Derin

Bölüm 14

24.04.2022

"Senin kokun başka boş ver louis, gucci, prada ey." Diye saçma bir şarkı mırıldanan Can gelip ön sıraya kurulmuştu. Yanımda oturan Akın "Oğh baba baba baba elimi artık bırakma baba." Diyerek şarkıyı devam ettirmişti.

nE

Can gülerek Akın'a yumruğunu uzattığında Akın' da hiç beklemeden yumruğunu Can'ın yumruğuna çarpmıştı.

"Can ben." diyerek kendini Akın'a tatlı tatlı tanıtan arkadaşıma sırıtarak bakıp, yüzümü Akın'a çevirdim.

Göz göze geldiğim Akın gözünü kırpıp gevşek gevşek gülmüştü.

Bir anda arka sıradan ortamıza inen hayvan vücutlu Bora ile irkilmiştim.

"Gel kardeşim ben kalkayım sen otur." Deyip ayağa kalkmaya çalıştığımda Bora kolumdan tutup "Yok canım benim hiç gerek yok sen oturmaya devam et." Demişti. 

Sağ kolunu kaldırıp omzuma koyduğunda burnuma dolan iğrenç ter kokusundan sonra kolunun altından çıkıp "Siktir lan kaç aydır yıkanmıyorsun bu nasıl bir koku." Demiş oturduğum yerden kalkmıştım.

Sıra ve sandalyelerin arasından neredeyse tır geçeceği için rahat rahat o arada durabiliyordum.

Akın'la anlaşamadığımız iki konu vardı. Biri benim çok yayılarak oturmam diğeri ise sandalyeler ve sıranın arasındaki mesafe.

Rahat oturmam batıyordu bu çocuğa.

"Futbol oynuyorduk." Diyip sırıtan Bora ile göz devirip,

"Gidip spor salonunda duş almaya ne dersin?" Dedim.

Çişim geldi.

Tuvalete gitmek için sıranın arasından çıkıp sınıfın kapısına doğru ilerleyip kapıyı açtım ve sınıftan çıktım.

Koridordaki tuvalete girip işlerimi hallettikten sonra kantine gitme ihtiyacı duyup merdivenlere doğru ilerledim.

Merdivenlerden inip sağa doğru döndüğümde kantin oradaydı.

Kantinde sıra yoktu.

Bu açlar kantini nasıl boş bırakmış olabilirdi ki?

Kantinin yemek kısmına gidip camın önüne geldiğimde kantinci abi Selena gibi tezgahın altından çıkmıştı.

Ne?

"Abi bir sucuklu tost, dört tane de ayran." Ayranların birini Akın'a birini Bora'ya verip diğer ikisini de kendim içecektim.

Can ayran sevmiyordu.

Manyak herhalde.

Kantinci abi tostumu ve poşete koyduğu ayranlarımı verdiğinde elimdeki parayı tezgaha koyup teşekkür ettikten sonra kantinden çıktım.

Sağ elimdeki tostumu ağzıma götürdüm. Dişlerimle tostu tutup sarıldığı kağıttan az da olsa sıyrılmasını sağladım ve ısırdım.

Bim sucuklu kantin tostu da ayrı bir güzel be.

Merdivenlere geldiğimde okulun zil sesi binanın içinde yankılanmıştı.