İki yıldır yazıştığım o çocuk kimdi?

856 64 94
                                    

Bunu okurken; Ruelle ~ War Of Hearts
dinleyin. Çünkü ben yazarken öyle yaptım <3

MİNHO'NUN AĞZINDAN:

Her şey bitmiş miydi şimdi? Ne yapmıştım ben, ne yapmıştık biz? Bu saçmalık da neyin nesiydi?
Sanırım aklımı kaybediyordum sonunda. Be- ben çok üşüyordum..

Ne zaman uyuduğumu bilmiyordum ama şuan neden salonun ortasında ıslak bir yüz ile uyandığımı biliyordum. Hyunjin beni bırakmıştı. Ona açıklama yapmama izin vermeden beni bu nalet cehennemde yalnız bırakmıştı. Şimdi ne olacak? Beni asla bırakmaz dediğim sevgilim, gözünü dahi kırpmadan çekip gitmiş miydi? Güvenime ihanet mi etmişti? Kendimi şuan çok bencil hissediyordum
Hatayı kendimde aramam gerekirken onda arıyordum. Ben bugün kendimi tanıyamıyordum. 'Sen kimsin Lee Minho?' Dedim içimden

Evet şimdi anlayabiliyordum. He- her şey onun yüzünden olmuştu. O Piçin yüzünden olmuştu. Şimdi mahvettiğim şeyi düzeltmem gerekiyordu

Yarım bıraktığım ve günlük rutinim haline gelen yazışmayı şimdi yine sürdümeliydim.
Onun hiçbir şey anlamamasını sağlayarak buna devam etmeliydim. Çünkü ben gerizekalıydım. Evet doğru duydunuz ben gerizekalıydım. Hatta bekleyin bu çok hafif oldu. Ben direkt kendime şerefsiz diyeyim bence. Bilseydim ona yazar mıydım hiç? Yapar mıydım bunu bize? Aslında kendimi düşünmemem lazım. Hala çok bencilim..
Evet sanırım aydınlandınız. Ben gelecekten yazıyorum. Yani size bu eski mal Minho'yu ve onun hayatını anlatıyorum işte. Bunu hâlâ nasıl yapıyorum bilmiyorum. Onca şeyden sonra bunları tekrardan gün yüzüne çıkarmak ne kadar doğru bilmiyorum. Yemin ederim bilmiyorum. İçime atamıyorum artık anlatmam gerekiyor. Bunu birine anlatmam gerekiyor artık. Boğuluyorum, dayanamıyorum..

Neyse hadi yine o zamana gidelim. Hiç yaşanmasını istemediğim o günlere..

Elime telefonu alır almaz ona yazmaya başladım.

Minho:
Selam

Jisung:
Selamm ❤️

Minho:
Nasılsın?

Jisung:
Aynı, sen?

Minho:
Kötü :(

Jisung:
Ne? Ne oldu sevgilim?

İşte bu kalbimi kırmıştı. Nedeni ise o çocuğun yani jisung'un bana daha önce hiç sevgilim dememesiydi. Bu ani oldu. İlk defa o zaman jisung'a stabber olmak kötü hissettirmişti ve bana Hyunjin'i hatırlatmıştı. Hyunjin'in bana sevgilim deyişini özlemiştim.

Jisung:
Cevap vermedin? Yine o mu geldi?

Minho:
Hayır. Bugün evde değil.

Jisung:
Nasıl yani. kimse yok mu?

Minho:
Yok

Jisung:
Sen aklını mı kaçırdın?

Minho:
Neden?

Jisung:
ne demek neden? Niye hala oradasın? Kaç sana

O an anladım ne demek istediğini. Ben ona bir harabede mafyalar tarafından tutulduğumu söylemiştim. O da inanmıştı. Tüm saflığıyla güvenmişti. Bir insan neden tanımadığı birine bu kadar güvenir anlayamıyordum. Ama ben onun tanımadığı biri değildim iki yıl boyunca birbirimizi tanımaya çalışmıştık. Ben ona yalan söylüyordum o da inanıyordu. Sonra da hiçbir şey olmamış gibi gece Hyunjin'in kollarında huzurla uyuyordum. Her şeyi Hyunjin için yaptığım için vicdanım rahattı o zamanlar. Tüküreyim böyle vicdana..

Minho:
Ayaklarım bağlı Jisung..

Jisung:
Üzgünüm..

Minho:
Üzgün olmana gerek yok.

Jisung:
Bir an için heyecanlanmıştım. Artık acı çekmeyeceğin için sevinmiştim..

O bunu neden yapıyordu? Benim için neden endişeleniyordu? Ben onu umursamazken, o beni neden bu kadar önemsiyordu? Ama bu umrumda değildi. Tek istediğim ondan intikam almamdı. Aslında başlarda parası için konuşuyordum. Hyunjin ve bana lazım olan parası için..
Ama sonradan bu intikama dönüştü. Nasıl bir intikam bilmiyorum ama onun acı çekmesi hoşuma gidiyordu. Bu- bu çok güzeldi!

Minho:
Jisung, Jisung kapatmam lazım 🥺

Jisung:
Geldi mi? 🥺

Minho:
Maalesef..

Jisung:
Seni özleyeceğim sevgilim 😔

Minho:
Üzülme, telefon elime geçer geçmez sana yazacağım söz.

Jisung:
Sen iyi ol yeter Minho. Yaşamaktan ve savaşmaktan asla vazgeçme lütfen. Benim için <3

Son dediğini demeseydi iyiydi. Onun için nasıl yaşayabilirdim ki? Yaşamayı isteyen bazı hücrelerim bile ölmek istedi o an. Onun için yaşayamazdım, ölemezdim, gülemezdim, ağlayamazdım., Nefes dahi alamazdım. Onun için zerre bir şey yapamazdım. Tüm bu söylediklerimi sadece Hyunjin için yapabilirdim. Yapıyordum da yani o burdayken. Ama şimdi yanımda değildi. Ona en muhtaç olduğum anda yoktu yanımda tanrım. Ne ile sınanıyordum ben?

Minho:
Sende.

Sadece bunu diyebilmiştim. Sonrada telefonun ana ekranına son kez bakıp yatağa fırlattım. Harbi ben ne zaman gelmiştim yatak odasına? Bugün bu ev neden bu kadar sessiz? Hyunjin..

Kafamı dağıtmak için dışarı çıkmıştım. Of çıkmaz olaydım. Tüm şanssızlıklar o gün beni buluyordu. Evim biraz tehlikeli bir yerdeydi. Tabi tehlikeli birinin evi başka nerede olabilir ki değil mi? ironik ama acı.

Sanırım yarım saat olmuştu yürüyeli. Çünkü 5 dk önce telefonuma baktığımı hatırlıyordum. Jisungtan mesaj var mı diye bakmıştım. Aslında genellikle ben yazmadan o yazmazdı. Beni tehlikeye atmak istemezdi. Telefonun bana ait olmadığını söylerdim ona. Hatta ona yazdıktan sonra tüm yazışmalarımızı sildiğimi söylerdim. O da inanırdı her zamanki gibi..

Bunu düşünürken aniden bir ses işittim. O hep korktuğum sesi, o nefret ettiğim, ölesiye nefret ettiğim sesi işittim o an. Bir silah sesiydi. Babamın annemi öldürdüğü sahne canlandı gözümde. Morardım oracıkta. Neye uğradığımı şaşırdım! Nefes alamıyordum o günkü gibi. Sürekli gözümün önüne annem geliyordu. Onun çığlıklarını duyuyor ve babamın tehtidkâr bakışlarını görüyordum. Annemin kafasına silah dayamıştı. Silah diyorum silah!! ve annem bana bakıyordu. Oğlunun gözleri önünde öldüğü için o an kendinden nefret ettiğini hissedebiliyordum. Anneme bakarken ağlamıyordum. Eğer ağlarsam babam dahi diyemediğim o varlık benim de canımı alırdı oracıkta.

Ve bamm patladı. Kanları görüyordum. Yerde küçük bir havuzcuk oluşturmuşlardı. O an o kadar çaresizdim ki Allah'ım. Bende öleceğim diye ödüm kopuyordu.

O zamandan belliymiş ne kadar bencil olduğum..
Şimdi de bu patlayan silah beynimde bunları oluştururken yere yığıldım. O anı düşünmemeye çalıştım. Eğer Hyunjin burada olsaydı bunlar olmazdı dedim kendi kendime. Küfür ettim burada olmadığı için, beni yalnız bıraktığı için. Her şey için.

Saate bakmak için telefonumu açtım. Silah sesinden bu yana sadece 10 dk geçmişti ve bu bana 10 yıl gibi ağır gelmişti. Ordan uzaklaşmak istemiştim ama olmadı yapamıyordum. Sadece işe yaramayan organlarım, düşüncelerim ve telefonum vardı.

Açtım ekranımı. Jisung ile sohbet ettiğimiz kakaotalk uygulamasına tıkladım. Ben değil beynim yapmıştı bunu yada kalbim düşünmüyordum bunu.

Minho:
Sevgilim bana yardım et..


BU KADAR YETERLİ SANIRIM. BU SEFER MİNSUNG GELDİ SANIRIM. BİRAZ BİRAZ GÖRÜYORUZ DEĞİL Mİ? ŞİMDİDEN BENİ DESTEKLEYEN VE BU HİKAYEYİ OKUYAN HERKESE ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM SEVİLİYORSUNUZ AŞK BÖCEKLERİM <3
UMARIM BÖLÜM HOŞUNUZA GİTMİŞTİR? İÇİMDEKİLERİ YAZIYORUM..
İLK KEZ FİC YAZDIĞIM İÇİN HATALARIMI CAHİLLİĞİME VERİN LÜTFEN ❤️😋





I'm Stabber • MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin