toxic obsession : kaisoo

•12

oy yorum vs çok makbule geçer

"O gün barda tanıştık işte."

Kyungsoo'nun evine gitmişler ve sakince konuşuyorlardı. Baekhyun duydukları karşısında yeri geldikçe şaşırsa da Kyungsoo'nun sonunda içinde biriktirdiği kafasını bulandıran konuyu anlatması bu kadar uzun sürmesinin nedenini de anlıyordu.

"Peki bu gizemli adamın ismini, cismini, ne yaptığını öğrenecek miyim?"

Kyungsoo dudaklarını büzdü. "İlişkimizi saklamamız gerekli Byun, o önemli birisi.."

"Bir idol mü, oyuncu falan mı?" Dahası.

Kaşlarını havaya kaldırdı hayır anlamında. "Ağzından kaçırırsan bile her şey biter asla o riske girmem Baekhyun."

Sarışın merakla daha da yaklaştı Kyungsoo'nun yanına. Öğrenmeden gitmeyecekti ve bunu ikisi de biliyordu. "Hadi ama Kyungsoo! Bunca zaman omega olduğunu bir kimseye söyledim mi?"

Haklıydı.

"Söz ver asla belli etmeyecek ve sakin kalacaksın."

Hızla başını salladı sarışın çocuk. Şimdiden heyecanlanmıştı.

"Peki o zaman..." Bu saatten itibaren geri dönüş yoktu. "...Sevgilim Kim Jongin."

Baekhyun kahkaha attı. "Of be Kyungsoo sen de söylememek için benimle dalga geçiyorsun. Komikti ama hakkını yemeyeceğim." Yayvanca sırıtışı arkadaşının ciddi suratıyla buluşunca yüzünde solmuştu.

"Sen ciddisin? Hay anasını satayım, bir dakika sen ciddisin!"

Kyungsoo bağıran çocuğun ağzını telaşla kapadı. "Bağırmasan işte!" Biliyordu böyle yapacağını.

"Tamam bekle. Sakinleşmeme izin ver. Tanrım! Sen ve Kim Jongin. Nasıl ya?"

"Anlattım işte o kokumu alabiliyor. Omega olduğumu anlamasına rağmen beni korudu ve asla bunu kullanmadı." Aşıktı Jongin ona. Sadece öfke problemleriyle mücadele ediyordu.

"Kyungsoo bu adam çok tekin değil. Hakkında dönen dedikoduları hiç duymadın mı?"

Kyungsoo göz devirdi. "Adı üstünde dedikodu. Benden iyi mi bilecekler onu."

"Sen de onunla pek iyi anlaşıyor gibi değilsin ha? Hatırlatmama gerek var mı gerçekten." Kavgalarını pek anlatmadan geçse de eninde sonunda berbat halde arkadaşı onu yollardan toparladığı için bazı şeylerin farkındaydı Baekhyun. Yolunda gitmeyen bir şeyler vardı.

"Sadece duygularını kontrol etmekte biraz zorluk çekiyor." Sessizce savunmaya çalıştı sevgilisini.

Baekhyun koltukta uzanır pozisyona geçip ayaklarını Kyungsoo'nun bacaklarına bıraktı. "Hiç güvenmiyorum bu adama Kyungsoo. Evet çok yakışıklı ve eminim çok iyi sikişiyordu-" Lafını bitiremeden kafasına bir yastık yemişti.

"Kıskanç köpek seni." Gözlerini devirdi Kyungsoo cevap vermeden.

"Her neyse bu kadar mükemmel olamaz kesin bir psikopatın teki falan."

Psikopat. Duygusuz, empati yoksunu, manipületif ve bir çok özelliği uyuşuyordu. Baekhyun bir psikiyatrist edasıyla ciddi bir şekilde devam etti analizine.

"Dominant alfaların çok güçlü olmasının sebeplerinden biri de birçoğunda duygusuz birer orospu evladı olmasıyla alakalı olduğunu okumuştum bir yerde."

İkinci yastığı da yemişti. Kyungsoo hızını alamayıp üçüncüyü de atacakken çalan kapı ikisini de durdurmuştu.

"Kim geldi ki?" Jongin olabilir miydi diye içinden geçirmeden edemedi Kyungsoo. Onu görmeye, sarılmaya, özür dileyip tekrardan gönlünü almaya can atıyordu adeta.

"Sevgilin ona orospu çocuğu dediğimi mi duydu acaba? O kadar keskin işitiyorlar mıydı lan?"

Kyungsoo bugün kaç kez göz devirdiğini hatırlamıyordu artık. Ayaklanıp kapıya ilerlediğinde peşinden sarışın çocuk da takip etti. Kapıyı tanımadığı bir adama açan Kyungsoo kaşlarını çattı.

"Buyrun?"

"Do Kyungsoo, değil mi?"

"Evet benim."

Elindeki çiçeği uzatan adamı algılamaya çalışıyordu. "Size göndermem istendi. İyi günler."

Çiçekleri alıp kapıyı kapattığında hala şaşkındı. Baekhyun sabırsızca kimden geldiğini öğrenmeye çalışırken yere düşen kart parçasını yavaşça kaldırdı.

'Seni seviyorum bugün için beni affet.. Jongin.'

Kalbi hızla atmaya başlayan omega dudaklarını ısırmadan edemedi. Seni seviyorum yazısına bakıp duruyordu sadece. Onu seviyordu.

"Beni seviyormuş." Kocaman gülümsemesiyle söylendi. Baekhyun kartı üstün körü okuyup gözlerini devirdi.

"Kıçımın kenarı. Kendi gelip söyleyemiyor mu yani? Bu nasıl özür şimdi." Başında söylenen ve hevesini kırmaya başlayan arkadaşını es geçerek odasına doğru ilerledi. Çiçekleri bir vazoya koyup baş ucuna yerleştirmeliydi.

"Ha bu arada Baekhyun..." Hala kapının orada yaslanmış söylenen arkadaşına doğru konuştu.

"...Tam yaslandığın yerde seviştik."

İğrenerek kendini olduğu yerden fırlatan sarışına kahkaha atıp çiçeklerini kokladı. Jongin sadece duygularını kontrol edemiyordu o kadar. Onu da birlikte atlatacaklardı. Kyungsoo onu iyileştirecekti sevgisiyle.