İmkansız

4.1K 499 484
                                    

Arabayı evin önüne çekip yan koltukta oturan Hyunjine baktım. Zorlu bir yolculuk olmuştu son dediği şeyden sonra sürekli gerilmiş ve çoğu zaman yüzüne bakamamıştım. Utangaç biri değilim ama bakamadım işte her neyse.

"Evime hoşgeldin Hyunjin."

Kıkırdayarak söylediğim şeyden sonra arabadan indim. Hemen ardımdan o da arabadan inip kapıyı kapattı ve gözlerini müstakil olan evimde gezdirdi.

"Güzel ev."

Sonuçta benim zevkimle alınmış bir evdi güzel olmama ihtimali yoktu tabi.

"İstersen sana bir kahve yapayım sonra gidip işlerini halledersin."

"Saat geç oluyor hemen halledip geleyim."

Başımı olumlu anlamda salladıktan sonra cebimden evin anahtarını çıkarıp kapının kilidini açtım. İçeriye girip arkama baktığımda Hyunjin çoktan yola koyulmuştu bile.

Derin bir nefes alarak kapıyı geri kapattım. Aklımda hala tek bir şey vardı. Bu gece Hyunjinle aynı evde kalacaktım.

Evet çok garip bir şey değildi sonuçta aynı yatakta yatmayacaktım ama onunla aynı evde kalma fikri bile tuhaf hissettiriyordu.

Bunu çok düşünmek istemiyordum o yüzden şimdilik güzel bir uykuya ihtiyacım vardı.

Koltuğa uzanıp gözlerimi kapattım. Derin bir uyku istiyordum.

En azından Hyunjin gelene kadar.

***

Kapının alacaklı gibi çalmasıyla birlikte gözlerimi araladım. Uykudan geri kapanan gözlerimi ovalayıp kendime gelmeye çalıştım.

Gözlerim camdan dışarıya kaydığında havanın kararmış olduğunu gördüm.

Tanrım.. kaç saat uyumuştum ben?

Hızlıca ayağa kalkıp kapıyı açtığımda bana bıkkın gözlerle bakan bir Hyunjinle karşılaştım.

"Kaç saat daha bekletmeyi düşünüyordun?"

"Kusura bakma."

Göz devirip duvara yaslandı.

"Sorun değil. Hazırlan gidelim hadi."

"Aç değil misin istersen bir şeyler hazır-"

"Dinlenmek istiyorum sadece halledip gelelim her ne işin varsa."

Başımı olumlu anlamda sallayıp telefonumu, arabanın ve evin anahtarlarını alıp evden çıktım. Hava oldukça kararmıştı ama saat henüz gece yarısına gelmemişti.

Gideceğimiz yer neredeyse bir saatlik uzaktaydı Hyunjin arabada dinlenirdi artık.

Arabaya binmeden önce Hyunjine baktım.

"Bir saatlik bir yolumuz var istersen arka koltukta uyuyabilirsin."

Beni dinlemeden ön koltuğa oturup beklemeye başladı. Sakin kal Felix sadece sakin kal.

Sürücü koltuğuna oturup Hyunjine hiç bakmadan arabayı çalıştırdım ve sürmeye başladım.

Nedensizce fazlasıyla gerilmiştim. Kafamda hep şey sorusu vardı... Ya bir hiçliğin peşinden gidiyorsam? Ya gerçekten sıradan bir kolyeyse? Ama o zaman bende yarattığı bu his neydi? Sadece bir cevap mı arıyordum? Bir şeye dair herhangi bir cevap...

Blood ties of spirits | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin