Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Güneş batarken Vikingler, tarlalardaki toprakta bereket sağlamak için yapılan bayramı kutlamak için dışarıdaki geniş pişirme alanında toplandılar. Jungkook bütün gün Taehyung'dan uzak durmuş, zihnini akşamki ziyafetin hazırlıklarıyla meşgul etmişti. Şimdi kutlamalar başlamak üzereydi ve Taehyung hüzünlü bir şekilde omeganın yanındaki yerini almıştı.
Taehyung çok yakışıklı görünüyordu. Her santimine kadar bir jarl ya da kont gibiydi ve Jungkook onun kesinlikle çok daha kuzeydeki vatanında olması gerektiğini düşündü.
"Babamın konağında gördüğüm korkunç Viking'e hiç benzemiyor," diye geçirdi aklından gözünün ucuyla ona bakarak.
"Jungkook, bu Joon," dedi Taehyung, başıyla orta boylu, esmer bir adamı gösteriyordu. "Bu da onun eşi, Jin." Jungkook adamın eşinin o gün daha önce kendisine dostça davranan omegalardan biri olduğunu gördü.
Joon Taehyung'a bir şey söyledi, güldü ve hafifçe onun omzuna vurdu. Jungkook soru dolu bakışlarla Taehyung'a baktı.
"Joon, çok yakıştığımızı söyledi," diye açıkladı ona Taehyung. Jungkook'un yüzü kıpkırmızı oldu.
Joon isimli adam kendi dilinde konuşup durdu. Masanın karşısında oturan Jin'e baktığında onun gülümsediğini gördü. Jungkook onunla konuşabilmek için can attı, ama sessiz kaldı ve gülümseyerek karşılık verdi.
Jungkook daha fazla dayanamadığında Taehyung'un koluna dokunarak, "Ne diyorlar?" diye sordu.
Taehyung omeganın gösterdiği ilgiye memnun olmuştu. "Sana dilimi öğretmem gerekecek, Jungkook," dedi. "Öğrenmek ister miydin?" Omega başıyla onayladı. "Bunu yapacağız."
Taehyung Jungkook'u masanın etrafında toplanmış olan birçok Viking'le tanıştırdı. Thurston, Joon, Ulaf, Leif ve Yoon ile tanıştı. Masada Jin'den başka iki omega daha vardı: Jungkook'un saçlarını çekiştirip onunla konuşmaya çalışan sarışın kadın Wendy ile çok daha yaşlı bir kadın olan Helga.
Merkez ateşteki alevler pırıl pırıl parlıyor, gözlerini Taehyung'a doğru çeviren Jungkook'un etrafına ılık bir sıcaklık yayıyordu. Hipnotize edici bir an için gözleri buluştu ve öylece kaldı.
Birden Vikingler arasından duyulan bir haykırış büyüyü bozdu: "Taehyung'a. Daha uzun süre denizlerde yol alsın!"
Jungkook sessizlik içinde yemeğini yedi. İzlendiğini hissettiğinde başını kaldırdı ve soğuk, buz mavisi gözleri olan, tıknaz Viking'in kendisine baktığını görünce birdenbire telaşa kapıldı. Gözlerindeki şehvet omeganın tiksintiyle titremesine neden oldu.
Sonunda Viking alfaları yerden kalktılar ve ateşe doğru yürüyüp etrafında bir halka oluşturdular. Jungkook da peşlerinden gitti ama Jin omegalarla birlikte durması için onu geri çekti. Şimdi her Viking boynuzlu miğferler takıyordu.
