Arkamı dönüp evden çıkalı ve anın şokunu atlatamadığım 6 saati geride bırakmıştım ve dahada bırakacak gibiydim. Saatler akıp gitsede beynimdeki soruları hala giderememiştim. Şimdi ne olacaktı?! Eray ve üzeyir aralarında konuşmuşlar ve bi karar almışlardı. Ama ben daha ne olacağından emin değildim. Aslında bunlardan daha çok düşündüğüm bişi varsa oda üzeyirdi. Şimdi biz biz miydik yani? Yada üzeyir beni seviyo muydu? Bilmiyordum. Ve bilincek gibide durmuyodu. Korkuyodum onu kaybetmekten çok korkuyodum.
"Aleyna hadi ama artık!"
Esranın sesiyle irkilerek ona döndüm.
"Noldu ki"
Esra gözlerini devirdikten sonra yanıma gelip oturdu. Ardından aynurda geldi.
"Kızım senin saaten haberin var mı? Tamam garip şeyler yaşıyorsun ama gerçek hayata dön artık..."
Esranın sözünü aynur tamamladı
"Ve şimdi okula gitme vakti."
Derin bi nefes aldım ve ayaklarımı yataktan aşağıya sarkıttım. Kolay şeyler yaşamıyordum evet ama daha öncede çok rahat olduğum sölenemezdi. Hızla yataktan kalktım ve okul kıyafetlerimi elime aldım kış aylarında olduğumuz için hava soğuk oluyordu ama okul kıyafetlerimizin kışlıkları çok hoş olduğu için ilk defa bi okul süvetirini giymekten çekinmiyordum. Bordo kareli eteklerimizin üstüne beyaz gömlek giyiyorduk ve üstüme tam oturan bordo bi süveterim vardı onun üstüne siyah şişkin montumu aldım ve siyah botlarımı giydiğimde hazırdım aynada kendime baktım her zamanki gibi gözlerim biraz şişti ama kahve gözlerim ilgi odağı olduğu için saklanılabilirdi. Biraz fondöten yardımıyla tabii :) saçlarımı açık bıraktım ve bordo lastik tokamı bileğime geçirdim.
"Aleyna hadi kahvaltıya gidiyoruz hazır mısın?"
Aynurun sesiyle aynanın karşısından çekildim ve okul çantamı alıp odadan çıktım. Kapıda beni bekliyorlardı.
"Geldim kızlar hadi gidelim..."
Bi saniye aynurun okul kıyafeti neden bizimkiyle aynıydı ki?!? Geri geri adımlar atarak yanlarına döndüm ve aynura baktım.
"Aynurr.."
Daha cümlemi tamamlamadan esra atıldı.
"Evettt aynurda bizim okula nakil yaptırdıııı!!!"
Heyecanla ufak bi çığlık attık ve sıkıca sarıldık.
"Çok sevindim. İşte şimdi tamam olduk !"
Ufak sevgi gösterimiz bittikten sonra yemekhaneye indik okul baya çalkalanacaktı..
*******
Rüzgar benim için hep esmişti bazen şiddetlense bile alışmıştım artık... rüzgar şiddetleniyordu ve sığanacak bi yerim var mı bilmiyordum.
Okulun önüne geldiğimizde ayaklarım istemsizce durmuştu evet burası güzel bi yerdi evet eski hayatımın kötülükleri beni bulamazdı evet ben... ben.. korkuyordum. Rüzgar bu sefer çok sert çarpmıştı sanki aynur ve esra önde yürürlerken onlara baktım. Onlar kadar dik durmayı isterdim hiç bişeyden korkmayıp sevdiğimin elinini bırakmamak.. yada aynur gibi hayatın zorluklarıyla yüzleşek kadar cesur.. onları cesur yapan o kadar çok özellik varken ben buraya sadece kaçmak için gelmiştim ve yine kaçmak istiyordum.. Esra ve Aynur arkalarına baktıklarında beni durmuş görünce ikiside ne hissettiğimi biliyormuşcasına hafifçe gülümsediler ve ellerini uzatıp gelmemi istediler. Belkide buydu işte tam şuan karşımda duran iki cesur beni cesur yapacak ve beni kurtaracaklardı. Gözlerimi kapadım ve rüzgarın içimi ürperten sert esintisini içime çektim ve onu yuttum. Gözlerimi açtığımda daha kararlıydım. Korkmuyordum. Koşturarak Esra ve Aynurun yanına gittim. Kollarına girdikten sonra okulun büyük kapısına doğru yürümeye başladık
"Sağolun kızlar siz olmasaydınız.."
Esra hemen sözümü kesmişti.
"Biz olmasaydık daha cesur olacaktın çünkü sen çok cesur bi kızsın."
Aynurda heyecanla lafa atlamıştı.
"Hem belki biraz da onların anlamasını sağlasak çok daha iyi olacak."
İkimizde Aynurun bu kötü cadı bakışlarına kahkahalarla gülüp içeri girdik. Aynur müdürün odasına götürdük.
"Tamamdır kızlar hadi dersinize geç kalmayın ben hallederim."
Esra ile onu onayladıktan sonra sınıfımıza çıktık. Burda başarılı bi öğrenci olmalıydım. Babama bi sözüm vardı. Ve sözümde durmak istiyodum. İlk dersimiz matematikti ve ben matematiği severdim. Tabi gözlerim üzeyirin olduğu yere takılmasa çok daha iyi olabilirdi. Saçlarımı koluma taktığım tokamla bağlayıp hemen dersime odaklandım.
"Off kızım canım çok sıkılıyo anlamıyorum hiç bişi"
"Şşşş esra dinlemeye çalışıyorum."
"Tamam tamam"
Sıkkın bi şekilde önüne dönünce aynur bende derse odaklandım. Zil çaldığında zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştım. Esra ile dışarı çıkmış Aynuru arıyoduk.
"Acaba başka bi sınıfta mı?"
Esranın sorusuyla diğer 11lere bakmaya gittik.
"Bilmiyorum olabilir.."
"Sen kimsinde seni dinlicekmişim.!"
Esra ile Aynurun bağrışını duyduğumuzda korkuyla koridorun sonuna gittik. Bir kaç kişi de toplanmış ortada hararetle kavga eden kişilere bakıyolardı.
"Sanırım korkman gereken yerde korkmasını bilmiyorsun küçük fare seni uyarıyorum. Burası inekler okulu değil."
Aynurun alaycı gülüşünü duyduğumda Esra ile bir adım daha öne atmıştık ellerini göğsünün altında bağlamış tek ayağını sinirle yere ritim tutuyordu. Kümseyiciği bakışlarını karşısındakine yolladığında bende o tarafa doğru baktım. O.. o.. Uraz mıydı?!?
"Evet farkettim burası inekler değil bildiğin öküzler okuluymuş sinirlendirdim galiba kzıgın boğa.."
ve Aynurun alaycı gülüşü..
Bu iyi değildi.. hemde hiç.!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK BEDENLER
Romanzi rosa / ChickLitkaranlıkta bile kararmış "KARANLIK ZAMAN"... zamanla karartıkları "KARANLIK ZAMAN ÜYELERİ"... kalplerini,bedenlerini,ruhlarını kaptırdıkları ve zamanla kararıp karanlıkta bile kaybolan insalar... BELKİ KARANLIĞIN BİLE AYDINLIĞI VARDIR. BEDENİ KARAN...