toxic obsession : kaisoo

•8

sağlık durumumla alakalı bir gecikme oldu :((( oy ve yorum atmayı unutmayın, iyi okumalar ♡

-

Günlerin ardından kampüse adımını atan Kyungsoo kendini ne kadar kandırmayı denese de hiç özlemediğini fark etmişti. Baekhyun dışında muhabbet kurabildiği fazla arkadaşı yoktu ve derslerde dikkat dağınıklığı ile başa çıkma çabası diğer öğrencilere göre onu biraz daha zorluyordu. Sürekli şikayet ettiğinden de değildi aslında severek isteyerek buradaydı fakat zorlandığı aşikardı.

Yavaş adımlarını binaya yönelttiğinde merdivenlerin başında karşılaştığı sarışının sinirli bakışlarına çoktan yakalanmıştı. Kaçmak istese de bunu başaramayacağını bildiğinden kaderine mahkum ilerlemeye devam etti.

"Hoşgeldiniz prensesim nasıl geçti şu yoğun günleriniz?" Kinayeli sözlerine rağmen sorusu omegayı kıkırdatmıştı.

"Yorucu?"

Baekhyun kolunu dar omuzlarına atıp korumacı bir tavırla kendine çekti.

"Gelmediğin günler için not aldım geri kalma diye. Benim gibisini de bulmazsın diyorum sana Kyungsoo."

Kyungsoo arkadaşına daha çok sırnaşıp teşekkürlerini sıralarken önlerinde oluşan kalabalık dikkatlerini o yöne çekmişti.

Baekhyun merakından kalabalığa kaynaşıp ne olduğunu öğrenmeye çalışırken Kyungsoo da uzakta bir köşede arkadaşını bekliyordu. Fazla insan daha fazla gerginlik sebebiydi. Uzaktan tanık olması şu anda ona yetiyordu. Baekhyun yavaştan kendini belli ederken arkadaşına doğru ilerledi.

"Ne dönüyormuş orada?"

Baekhyun gözlerini abartılı bir şekilde devirdikten sonra seslice soludu.

"Hatırlıyor musun ilk gününde seni yere düşürüp üstüne güya yanlışlıkla kahvesini döken bir kaltak vardı?"

Kyungsoo başını salladı. Nasıl unutabilirdi ki? En rezil anlarından biriydi belki de.

"Lee Yujin." mırıldandı sessizce. "Hatırlıyorum."

"Doğum gününü kutluyorlar. Hiçbiri o kızı sevmiyor ve adım gibi eminim ama sırf yaranabilmek için peşinde koşuyorlar." Baekhyun sinirle söylenirken bir yandan da koluna girmiş sınıflarına doğru ilerlemeye devam ediyorlardı.

Lee Yujin okulun gözde kızlarındandı. Babasının sahip olduğu oteller ve sayısız ortaklıkları.. Tahmin bile edemeyeceği kadar zenginlerdi kısacası. Sene başında Lee ailesinin okullarında da yüzde sahibi olduğu açıklanınca popülerliğini ikiye hatta dörde katlamıştı.

Geçen senenin ilk günlerinde tanışmışlardı Kyungsoo'yla gerçi. Özellikle kendisine karşı bir tutumu yoktu ve kendisi gibi birçok kişiye sataştığına şahit olmuştu fakat gözüne kestirdiği birileri oldu mu uğraşıyordu işte. Baekhyun olmasaydı kim bilir kaç kez radarına yakalanırdı diye düşünmeden edemedi o an Kyungsoo.

Liseli ergenler değillerdi fakat hala bu tarz şeylere maruz kalmış olması su götürmez bir gerçekti. Şeytanın avukatı olan bu kızla uğraşmaktansa katlanmayı göze alıyordu maalesef.

Yolun yarısında Baekhyun'un başkalarına takılması yüzünden tek başına yavaşça ilerlemeye devam etti Kyungsoo. Sıkıntıyla aldığı nefesi bırakıp hızını arttırdığı sırada karşıdan aynı hızla gelen kişiyi fark edememişti bir anlığına. Çarpışmaları sonrası sendeleyen kızı sıkıca tutmuş düşmesine son anda engel olmuştu.

Yüz yüze geldiklerinde karşısındaki kişinin farkındalığıyla telaşlanmış ve mahcup hissettiğinden dolayı hızla geri çekilip özrünü dile getirerek eğilmişti Kyungsoo. Bedenini saran korku hissi bacaklarını titretiyor ve olacaklardan habersiz gözlerini zeminden çekmemeye çalışıyordu.