13. FUNDA

1.3K 140 201
                                    

     Atlas tam karşımda oturuyordu bir an bakışlarımız kesişince dudaklarını oynatarak "Çok güzelsin." dedi hemen bakışlarımı kaçırdım anlaşılan bu gece çok zor geçecekti. Siyahlara bürünmüştü loş ortamda gözleri de siyah görünüyordu bu denkleme siyah saçları da eklenince sanki bir kara şövalye gibiydi. Erva ise elleri ile Atlas'ın kolunu sarmış başını omzuna yaslamış etrafına gülücükler atıyordu Erva'nın sardığı kolundaki kasların hareket etmesiyle bakışlarım eline indi. Boştaki kolunun eli gevşekçe uyluklarında dururken diğer elini sıkıp açıyordu genelde de yumruk haline getiriyordu. Bulundukları pozisyondan mutlu değildi ve gözlerini bir saniye bile üzerimden ayırmıyordu.

       Bakışlarının yoğunluğu ve her an gözlerinin üzerimde olmasıyla hissettiğim rahatsızlık yerimde kıpırdanmama sebep oldu. Neyse ki Gülce bu durumu fark etmişti kolumu hafifçe sıkarak beni rahatlatmaya çalıştı.  Elimi yakalayıp "Dans et benimle bebek!" diyerek beni piste sürüklediğinde biraz olsun gevşedim ve arkadaşıma gülümsedim. İçerisi gürültülü ve kalabalıktı; müzik bir süre önce başladığı için dans pistinde büyük bir kalabalık toplanmıştı. Kendimizi müziğin akışına bırakmamız uzun sürmedi. Atlas ile karşılıklı oturup sürekli başka taraflara bakmaya çalışmaktan kat kat daha  iyiydi. Bir süre sonra Deniz de bize katıldı kalabalıkta zorlukla kendimize biraz daha yer açtık. Deniz'den sonra arkadaşları da gruba eklenince kızlar bir anda etrafımızı sardı neye uğraştığınızı şaşırdık.

      Bugün kulüpte tanıştığımız Deniz ile aynı bölümde okuyan  Burak ismindeki çocuk Gülce'nin dibinden bir saniye bile ayrılmıyordu. Baktığımda arkadaşımın da gözlerini çocuktan alamadığını gördüm. Terden suyumuz çıkana kadar orada kaldık topuklu ayakkabıların içindeki ayaklarım sızlamaya başlayınca ilk ben pes ettim. Yerimize geçtiğimizde Deniz ile Gülce'nin arasına oturdum çünkü birlikte dans ettiği çocuğun arkadaşımla oturmasını istiyordum. Yanındaki arkadaşı tam da o anda dikkatimi çekti benimle dans etmeye çalıştığını pistte fark etmiştim. Deniz'e biraz daha sokulmama sebep olmuştu hâlâ gözlerini dikmiş bana bakıyordu. Birde milletin flört çabasıyla uğraşacak modda değildim yeterince kalbim kırıktı.

       Tahmin ettiğim gibi Burak Gülce'yle hemen sohbet etmeye başladı sarışın kahverengi gözlü bir çocuktu. Arkadaşımı yeterince etkilemiş olmalı ki o da sohbete katıldı. Sık sık masadaki çocuklar dans teklifiyle geliyordu ama reddediyordum. Atlas'ın gözleri üzerimdeyken arka arkaya gelen kadehleri her dans teklifinde kafasına dikerken kabul etmek zordu. Sonraki süreçte o kadar çok dans teklifi aldım ki, Deniz'e bunun sebebini sorma ihtiyacı hissettim.

"Ne oluyor bu millete iddia konusu falan mı oldum? Sürekli benimle dans etmek için geliyorlar."

"Öncelikle güzel kızsın ikincisi okulun serserisini milletin gözünün önünde yere serdin. Üstüne üstlük gelen herkesi geri çeviriyorsun erkekler bunu meydan okuma olarak görmeye meyillidir. Birkaç kişiyle dans edersen geri çekilirler." sözleri gözlerimi devirmeme sebep oldu.  Sonra da bakışlarım karşımdaki çifte takıldı.

       Atlas ve Erva'yı birlikte görmeye dayanamıyordum kalbim tekrar tekrar parçalanıyordu. Erva'yı yok sayması konuşma girişimlerini es geçmesi beni  rahatlatmadığı gibi daha çok kapana kısılmış gibi hissetmeme sebep oluyordu. İlk gördüğü andan itibaren bana ilgi duyduğunu söylemesi aklıma geldikçe daha kötü oluyordum. Neden özgür bir erkek olarak bana yaklaşmamıştı, her şey bu kadar imkânsız  olmak zorunda mıydı? Peki benim için Erva'ya bunu yapan ilerleyen zamanlarda başka bir kız için aynı şeyi bana yaşatırsa! Aklımda cevaplanması zor sorular ortamın gürültüsü birde gelen dans teklifleri o anda üstüme yıkılıp beni nefessiz bırakmaya başladı. Neden bu erkekler beni rahat bırakmıyordu?

ÂHÛ NİGÂH -ARA VERİLDİ-(MTS-4) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin