Juliet anlattıklarımı sindirmek ister gibi yüzüme bakıyordu. Felix ve Jisung'u vampir yapmak istediğimizi söylemiş ve ondan yardım istemiştik.
"Ciddi misiniz?"
"Son derece."
Derin bir nefes alıp hepimizin üzerinde gözlerini gezdirdi. Bizden çok yorulduğu aşikardı.
"Mümkün mü değil mi?"
Minho'nun artık sabırsız bir şekilde sorduğu soruya Juliet sonunda cevap vermişti.
"Evet mümkün. Tabi kötü olan şu ki uzun süredir bunu kimse yapmadı. Sadece yıllar önce insanlar ve vampirler birbirleri ile savaşırken vampirler için denet olan insanlar üzerinde yapılmış."
Felix tek kaşını kaldırmış bir şekilde konuştu.
"Sonuç?"
"Bazıları başarılı bir şekilde dönüşmüş bazılarıysa..."
"Bazılarıysa?"
"Ölmüşler."
Konuşmaya bir son vermek için oturduğum yerden ayağa kalktım.
"Unut gitsin bunu yapmıyoruz."
"Kaç denet varmış ve kaçı ölmüş?"
Jisung'un sözümü dinlemeden yönelttiği sorusuna Juliet cevap verdi.
"20 denetin 4'ü."
"Aralarında avcı var mıydı?"
Juliet başını olumlu anlamda salladı.
"Avcılar normal insanlardan daha çok değişime uğradığı için bünyeleri daha çok zorlanıyor. Ölen dört kişinin 3'ü avcıydı."
Bunu Felixe bakarak söylemişti. İmkansızdı ölüm tehlikesi olan hiçbir şeyi yapmayacaktı.
"Peki nasıl yapılıyor?"
Felix'in sorusuyla kaşlarımı çatıp sinirli bir şekilde ona baktım.
"Nasıl yapıldığı önemli değil ölüm tehlikesi olan hiçbir şeyi yapmayacaksınız ne sen ne de Jisung konu burada kapanmıştır."
Minho da beni onaylayınca Felix ayağa kalkıp karşıma dikildi ve tek kaşını kaldırarak gözlerimin içine baktı.
"Ne zamandan beri benim hakkımda kararlar almana izin veriyorum?"
Söylediği şeyle afalladığım için başta cevap veremedim. Sonrasında beni manipüle etmeye çalıştığını fark ettim tabi.
"Hayatın söz konusu olduğundan beri. Böyle bir şeye izin vermeyeceğim Felix."
"Ben zaten öleceğim Hyunjin. Biz zaten öleceğiz. Beş saniye sonramın bir garantisi yok. Bırak ya seninle yaşayayım. Ya da senin uğruna öleyim."
Donup kalmış bir şekilde sadece yüzünü izliyordum. Felix ilk defa korkmamı sağlamıştı. Hayatımda ilk kez korkuyordum. Vampir krallığının sahibi Hwang Hyunjin korkuyordu.
Felix'in kulağına eğilip titrek nefesimle vampirler hariç diğerlerinin duyamayacağı bir şekilde fısıldadım.
"Korkuyorum Felix."
"N-ne?"
Juliet'in şaşkın sesi kulaklarıma dolmuştu. Felix kollarını bedenime sarınca ben de ona sarıldım. Çok fazla korkuyordum. Ona tekrar sarılamamaktan çok korkuyordum.
"Yaşayacağım Hyunjin. Ne zaman kaybettiğimi gördün?"
Felix'in kazanmak konusunda ne kadar inatçı olduğunu biliyordum. O ne olursa olsun bir şeyi istiyorsa alırdı. Çok fazla güçlüydü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blood ties of spirits | Hyunlix
FantasiaKanın tadı güzeldi, özellikle kokusunda aşk varsa.