•1

637 43 52
                                    

Kyungsoo, kampüs bahçesinin en ücra köşesinde bir ağacın altında dinleniyordu. Bugün yoğun geçen dersleri kendisini zihnen epey yormuştu. Temiz hava biraz olsun beynine oksijen sağlıyordu şu an ve bunun için minnetardı.

Çantasının içinden çıkardığı sandviçini küçük ısırıklarla yerken acıktığının yeni farkına varıyordu. Son lokmasını da bitirdikten sonra telefonu titredi. Heyecanla kilidi açtığında sıradan spam mesajlardan biri olduğunu görmesi moralini tamamen bozmuştu. Sabah sevgilisine yazdığı tatlı günaydın mesajı hala okunmamıştı bile. Üstünden saatler geçmesine rağmen.

Bu Kyungsoo'yu ilişkilerinin ilk günleri olsa endişelendirirdi fakat neredeyse bir aya yakın birliktelerdi ve Jongin'in mesajına dönmemesi artık garip gelmiyordu ona. Çünkü Jongin gün içerisinde işiyle meşgul oluyor ve neredeyse kendisi için hiç vakit ayıramıyordu. Her ne kadar Kyungsoo bu konu hakkında mızmızlanmak istese de susuyordu. Zaten omega oluşu başlı başına bir neden iken üstüne aralarındaki yaş farkı da eklenince kendini yetersiz hissediyordu. Bir de çocuk gibi davranırsa Jongin'i kaybetmekten gerçekten çok korkuyordu. Bunu göze alamazdı. Toplumunda onu olduğu gibi kabul edebilecek başka hiç kimse yoktu.

Kyungsoo onu bu kadar özel hissettiren başka birini hatırlayamıyordu. Yirmi bir yıllık hayatında ilk defa aşık olmuştu ne de olsa. Büyük aşkı namı değer Kim Jongin.

Dominant alfa, Kim Jongin.

Alfalar, betalar ve omegaların bulundurduğu bu toplumda çok nadir sayıda dominant alfalar yer alırdı. Piramidin en üst katı, Jongin'in bulunduğu noktaydı. Yine onun kadar nadir görülen bir diğer tür ise erkek omegalardı. Piramidin en alt katı, burası da Kyungsoo'ya aitti.

Herkesten sır gibi sakladığı kimliğini bu dominant alfanın anlamaması da mümkün olmamıştı haliyle. Bir yırtıcıdan daha kesin koku duyuları ve kıvrak zekası tartışılacak bir konu değildi zaten. Jongin hayran olunası bir adamdı.

İki ay önce sınıf arkadaşlarının zoruyla eğlenmeye gittiği mekanın girişinde 'reşit' görünmediği için sorun çıkaran güvenlikle tartışırken ansızın karşılaşmışlardı ilk defa. Sanki daha önceden tanışıyorlarmış gibi kolunu omzuna atıp kendine çekmişti Kyungsoo'yu. Düşünüyordu da o gün nasıl keskin kokusundan bayılmamıştı acaba.

Güvenliğe yaklaşıp bir şeyler söyledikten sonra içeri yürümüşlerdi birlikte. Kyungsoo şaşkınlıkla uzun adama dönüp neden yardım ettiğini ve girişte ne dediğini sormuştu. Teşekkür etmek aklının ucundan bile geçmemişti o an. Nasıl bu kadar kısa sürede ikna ettiğini merak ediyordu doğrusu.

Bu sırada içerideki sesler gitgide yükseliyor ve sürekli ona çarpan insanlar rahatsızlık veriyordu. Kyungsoo anımsayınca tekrardan yüzünü ekşitti. Kalabalık ortamlarda bulunmayı kesinlikle sevmiyordu. Jongin onu kendisine çekip kulağına doğru eğildiğinde kalbinin hızlı ritminin yüksek sesten duyulmadığını umuyordu hala.

Jongin ona güvenliğe sevgili olduklarını ve deli gibi dağıtıp gün ağırana kadar buradaki herhangi bir tuvalet kabininde sevişeceklerini söylediğini fısıldamıştı. O gece bir başkası olsa muhtemelen karşısındakinin kasıklarına tekme atar koşarak uzaklaşırdı Kyungsoo. Fakat o Kim Jongin'di. Tanımadığı yabancı adamın girdabına bir kere kapılmıştı. Utancından yerin dibine girmeyi planlarken eli ayağı birbirine girmiş ne söyleyeceğini bilememişti.

Loş ışıkta bile belirgin kırmızı yüzü Jongin'i güldürmüştü kısa bir anlığına. Saçlarını kabaca okşayıp şaka yaptığını dile getirdiğinde Kyungsoo ilk defa dikkatlice adamı süzmüştü. Tanıdığı olduğunu ve birlikte geldiklerini söylediğinde sürekli takıldığı mekanlardan biri olduğu için ona güvendiklerini anlatmıştı kısaca.

toxic obsession : kaisooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin