•11

235 23 81
                                    

slm yorum oy unutmayin <3 dün atıcaktım bölümü unutmuşum ahrksjajdj iyi okumalar :*

"Aman Tanrım! Kyungsoo bu halin ne böyle?!"

Nefes nefeseydi. Kilometrelerce yürümüş sonunda bir otobüs durağına kadar gelince kartını kaybettiğini anlayıp delilercesine ağlamıştı Kyungsoo. Saçı başı dağılmış hala yaşadıklarının şokunu atlatamamıştı. Hiçbir çözümü kalmayınca en yakın arkadaşını arayıp onu bu düştüğü durumdan ikinci kere kurtarması için yardım istemişti.

Baekhyun arabasından hızlıca inip durakta ağlayan çocuğa doğru koşup hızlıca arabasına bindirmişti. Hiç de sakin olmayan bir şekilde ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Telaştan bir iki kere korna seslerine sebep olsa da yanında oturup içli içli ağlayan arkadaşı dışında pek bir şey düşünemiyordu.

"Kyungsoo sakinleş. Derin nefes al, evet böyle."

Bir gözü yolda cebinden bulduğu peçeteyi ağlayan çocuğa uzattı. Kyungsoo'nun sesli hıçkırıkları yavaştan dinmiş nefesleri dengeye binmiş fakat sessizce göz yaşları akmaya devam ediyordu.

Akan burnunu temizledikten sonra camı sonuna kadar açıp rüzgarın yüzüne çarpmasını sağladı. Dili tutulmuştu neredeyse.Baekhyun ona uzanıp sımsıkı tuttuğu yumruğunu okşadı. Hafif titrese de teması biraz daha olsun elini rahatlatmasına yardımcı oldu.

"Sadece en azından sana bir şey olmadığını bilmek istiyorum Kyungsoo." Gözlerini yoldan ayırmadan korkuyla sormuştu.

Başını olumsuzca salladı.

İçi biraz daha rahatladı sarışının. "Ailenle alakalı bir şeyler mi var peki?"

Tekrar olumsuzdu cevabı. Konuşmuyor sadece yola boş boş bakıyordu ama en azından tepki veriyordu. Ama artık boğazına kadar dolmuştu sarışın çocuk. Bu sakladığı toksik sırrı ya öğrenecek ya öğrenecekti. Gerekirse evine kapatır zorla konuşturur ve derdini anlattırırdı. Gizlice çocuğa baktı bu sırada. Gözlerinden akan yaşlar dinmiyor sessizce iç çekiyordu. Kıyafeti hırpalanmış yorgunluktan ter içinde kalmıştı.

Yolun kenarına çekti arabayı. Kapıları kilitlediğinden emin olduktan sonra şaşkınca bakan Kyungsoo'ya döndü.

"Kim bu sakladığın kişi?"

Telaşla kaşlarını çattı soru karşısında Kyungsoo.

"Kim? Ne anlamadım demek istediğin-"

"Kyungsoo, sakladığın neyse bir süredir sabrediyorum ama şu haline bak." Kyungsoo gözlerini kaçırdı.

"Şu an konuşmak istemiyorum Baekhyun. İyi hissetmiyorum sonra konuşuruz." Yalan söylüyordu. Sadece hiçbir zaman anlatmaya hazır hissetmeyeceği bir şeyi sonsuza kadar saklamaya çalışıyordu.

"Bu sabah annen beni aradı Kyungsoo. Aylardır yanlarına gitmiyormuşsun. Aramalarına bile cevap vermemeye başlamışsın. Çok endişeliler, ben de öyle."

Derin nefes aldı Baekhyun. Utançtan kızaran çocuğa döndü tamamen. "Hala konuşmamaya devam mı edeceksin. Daha kaç defa seni yollardan toplayacağım ben Kyungsoo?"

Konuşmayı yarıda kesen telefon sesiyle Kyungsoo hızla cebinden çıkartıp çağrıyı cevapladı. "A-alo?"

Gelen sesi algılamaya çalışan Baekhyun bir ipucu arıyordu.

"Peki tamam, anladım Sehun. Teşekkür ederim söylediğin için sağ ol."

