"Eee şimdi ne olacak Minho bey?"
"Derken" dedi Minho, sevgilisine anlamamış gözlerle bakarken
"Diyorum ki böyle ortalıkta dımdızlak kaldık şimdi ne yapacağız? nereye gideceğiz? hangi boku yiyeceğiz!" Hyunjin bunu söylerken sanki karşısında sevgilisi değilde düşmanı varmış gibi imalı konuşuyordu.
"Hyunjin-ah biz neler atlattık biliyorsun, elbette bunu da atlatacağız. Bu kadar endişelenme lütfen" Minho bile inanmamıştı dediğine ama yine de sevgilisi üzülmesin diye bunlara kendini ve onu inandırmak zorundaydı.
" Minho bak benimle dalga geçme. Şuan hiç sırası değil. Hadi kendin gerizekalısın buna inanabiliyorsun ya ben? Ben senin gibi mal birine mi benziyorum sence ha?" Hyunjin'in sesi bu sefer daha sert çıkmıştı. Kendini kontrol edemiyordu. Şuan nasıl bir bataklıkta olduğunu biliyordu ve emindi ki sevgilisi de bunu biliyordu ama ona göstermek istemediğini anlamıştı.
Minho saçını çekiyordu. Sinirini hyunjin'e belli etmek istemese de şuan içinde olduğu durum onu krize sokmaya mecbur bırakıyordu.
Minho ansızın saçını bırakıp sevgilisinin yanına yatağın köşesine oturdu. Ona sarılmak istedi bunu çok istedi ama yapamadı o an ona sarılırsa eğer kendine hakim olamayıp ağlayabilirdi bu yüzden sadece yanına oturdu ve başını kaldırıp"Halledeceğim" dedi sesi çok boğuk çıkmıştı. Sanki bu konuşan Minho değilde başkasıymış gibiydi ki Hyunjin bile buna şaşırıp kafasını gömdüğü yataktan kaldırıp
"Nasıl, nasıl halledeceksin ki?" dedi büyük gözlerini açıp."Aklıma bir fikir geldi. Aslında uzun zamandır böyle bir şey aklımdaydı. Belki olur da bir gün tüm paramızı kaybedip böyle bir hâle düşersek diye böyle bir şey düşünmüştüm. Ve bugün gerçekleşti. Sanırım artık her şeyi itiraf etmem lazım sevgilim"
Minho bunları demeyi asla istememişti hâlâ istemiyordu ve bu asla istemeyeceği bir şeydi. Özellikle şuan ona korkunç bakışlarla bakan sevgilisinin bakışları altındayken bunu hiç istememişti..
" Bu ne demek oluyor şimdi? Açıklamanı bekliyorum hem de hemen!" Hyunjin aniden ayağa kalkarak söylemişti bunları. Aklı çok karışıktı. Sevgilisi bunca zamandır ondan ne saklamış olabilirdi ki? Korkunç bir şey olmasından korkuyordu ve bundan hep korkmuştu. Sevgilisini kaybetmekten, Minho'yu kaybetmekten ödü kopuyordu..
Minho bir açıklama yapmayınca Hyunjin tekrardan sinir küpüne dönüştü
"Minho anlat artık şu nalet olası fikrini. Benden ne saklıyorsun? Yalvarırım söyle artık söyle!!"Minho'nun gözleri dolmuştu ne yapacağını bilemiyordu. Şimdi Hyunjin'e ne diyecekti? ne diyebilirdi ki?
'Keşke ölseydim de bu anı yaşamasaydım' diye geçirdi içinden. Nefret ediyordu bu hayattaki en sevdiği adamla kavga etmekten. Seviyordu onu ve kaybetmek istemiyordu onsuz nasıl yaşayacağını bilemiyordu. Hyunjin'le on yıl önce Seul'un en korkunç bölgesinde tanışmışlardı ve beş yıldır sevgililerdi. O zamandan beridir başlarına gelmeyen kalmamıştı. Evsiz kaldılar, sokaklarda çöpün kenarında birbirlerinin ellerini ısıtarak uyudular hemde günlerce. Geçen ay da Hyunjin olmasa Minho'yu az daha bir adam bıçaklıyordu. Hyunjin geçen hafta ateşlenmişti ama doktora gidemedi sabıkasından dolayı. Minho onu evde elleriyle iyileştirdi. Yanından biran olsun ayrılmadı. Bunu ona yapamadı. Onu sevdiği için mi yoksa onsuz nasıl yaşanılır bilemedigi için mi bilmiyordu bunu ama bunu ona yapamadı..Minho karşısında hıçkırarak ağlayan sevgilisine baktı. Acı çekiyordu ve Minho'nun elinden bir şey gelmiyordu. Kendinden nefret etmişti o an.
Sevgilisinin omuzundan tutup yavaşça kaldırıyordu ki o an sevgilisi omzunu çekip Minho'nun elini geriye itti hızlıca." Minho.. Min- beni delirtmek m- istiyors-" Hyunjin boğuluyor gibiydi. Çıkmıyordu kelimeler ağzından. Özellikle hergün adını söylediği sevgilisinin adı bile düzgün çıkmıyordu ağzından. Küfür etti kendine
"Hyunjin özür dilerim sevgilim, özür dilerim. Yemin ederim çok üzgünüm. Bunu bizim için yaptım Hyunjin lütfen beni affet lütfen. Her şeyi ben ayarladım. O çocuğu ben buldum ben ayarttım kendime.. yani bana güve- güvenmesini sağladım Hyunjin..
Yemin ederim kötü bir niyetim yoktu. Her şeyi senin için yaptım aşkım sen mutlu ol, üzülme diye yaptım. Çok üzgünüm Hyunjin çok üzgünüm kendimden nefret ediyorum...
Ba- bana öyle bakma sevgilim lütfen. Seni aldat- aldatmışım gibi bakma bana. Bana bunu yapma. Tek bir gözyaşına bile dayanamıyorum sevgilim. Bana neden kendimden nefret etmem için ısrarla bakıyorsun Hyun- ... Hyunjin"Minho ölüyordu resmen. Ölmek istiyordu. Kelimeler çıkıvermişti ağzından. İki yıldır internet üzerinden bir çocukla tanıştığını, onu kendine aşık ettiğini.. her şeyi söylemişti. Aslında ağzından dökülmüştü her şey. Söylemek istemediği şeyler bile..
Hyunjin'in ağlaması kesildi. Minho'ya baktı. Onun için tek görevi kan pompalamak olan küçük organı bile işlevini yitirmişti. Çalışmıyordu artık. Sevgilisi ne demişti? Her şey beyninin birer oyunu muydu yoksa gerçekten de sevgilisinin ağzından bunlar çıkmış mıydı? Aklında ki binlerce soruyla beraber Minho'ya bir tokat attı. Hatta buna tokat değilde yumruğun tokat bulmuş hâli diyebilirdik. Minho sadece "acıdı" diyebilmişti ama acıyan yeri tokattan dolayı yüzü değildi. Kalbiydi..
10 yıldır Hyunjin'den tokat yememişti. Hatta istese bile yiyemezdi. Sevgilisi ona asla zarar vermezdi. Onun için kendini riske atar yine de Minho'nun canının acımasına izin vermezdi. Ama bugün bir ilk yaşandı, pardon yanlış oldu, çok ilk yaşanmıştı.
Birincisi: Minho iki yıldır konuştuğu bir çocuk olduğunu söylemişti.
İkincisi: Hyunjin'in peşinde mafya vardı
Üçüncüsü: Hyunjin, canından çok sevdiği Minho'ya tokat atmıştı.
Dördüncüsü: bu biraz acı olabilir ama Hyunjin sevgilisini terk ediyordu..Gerçekten de Hyunjin gidiyordu. Minho'yu gözyaşları içinde bırakıp gidiyordu. İlk defa sevgilisinin gözyaşlarını silmiyordu. Bu ona acı verse de, hiçbir şey idrak edemeyen beyni için ondan uzaklaşması gerekiyordu. O an sadece bunu düsünebildi. Uzaklaştığı kadar uzaklaşmak...
Bavuluna koyabildiği kadar eşyalarını koydu. Bu evde hiçbir şeyini bırakmak istemiyordu . Sevgilisi dediği adamın onu aldatmış olma düşüncesi bile canını acıtırken gerçekten de böyle bir şey yapmış olması onu intihara kadar sürükleyebilirdi.
Bavulunun ağzını kapattı. Yanındaki adamın boğulacak derecede ağlamasına aldırış etmeden yürüdü. Çıkış kapısına geldiğinde son kez arkasına baktı ve..
"Hyunjin, Hyunjin bekle yalvarırım beni dinle, beni almadan gitme sevgilim. Sen bensiz bir yere gitmezsin, gidemezsin değil mi? Hyunjin bana ce- cevap ver yal- yalvarırım.. tükeniyorum artık. İki yıldır bunu bizim için yapıyorken, senin beni bıra- bırakman ne kadar doğru söyle! Kendimle beraber o çocuğu da yaktım onun ne düşündüğünü bile düşünmedim ben Hyunjin. Her şey senin için sevgilim sırf sen mutlu ol diye kendimi bile düşünmedim ben. Şimdi neden hiçbir şey söylemeden aniden çekip gi- gidiyorsun ha?"
Minho yere çömelmiş döküyordu yine ağzındakileri teker teker..
"Beni bırakma H- Hyunjin. Ben sensiz nasıl yaşanılır bilmiyorum. Gerçekten bir bok bilmiyorum. Senden büyük olmama rağmen hep senin sayende a- ayakta kaldım ben. Senin sayende güçlendim. Senin sayende güldüm. Senin sayende yaşadım ben.. Şimdi na- nasıl gidiyorsun böyle birden? Gitme yalvarıyorum sana sevgilim gitme.."
Hyunjin şok vurmuş gibi baktı büyüğüne. Minho'yu hiç bu kadar ağlarken görmemişti. Onun için mi ağlıyor yoksa internette konuştuğu çocuk için mi beyni bunu yine idrak edememişti. 'Bok beyin neyi idrak ediyorsun ki zaten' diye geçirdi içinden.
Hâlâ elinde olan bavulunu yere bırakıp oturdu sevgilisinin yanına. Minho'yu bırakmak onun için imkansız bir şeydi ama onun kendisini aldatmış düşüncesi beynini yiyip bitiriyordu. Bu düşüncesi daha baskın geldiği için doğruldu yerinden. Yerde çömelmiş bir biçimde hıçkırıklarla ağlayan sevgilisine SON KEZ BAKTI VE GİTTİ..TAMAMEN AZ ÖNCE DOĞAÇLAMA YAPARAK YAZDIM. BU ARADA BU MİNSUNG FİC'İDİR YANİ HYUNHO FALAN VAR AMA ÇOK YAKINDA MİNSUNG GÖRECEĞİZ. OĞLUM BEN BİLE İNANAMADİM SÖYLEDİĞİME. NEYSE BU İLK FİC'İMDİ ÇOK HEYECANLA YAZDIM. DÖKTÜM İŞTE İÇİMDEKİLERİ. UMARIM BEĞENİRSİNİZ. EEE NASILSINIZ BALLARIM? SONRAKİ BÖLÜME DEK GÖRÜŞÜRÜZ MİNSUNGERLARIM (?) BENİM. SİZİ SEVİYORUM ❤️ KENDİNİZE DİKKAT EDİN GÜZEL YİYİN
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm Stabber • Minsung
Fanfiction"Jisung gibi masum ve saf duygularla sevemedi Minho. İçindeki kötülük Jisung'un aşkıyla buluştuğunda artık her şey için çok geçti." Ana ship: Minsung Yan shipler: Hyunin, Chanmin.. ‼️ İntihara sürükleme, zorbalık ve küfür içerir ‼️ (bu kurgunun hiçb...