•4

426 29 93
                                    

Kyungsoo kendini duşun altında bulduğunda bilinci yeni yeni yerine geliyordu. Baekhyun onu yol kenarında baygın halde bulmuş sağ salim eve götürmüştü. Şimdi ise üzerine soğuk su tutuyor biraz olsun kendine gelmesini sağlamaya çalışıyordu. Kyungsoo ıslak kıyafetlerinden rahatsız olsa da hareket edemeyecek kadar halsiz hissediyordu. Halsiz ve anlamlandıramadığı daha başka şeyler.

Ama karşısındaki adama minnettardı. Her ne kadar bunu belli edemiyor olsa da onu gecenin bu saatinde sorgusuz sualsiz bulunduğu yerden alıp güvenle evine kadar bırakmış ve de üstüne rahatlaması adına her şeyi yapıyordu. Baekhyun'dan başka güvencesi yoktu bu şehirde. Ya o da olmasaydı diye düşünmeden edemedi.

Yarı açık algısıyla telaşa soktuğu arkadaşına iyi olduğunu söylemek istedi. Böylece evine döner ve daha fazla yorulmazdı kendisi için. Ama ona bile mecali yoktu. Bedeninde hissettiği sıcaklık dalgası hızla tek bölgeye yönlenirken bacak arasını eliyle kapamaya çalıştı. Kyungsoo kabullenmek istemese de olduğundan daha azgın ve istekli hissdiyordu kendini.

"B-baekhyun daha iyiyim ben. Çok teşekkür ederim seni de endişelendirdim."

Kyungsoo iyice kısılan sesini de teşekkürünü yapabilmek adına kullanmıştı. Kendini zorladığını anlayan beta havluyu sıkıca oğlanın vücuduna sararken hala endişeyle bakıyordu.

"Kyungsoo bana neler olduğunu açıklaman gerekiyor. Nasıl bu hale geldiğini, gecenin bu vaktinde orada ne yaptığını bana anlat ki sana yardımcı olayım."

Baekhyun onu soluksuz sorguya çekerken ne kadar kızgınlığını ertelemeye çalışsa da başarılı olamıyordu. Sertleştiğini hissettiğinde utançla saklamaya çalıştı. Bu sırada kasıklarına doğru pompalanan kan ona yardımcı olmuyordu. Baekhyun garip davranışlarına anlam vermeye çalışırken Kyungsoo da yavaş yavaş daha fazla buna dayanamayacağını hissediyordu. O halde gözleri hala yerde sabitliyken arkadaşına nazikçe defolması gerektiğini açıklamalıydı.

Başkasının yanında tam olarak içindeki aç kurdunun vücudunun himayesini ele geçirmesinden korkuyordu. Bu büyük bir felakete yol açabilirdi. Kyungsoo'nun libidosu her zaman yüksekti ve birazdan neler yapabileceğini kestiremiyordu.

"Baekhyun gitmelisin."

O kadar kısık konuşmuştu ki Baekhyun duyduğundan bile emin olamadı. Kyungsoo daha fazla dayanamamış ve yere çöktüğünde kısık bir inleme bırakmıştı. Canı acıyor küçük pembe deliği ise açlıkla kasılıyordu. Utancından ölmek istese de şu an tek isteği rahatlayabilmekti.

"Kyungsoo sen iyi misin?" Baekhyun omzuna yerleştirdiği ellerinin sıkıca tutulmasıyla anlık şaşkınlığa uğradı. Az önce yürüyecek hali olmayan omeganın şimdi bu gücü nereden bulduğunu düşünmeden edemedi.

"Hastaneye gitmek ister misin yoksa ambulansı mı arayayım çünkü endişelenmeye başlıyorum Kyungsoo."

Omega direnmeye çalışsa da başarılı olamamış ve gözü sadece açlığını dindirecek bir şeyler arar hale gelmişti. Ya da kıçını.

Baekhyun eğilip yüzünü görmek için çenesinden tuttu. Başını yukarı kaldırdığında gözleri mavi renge bürünmüş omegayla karşılaşması onu ürkütmüştü. Yanlış görüp görmediğinden emin olmak istercesine dikkatlice bakıyordu.

"Kyungsoo eğer yanlış hatırlamıyorsam en son gözlerinin rengi mavi değil de siyahtı değil mi?"

Kyungsoo'nun yüzünde yayvan bir gülümseme belirmesi pek hayra alamet değildi. Baekhyun lisede biyoloji derslerinden kaçıp futbol oynamaya gittiği için bir kez daha küfürler etti kendine. Olanların ne anlama geldiğini bilmiyordu ve yardımcı olamıyordu.

toxic obsession : kaisooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin