24

1.3K 193 57
                                    

Jungkook dokuma tezgâhına oturmuş yün eğiriyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Jungkook dokuma tezgâhına oturmuş yün eğiriyordu. Taehyung gideli dört gün olmuştu ama ona bir ömür gibi gelmişti. Taehyung'un onu koruyacak aşkı olmadan gecelerin ne kadar soğuk olabileceğini daha önce hiç fark etmemişti.

Odanın karşı tarafında Jim'in oturduğu yere doğra baktı. Alfasının yokluğundaki bu günlerde tek tesellisi o olmuştu. Jim'in Taehyung’la birlikte yaşadığı maceralar hakkındaki canlı hikâyeleri ona sanki Taehyung orada, onlarla birlikteymiş gibi hissettiriyordu.

Jungkook tam yerinden kalkıp onun yanına gidecekti ki tam o anda kapı açılarak soğuk rüzgarın içeri girmesine neden oldu. Önlerinde duran bitkin ve tükenmiş kişi Warrick'ti.

"Warrick!" diye haykırdı Jungkook. Hızla onun yanına koştu. Gözleri Taehyung'u bulmak için kapıya çevrildi ama orada sadece Warrick'in birkaç adamının durduğunu gördü.

"Danlar. Bize saldırdılar. Kötü, korkunç devler gibi ezdiler bizi." Warrick Olaf'ın oymalı büyük koltuğuna çöktü ve başını ellerinin arasına aldı.

"Taehyung nerede?" diye bağırdı Jungkook, bakışları yeniden açık kapıya doğru çevrilirken sinir krizi geçirmemek için kendini kontrol etmeye çalışıyordu.

"Taehyung onlarla cesurca savaştı. Hiçbir erkek daha fazlasını yapamazdı ama sayıca onlardan azdık." Warrick'in gözleri onun arkasına doğru baktı, çenesi dimdikti.

"Nerede o? Alfam nerede?" Jungkook uzandı ve Warrick'in tuniğine asıldı. Üzerine kan sıçramıştı ve Jungkook ondan uzaklaşarak geriledi.

"Danlar mı? Size saldıranlar Danlar mıydı? Ama neden? Onlarla bir sorunumuz yok ki bizim," dedi Jim başını hayretle sallayarak. Eire diyarında Danlarla Norveçliler arasında sık sık kavgalar olduğu doğruydu. Ama burada, bu kıyılarda yoktu.

"Belki de hazine yüklü olduğumuzu düşündüler," diye cevap verdi Warrick.

Jungkook Taehyung'un adını haykırarak kapıya doğru koştu ama cevap yoktu. "Neden bana Taehyung'umun nerede olduğunu söylemiyorsunuz?" diye bağırdı, sonra da hızla gemilerin bağlandığı yere giden yoldan aşağı inmeye başladı ama Jom onun yolunu kesti. Jungkook'un onlarla birlikte olmadığını Warrick'in gözlerinden okumuştu. Sonuna kadar savaşmak üzere orada arkadaşının yanında olmadığı için içi parçalanıyordu. "İçeri gel Jungkook," dedi monoton bir sesle.

Irene ve Olaf büyük salondaki topluluğa katıldılar. Onlar da Taehyung'un nerede olduğunu sordular ama Warrick sükûnetini korudu, şimdi kendisine sunulan dikkatin keyfini çıkarıyordu.

"Kardeşimiz yaralandı mı Warrick?" diye bağırdı Irene. Gözleri Jim'inkilerle buluştuğunda genç adam onların ağlamaktan kıpkırmızı olduklarını görebildi. Ona doğru hareketlendi ama Irene uzaklaşarak sanki babası onu acıdan koruyabilirmiş gibi Olaf'ın yanında durdu.

Warrick birisinin kapkara kalbinin içini görebileceğinden korkarak hâlâ cevap vermemişti. Salondan ayrılmak için hareketlendi ama daha birkaç adım atamadan Jungkook üzerindeydi.

flame from the sea • tkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin