Sadece aşk böyle acıtabilir

2.6K 285 242
                                    

(Medyadaki şarkıyı dinleyerek okuyabilirsiniz <8)

~

"HYUNJİN NEREDE!?"

Seungmin elindeki bütün cipsleri ağızına tıkmış cevap vermek için çiğneyip yutmayı bekliyordu. Sabırla yaklaşık bir dakika bekledim. En sonunda yutup konuşmaya başlayınca derin bir oh çektim.

"Bahçede."

İki saat bu kelime için mi beklemiştim ben? Göz devirip hızlı bir şekilde bahçeye çıktığımda Hyunjinin Chrisin arkasından söylendiğini gördüm.

"Bir kere de şu çöplerini topla Chris bir kere."

"HYUNJİN!"

Hyunjin başını bana çevirip ne var anlamında kafasını salladı.

"Kim dedi sana yataktan çıkabilirsin diye?"

Hyunjin göz devirip bıkmış bir şekilde bana baktı.

"Felix biliyorsun ki vampir vücudu insan vücuduna göre daha hızlı iyileşiyor."

Kolundan tutup zorla içeriye çekiştirdim.

"Bu tam olarak iyileştiğin anlamına gelmiyor."

Tek başıma araba çekiyormuş gibi zorlandığım için en sonunda Hyunjin bu durumuma kıkırdayarak beni daha çok zor duruma sokmayıp gelmeye başladı.

Elinden tutarak merdivenleri tek tek çıkmaya başlamıştım ki bir anda beni kucağına alıp bütün hızıyla bizi yukarı çıkardı.

"Hyunjin iyileşene kadar koşmak falan yok demedim mi?"

"Yok artık Felix beni yatağa da kelepçele istersen."

Bunu söyledikten sonra bana bakıp yüzüne arsız bir gülümseme yerleştirdi.

"Tabi bu hoşuma gidebilir."

Söylediği şeyle gülmemeye çalışarak Hyunjini tekrar kolundan tuttum ve odaya ittim.

"Git ve yat."

Tam kapıyı kapatıp gidecektim ki elimden tutup beni kendine çekti.

"Sensiz yatacağımı mı düşünüyorsun?"

Gülümseyerek yaslandığım bedenine tek kolumu sarıp onunla birlikte yatağa gittim. Tabiki itiraz etmeyecektim.

Hyunjin yatağa uzandığında ben de yanına yatıp battaniyeyi üzerimize çektim. Koluyla bedenimi kavrayıp beni tamamen kendine çektiğinde yüzüm boyun girintisine yerleşmişti. O da burnunu hafif bir şekilde başıma yaslayıp derin nefesler alarak saçlarımın kokusunu içine çekiyordu.
Şu anki yaşadığım huzur... Tarif bile edilemezdi.

Hyunjin ve Minhoyu eve getirmemizin ardından bir hafta geçmişti. Onlarla çok özenli bir şekilde ilgilenmiştik. Yaraları cidden çok hızlı iyileşiyordu ama her iyileşme belirtisinde yataktan kalkmaya çalışıyorlardı.

Asla yerlerinde durmadıkları için biraz zorlanıyorduk tabi. Hyunjinin tam olarak iyileştiğinden emin olmadan ayağa kalkmasını istemiyordum ama o asla beni dinlemiyordu. Her zamanki gibi inatçıydı.

"Sana tam olarak ne yaptıklarını hala anlatmadın Hyunjin. Julietin hiçbir şeyi yokken neden siz yara bere içindeydiniz? Sen normalde bunun olmasına asla izin vermezsin neden kurtulmaya çalışmadın?"

"En doğru olan buydu."

Konuşurken burnum boynuna değdiği için titreyen ses tellerini hissediyordum.

Doğru olan nasıl bu hale gelene kadar işkence görmek olabilirdi?

"Canın yanıyor mu hala?"

Kıkırdayıp başını saçlarımdan çekti ve çenemi tutarak ona bakmamı sağladı. Onu ne zaman bu kadar yakından görsem midem kasılıyor ve kalbim çok hızlı atıyordu.

Blood ties of spirits | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin