I'm Stabber • Minsung

Kandırılmış

️‼️ kan ve şiddet içerir ‼️

(Yazar'dan)

Geminin kapısından çıkan bir grup maskelinin arasında tanıdık yüzlerde vardı. Aşağı doğru açılan merdivenin ortasında yerini alan Hyunjin ve sağ tarafını dolduran Felix ve Chan. Solda da boşluk kalmasın diye bir kaç maskelinin arasında seungmin'in yüzü görünüyordu.

Onları görür görmez Minho'nun merakla dolan gözlerinin yerini şaşkınlık almıştı. Yüzü iyice düşmüştü. Biliyordu onların da hyunjin'e yardım ettiklerini fakat bunu kendisine yaptıklarını bir türlü yediremiyordu kendisine.

Jisung ise aralarında tanıdığı tek kişiye bakıyordu. Seungmin'e. Onu kandırdığını öğrendiği günden beridir iyi değildi Jisung.

Soruyordu kendisine. Seungmin'in ona neden ihanet ettiğini soruyordu. Lakin aklına yatan her hangi bir cevap bulamıyordu.

Ayakta dikilmiş olanları anlamaya çalışan iki gencin kafası karışıktı. Fakat ikisi de farklı şeyler düşünüyordu.

Biri tüm saf ve masumluğu ile korkudan donacak kanına rağmen kimseye bir şey olmamasını dilerken,

Diğeri ise belli belirsiz yüz ifadeleriyle gemiden inenlere büyük bir hırs ve öldürme arzusuyla bakıyordu.

Buydu zaten ikisini bunca zamandır ayrı tutan şey. Buydu aralarında geçen duygunun adını bile vermeyişlerinin nedeni..

Jisung masumluğundan dolayı kurbandı, Minho ise hırsından dolayı zorba..

Buydu ikisini birbirinden ayıran en büyük fark..

Grup merdivenin ucuna kadar gelmiş, iki gence doğru ilerlerken geminin kapısından yeni çıkan iki koruma ve aralarında kafası güçsüzce aşağı düşmüş bir şekilde bacakları yere süründürülerek çekiştirdikleri biri vardı.

İki koruma, tuttukları bu genci Hyunjin'in önünde kollarını serbest bıraktıklarında; güçsüzce yere yığılmıştı ortadaki beden. Yere düşerken ağzından fışkıran koyu kırmızı kan Jisung'un göz ucuyla baktığı yerdeki genç için yüzünü acıyla buruşturmasına sebep olmuştu.

Minho'nun Hyunjin'de olan bakışları bir anlığına korumalar tarafından yere bırakılan gence düşerken hiçbir tepki barındırmıyordu yüzü.

Aslında ikisi de merak ediyordu kanlar içinde kalan bu gencin kim olduğunu. Merak ediyorlar fakat ağızlarını açarak sorma gereği duymuyorlardı.

Hyunjin yerde acıdan kıvranan gencin önünde sağ dizini yere koyarak diz çöktü. Sonrasında gencin alnındaki saçlarını tutup arkaya doğru çekiştirerek yüzünü ortaya çıkardı ve çaprazında ki iki gence gösterirmiş gibi yapıp yüzüne tükürdü.

"Gerizekalı" dedi Hyunjin ayağa kalkarken. Yüzünde ki donuk ifade Minho'nun dik dik bakan gözlerine düştüğünde onu aldırmadan yüzüne düşen uzun, sarı kahküllerini eliyle arkaya yatırdı.

Minho'nun gördüğü yüz karşısında parmak uçları sızlamıştı. o Changbin olamaz diyordu içinden. Gözleri ateş gibi yanan Minho Hyunjin'e dikti bakışlarını. O'ndan bir kez daha nefret ettiğini anlamıştı.

"Changbin?" dedi Jisung yüzündeki şaşkınlığı belirtip kaşlarını kaldırırken.

"Ona bunu neden yaptınız adi pislikler!" diye bağırarak devam etti bir Hyunjin'de bir de Changbin'de gezen gözleriyle. Gözyaşları hızla çenesine vardığında Minho'ya kısa bir bakış atmıştı. Bu bakış, Changbin'i kurtar bakışı değildi. Bu bakış, Minho'nun da changbin'in durumuna gelmesinden korktuğu içindi.