Sehun da kim diye düşünmeden edemedi. O pisliğin adı Sehun muydu yani.. Kaşlarını çatıp göz göze geldi Kyungsoo'yla. Adresini alıp ağzını yüzünü dağıtmasına ramak kalmıştı neredeyse. Bir de yüzsüz gibi arıyor muydu yani?

"İyiyim ben bir arkadaşım var yanımda, eve dönüyorum şimdi." Sarışın çocuğa göz ucuyla bakıp cama doğru uzaklaştı. Her ne kadar ne dediğini duyacak olsa da sormaktan kendini alamadı aklını kazıyan o soruyu. "O iyi değil mi Sehun?"

Kısa bir sessizlik ardından evet cevabını aldı. Telefon görüşmesini sonlandırdığında anlatması gereken bir ton gerçeğin omzundaki yükleriyle başbaşa kaldı Kyungsoo.

"O muydu sakladığın kişi?"

"Hayır, onun arkadaşıydı."

Hala devam etmesi için sinirli bakan çocuğa bakmamak için dirense de başarılı olamamıştı.

"Senden saklamak istemezdim Byun. Şu an kendimi ne kadar boktan hissettiğimi anlayamazsın bile."

"Bana tonlarca yalan söyledin. Ne olursa olsun hep yanında olacağımı bildiğin halde ve hatta en büyük sırrını saklamama rağmen bana güvenmedin. Mafya babası mı belli olmayan bir adamın tekiyle görüşüyorsun bilmiyorum ama özürden daha fazlasını hak ediyorum bence Kyungsoo."

Haklıydı.

"Son kez soruyorum Kyungsoo, neden bu haldesin?"

Dili varmıyordu anlatmaya. Jongin'le güzel başlayan sabahın sonunda bir şeylerin ters gittiğini fark edememişti Kyungsoo. Aşırı sahipleniyor bir an olsun elini bırakmıyordu. Ki bu en başta çok hoşuna gitse de garson gelip siparişi aldığından beri dokunuşları sertleşmiş bakışları alev saçmaya başlamıştı.

Neden direkt konuşuyormuş, neden onu beklememiş, neden adamın gözlerinin içine bakmış yoksa baştan çıkarmaya mı çalışıyormuş?

Sanki yaptığı yanlışmış gibi hisseden Kyungsoo tüm kahvaltı boyunca kafasını yemeğinden kaldırmamış Jongin ise sürekli telefondan işleri ile ilgilenmişti. Kavga çıksın istemediğinden iletişime bile geçmeye korkar olan çocuk dalgınlıkla masayı toparlayan genç garsona çarpınca telaşla özür dileyip elinden tutmuştu.

Vay haline.. Elinden tutmuştu bir kere. Hızla sandalyesinden kaldırılan çocuk neye uğradığını şaşırmış garsonu hızla ittiren sevgilisine sakinleşmesi için bağırıyordu bir işe yarar belki diye.

Mekandan atılmalarıyla baş başa kaldıkları o andan itibaren her şey ışık hızıyla gerçekleşmiş sinirden köpüren adam onu bir sürü kötü şeylerle itham etmişti. Sinirini alamayıp şehir dışında sürekli gittikleri küçük saklı evlerinin yoluna sapınca Kyungsoo konuşup sakinleştirmek istemişti. Jongin'le sinirliyken sevişmek istemiyordu. Canı acısın acımasın ne kadar sert davranırsa davransın nefretle bakan gözlerle bunu yapmak istemiyordu.

Kalbi buna dayanamazdı.

Dönmek istediğini sakince konuşmak istediğini söyledikçe Jongin köpürüyor daha fazla gaza basıyordu. Küçük bir kazanın bile ucundan atlatmışlar yaşadığı bu durumdan oldukça korkan çocuk yavaştan göz yaşlarını akıtmaya başlamıştı bile.

Daha çok kavga daha çok nefret dolu bakışlar, sert temaslar derken yolun ortasında ani bir frenle arabadan indirilmiş öylece kalakalmıştı.

Bugün bunca şeyi atlatamadan bir de arkadaşına yakalanmış kendini tamamen berbat hissediyordu Kyungsoo.

"Biri var Baekhyun. Ve ben ona delicesine aşığım."

toxic obsession : kaisooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin