•7

519 31 164
                                    

oy ve yorum atmayı unutmayın, iyi okumalar

-

Kyungsoo iki gün boyunca derslerini aksatmış o süre boyunca da Jongin'le geçirmişti vaktini. Normalde bastırıcı ilaçlarıyla sürdürdüğü kızgınlığı bir haftayı bulurken alfasıyla geçirdiği üç gün içerisinde tamamen dinmişti. Eskisi gibi dinç hissediyordu en azından.

Tabi o da yatakta gerindiği an beline giren ağrıyla iki büklüm kalana kadardı. Sızlanarak örtünün altına geri gireceği sırada kapısı açılmış belinde havluyla ıslak bir Jongin karşılamıştı kendisini. Gözleri alfasının vücudundan akan damlalara takılırken hızla ne yaptığını fark ederek bakışlarını kaçırdı. Jongin ise çoktan fark etmişti küçük omeganın kaçamak bakışlarını.

"Günaydın, daha dinlenirsin diye düşünmüştüm."

Kyungsoo tüm gece hatta ondan önceki gece ve ondan önceki gece- Yani neredeyse günlerdir aralıksız yaptıkları edepsiz aktivitenin anıları gözleri önünden bir bir geçmeye başladığı için utançla yüzünü saklamaya çalıştı.

"Sana da-" Sesi çatlayınca kısaca öksürdü. "Sana da günaydın. Gittin sanıyordum."

Jongin saçlarını durularken kısaca duvarda asılı saate bakındı. Günlerden perşembeydi ve saat çoktan öğleden sonrasına ulaşmıştı. Eve ilk geldiği ve Kyungsoo'yu o halde ilk fark ettiği anlarda kaşla göz arası işinden haftalık izin istemişti. Jongin işkolik ve gerekmedikçe izin yapan biri olmadığı için hiç sorgulanmadan kabul edilmişti. Tek sorunu annesine vereceği hesaptı fakat şu an ilgilenecek daha heyecan verici şeyleri vardı.

"Evinden mi kovuyorsun şimdi de beni?"

Kyungsoo yanlış anladığı için telaşla doğrulmuştu. Sırtına giren ağrıyla kısık bir inleme bıraktığında Jongin yanına gelip belinden desteklemişti.

"Şaka yapıyordum Kyungsoo, dikkatli ol."

Belindeki eller kızarmasına sebep olurken ağrısını da unutmuştu sanki. Yarım açık ağzı, hayran bakan gözleri küçük bir köpek yavrusunu anımsatıyordu fakat Kyungsoo farkında bile değildi. Jongin'in yüz hatları ve erkeksi kokusu her defasında aklını başından alıyordu.

Jongin kendisine sıcak bir gülümseme sunup belini okşadığında gözlerini kaçırdı. Günlerce dokunmadığı tek bir noktası kalmamışken şimdi en küçük temasta bile utanıyordu. Jongin alnına bir öpücük bırakıp çekildiğinde kalbi hızlanmış arkası dönük adama bakakaldı. Bakışları belindeki havlusunu çıkaran adamla birlikte sıkı kalçalarına kaydı. Kyungsoo kendini röntgenci gibi hissetse de hakim olamıyordu gözlerine. Tanrının özenle yarattığı kusursuz biri vardı sonuçta karşısında. Ya da belki de Jongin gerçekten bir tanrıydı, kim bilir.

"Arkamı döneceğim haberin olsun, eğer yakalanmak istemiyorsan?"

Jongin'in alaycı tavrı üzerindeydi. Tekrardan yakalandığını anlayan omega hemen atağa geçip reddetmek istedi fakat Jongin çoktan ayağının ucuna oturup konuşmasına fırsat bırakmamıştı. Islak saçlarından akan damlalar omzuna düşerken Kyungsoo'nun dikkati oraya kaydı. Ayaklanıp dolabından temiz bir saç havlusu alıp eski yerine yerleşti. Jongin telefonuyla uğraştığından fark etmese de saçında hissettiği ellerle irkilmişti.

Minik omegası saçlarını kuruturken istemsiz bir gülümseme beliren suratını gizlemek istese de beceremedi.

"Ne bu böyle?" dedi neşeli sesiyle. "Çocuğun mu oldum şimdi de?"

Kyungsoo söylediği şeye güldüğünde kendisini gerçekten annesi gibi hissetmişti bir anlığına. Koca bebeği yıkanmış ve saçını kurutuyordu özenle.

toxic obsession : kaisooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin