•19

233 23 74
                                    

sürekli ara verip durmuşum bu fice de ya valla 😭 iyi okumalar oy yorum siz kafanıza göre takılın seviyorum hepinizi 😽

Kyungsoo gözlerini açtığında bir sedyede uzanıyordu. Kolunda hissettiği serinliğin sebebini etrafına bakınca aldığı ağrı kesici serumdan olduğunu fark etti. Bedeni o kadar rahatlamış hissediyordu ki tüy kadar hafiflediğini düşündü bir anlığına. Aklı yavaş yavaş kendine gelirken buraya nasıl geldiğini hatırlamaya başladı.

Bayılmıştı.

Endişeyle etrafına bir kez daha bakındı telefonunu bulamazken ne yapacağını şaşırdı. Kapı hafif tıklatılmayla açılınca irkilerek o tarafa döndü.

"Uyanmışsın. Nasıl hissediyorsun kendini?"

Chanyeol hala buradaydı ve gitmemişti.

"Çok daha iyiyim, teşekkür ederim tekrardan." Mahcup bir şekilde gözlerini kaçırdı.

"İyi olmana sevindim. Test sonuçların daha çıkmadı biraz yoğunluk var. Büyük bir kaza olmuş sanırım."

Anlayışla başını salladı Kyungsoo. Umrunda da değildi aslında. Yeterince iyi hissediyordu zaten. Fazla soğukta kalmıştı ve birkaç gündür doğru düzgün beslenemiyordu. "Telefonum-"

Chanyeol cebinden çıkarıp uzattığında lafını tamamlayamamıştı. "Arkadaşın sanırım, sürekli arayıp durdu." Bildirimlere baktığında Jongin'in en son on dakika önceki çağrısını gördü. Sıkıntıyla bir nefes alıp göğsünü şişirirken cevap vermeyi reddetti.

"Telefon için ayrıca teşekkür ederim. Ağrı kesici bittiyse eğer çıkartabilirler mi?" Sesi o kadar yorgun çıkmıştı ki Chanyeol hiç ikiletmeden koridora çıktı. Saniyeler sonra bir hemşireyle döndüğünde işlerini kısaca halletmişti. Kyungsoo yavaştan ayaklandığında uzun boylu olan kaşlarını çatmış ve tekrardan oturtmuştu yerine. "Kyungsoo testlerin tamamlanmadı biraz daha dinlenmen gerekiyor-"

"Hayır." Bu yabancı adamın ısrarını anlayamıyordu. "Her şey için teşekkür ederim ama sadece evime gitmek istiyorum. Testlerin hiçbiri umrumda değil zaten kendime iyi bakmadığımı biliyorum."

"Hata ediyorsun. Eğer biraz daha beklersen neyin varsa ona göre tedavi olacaksın."

Kyungsoo sinirlenmeye başlıyordu. Çocuk mu vardı karşısında! "Zorla tutamayacağına göre?" Gözlerini karşısındaki adamın gözlerinde sabitlemişti. Chanyeol tuttuğu kolunu bırakmadan sırıttı. "Tıbbi bir vaka görünce elimden kaçmasına genelde izin vermiyorum. Bu yüzden biraz daha uzan ve sana yiyecek bir şeyler getireyim."

Kyungsoo cevap veremeden hızla açılan kapının sesine irkilmişti.

"Kyungsoo?" Jongin'in saçları dağılmış, nefes nefese kalmıştı. Kaşları çatılırken omegasının başka bir adamla bu kadar yakın temasına gerilmiş gibi görünüyordu. Gözleri koyulaşırken hissettiği o yoğun duyguları bastırmaya çabalamadı bile Jongin. Sert adımlarla yatan bedene ulaşıp ilk omegasına sonra da biraz önce telefonu açan kişi olduğuna inandığı adama baktı.

"Nasıl oldu bu?" Sesi ürkütücüydü. Kyungsoo oturur pozisyona geri dönerken Jongin'i bu kadar sinirlendiren şeyin kendisi olduğunu düşünüyordu. Yine ona iş çıkarmıştı işte.

"Ben iyiyim. Gelmene gerek yoktu hem nerden duydun?" Kendini açıklama gereği duydu hızlıca.

"Evde değil miydin sen?" Koyulaşan irisleri odadaki yabancıya kaydı. "Ne işin var burada tanımadığın insanlarla Kyungsoo?" Dişlerini sıkarak konuştuğundan boynundaki damarlar daha belirgin duruyordu.

"Ben hava almak için şeye çıkmıştım." Kelimler birbirine giriyordu resmen. Konuşmakta zorlanıyordu Kyungsoo.

"Parka." Chanyeol tamamladı cümlesini. Jongin'in aksine gayet sakin görünüyordu. "Ve ayrıca feromonlarını hafiflet. Ona iyi gelmiyor." Kyungsoo'yu kafasıyla işaret etti. Jongin hızla ayağa kalkıp yakasına yapıştığında bile hiçbir şey yapmamıştı. Boyca biraz daha uzun olduğu için sinirden kuduran diğer alfayı biraz da alayla seyretti.

"Seni öldürürüm." Jongin ilk yumruğunu attığında Kyungsoo hızla yataktan kalkıp ikilinin arasına girdi. "Lütfen durun." Sesi o kadar kötü geliyordu ki ağlamak üzere gibiydi.

Chanyeol elmacık kemiğine gelen yumruk pek canını acıtmamış olsa da bir yere kadar dayanabilirdi. Kudurmuş bir köpek gibi bekleyen adama hamle yapacakken açılan kapı araya girmişti.

"Hastanın bilgileri gerekiyor." Elinde evraklarla gelen hemşire odadaki negatifi hissetmişti. Kyungsoo'ya kağıtları uzatırken yavaşça eski iş arkadaşına yaklaştı kadın. "Chanyeol, bir sorun mu var?" Cevap vermesine izin bile vermeden araya girdi Jongin.

"Sorun yok. Gidiyoruz zaten." Kyungsoo'yu bileğinden çekip kapıya ilerletti. Daha sonra bu adamla ilgilenecekti kesinlikle.

"Daha test sonuçları çıkma-" Odadan ayrılmadan önce seslenen hemşire kadını dinlemedi bile. O kadar hızlı yürüyordu ki bileği kopacak gibi hissetti Kyungsoo. Hastaneden çıktıktan sonra yine aynı hızla arabaya binmişlerdi. İkisinden de ses çıkmıyordu.

Evine giden yolu geçtiklerinde uzun bir yolculuk olacağını anlamıştı. Şehir dışındaki evlerine gidiyorlardı. Çaktırmadan yanındaki adama baktığında siniri dinmemiş gibi duruyordu hala. Bileğine tekrar göz attı. Moraracaktı belli ki. Bu kadar gözü döndüyse hiç konuşmasa daha iyi olabilirdi. Kafasını cama yaslarken yaşadığı stresi birkaç saatliğine unutabilmek adına gözlerini yumdu sıkıca. Biliyordu ki bundan sonra hiçbir şey kolay olmayacaktı.

bundan sonra artık allah ne verdiyse 🤡

toxic obsession : kaisooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin