Çiftimizin baloya katılacağı kesinleşince Funda'yı bir heyecan dalgası sardı ki sormayın...
Sınavları kazasız belasız bitince balo koşturmacası da başlamış oldu. Bu koşturmacada elbise arayışı ilk sıraya yerleşerek Funda'nın telaşını ve heyecanını ikiye katladı. Gülce'yi baloya katılmak için ikna etmesi düşündüğünden de kolaydı. Arkadaşı her zaman eğlenceli şeyler denemeye hevesliydi. Sınav sonrası baloya katılmayı isteyip istemediğini sorduğunda Gülce'den cevap olarak coşkulu bir "Eveeettt!" geldi.
Deniz'den iki kişilik davetiye için önceden söz almıştı arkadaşı Funda'ya davetiyeyi uzattığında teşekkür etmek için onu öpücüklere boğmayı ihmal etmedi. Kıskanç sevgilisi kaşlarını çatarak Deniz'den uzaklaştırana kadar genç adamı öpmeyi sürdürdü.
Atlas'ın kıskanç tavırlarına sadece gülüp geçti Deniz, acımasızca dalga geçme işini sonraya, Atlas ile yalnız kalıncaya bıraktı. Funda rahatlamıştı. Belki Gülce ve sevgilisi Burak açık arttırmada dans etmeyecekti ama en azından yanında olacaklardı. Vedat amcası ve eşi dışında baloya katılacak kimseyi tanımıyordu. Deniz, Gurur ve Atlas'ın yanı sıra en yakın arkadaşı da yakınlarında olursa kendini daha iyi hissedeceğini biliyordu.
Gülce ile neredeyse tüm butikleri gezdiler İstanbul'un altını üstüne getirdiler ama Funda bir türlü istediği elbiseyi bulamadı. Keşke ne aradığını bilseydi o zaman işi çok kolay olurdu. Ne yazık ki ne aradığını o da bilmiyordu ve bulamadıkça daha da geriliyordu. Bu süreçte Atlas sakin durdukça ve heyecanına göz devirip "Abartma sevgilim." dedikçe Funda çıldırdı. Neredeyse Atlas'ı çıplak ellerle boğacak kıvama gelmişti. Sevgilisinin nasıl bu kadar rahat olduğuna bir anlam veremiyordu. Halbuki düşünse Atlas smokin veya takım elbise giydi mi, birde saçına evde şekil verdi mi hazır olacaktı. Zavallı kadınlar içinse bunun tam tersi söz konusuydu. Önce bir elbise bulunacak ondan sonra sıra, seçilen kıyafete uygun çanta ve ayakkabıya gelecekti ki, Funda bu işten zerre kadar anlamıyordu. Kıyafet seçimlerinde önceliği rahatlık olan, kot pantolonları, tişörtleri ve rengarenk spor ayakkabılarıyla mutlu mesut yaşayan üniversite öğrencisi kız ne anlardı baloda ne giyileceğinden?
En çokta bulunacakları ortamda iş ve sanat camiasından kişiler ile sosyetik tipler şıklık yarışına gireceği için geriliyordu. Kabuslarının başlıca konusu rüküş bir şekilde davete katılmak ve oradaki herkesin alay konusu olmaktı. Gördüğü kabuslarda arkadaşları hatta sevgilisi bile onu tanımazlıktan geliyordu. Funda ise çareyi gözyaşları içinde oradan kaçmakta buluyordu. Her gece böyle saçma sapan kabuslarla uğraşıyor neden erkek olmadığı konusunda hayıflanıp duruyordu.
Hem neden elbise, saç ve makyaj üçlüsüyle baş etmeye çalışmak strese girip tüm bu eziyete katlanmak kadın cinsine düşmüştü ki? Erkekler hayatlarında sadece bir kere sünnet olarak acı süreçlerini tamamlamış oluyorlardı. Biz zavallı kadınlar ise öyle miydik? Her ay yaşanılan regl ağrısı, bunun yanı sıra ağda veya epilasyonla çekilen acılar, doğumu işin içine katmasak bile yeterince acı çekiyorduk.
Neyse biz asıl konumuza, Funda'nın Atlas'a haksız yere içerlemesine ve trip atmasına dönelim.
Sık sık Atlas ile balo hakkında atışıyorlardı ve genç adam artık şu balo bitse de kurtulsak moduna girmişti. Funda nasıl ki onun rahatlığını anlamıyorsa Atlas da Funda'nın neden bu kadar abarttığını, konuyu neden devlet meselesi haline getirdiğini anlamıyordu. Bir kere o geceyle ilgili olarak kabus görmesi çok saçmaydı ve bunu dile getirmekten geri durmuyordu. Atlas sonuçta halis muhlis Türk erkeğiydi, odunumsuluk genetik kodlarına işlemiş karakterinin bir parçasına yansımıştı. Yine de hakkını yemeyelim Funda için hazırladığı sürprizleri baz alırsak çoğu hemcinsine göre daha iyi durumdaydı. Zaten o yüzden direkt odun değil de odunumsu olarak niteledik ya genç adamı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÂHÛ NİGÂH -ARA VERİLDİ-(MTS-4)
ChickLitBaran ve Bahar'ın güzeller güzeli kızı Funda'yı aşk gittiği üniversitede buldu. İlk aşkın heyecanı ile yüreği kanatlanıp uçtu ve Atlas'ın yüreğinin yanına kondu. Öğrendiği acı gerçekler ile umutları bir kelebeğin kanatlarında asılı kald...