20.11.2022
Patlayan şampanyanın, yanan ışıkların, birbirine vurulan ellerin sesi kulağımda bir uğultuydu sanki.
Mumlardan çıkan ufak ateşleri söndüren nefesimi üflediğimde tekrar bir alkış kopmuştu.
Sol kolumu kaldırıp saatimi görüş açıma soktuğumda saate bakmıştım.
00.00
On sekiz olmuştum, ve evet doğum günü kutlamamı ailemin evinde yapıyordum. Biraz sonra çıkıp gidecektim kapıdan ve beni durduracak hiçbir sebep olmayacaktı.
Dışarıdan gelen abartı korna sesleri ile bizimkilerin beni almaya geldiğini anlamıştım.
"Doğum günün kutlu olsun kızım." Diyerek bana sarılan Harun Kofoğlu'na bende yalandan sarılmış, "Teşekkür ederim babacığım." Demiştim. Şevval'e bile anne demiştim bugün, beklemiyorlardı gideceğimi, tahmin etmiyordu hiçbiri.
Harun Kofoğlu'ndan sonra eşi Şevval gelmiş bana sarılmıştı "Doğum günün kutlu olsun güzel kızım. İyi ki doğurmuşum seni canım benim." Diyerek ayrıldığında ona da samimiyetsiz bir şekilde teşekkür etmiştim. Evin kapısından gelen gürültü ile gülümsemiştim.
Gelen gürültü yüzünden herkesin bakışları salonun girişine doğru dönmüştü. Sırayla salona giren Akın, Aras, Bora, Asya, Efe, Can, Utku. Akın duraksamadan direkt salonun sol tarafında kalan, benim için hazırlanmış ihtişamlı masaya doğru geldi.
Üstünde mavi bol bir gömlek altında ise beyaz pantolon vardı.
Aras'ın üstünde yine beyaz pantolon vardı, üstünde gri tişört, omzunda da siyah kazak vardı.
Bora'nın altında krem rengi pantolon, üstünde ise beyaz gömlek vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Derin
Short StoryKafamı ellerimin arasına alıp kendimi öne doğru eğmiş az önce yaşananları algılamaya çalışıyordum. Bu olamazdı, hayır hayır hayır yine sokakta bir yerlerde sızmış rüya görüyor olmalıydım. Abilerim #1 11.04.2022 Arkadaşlar #1 25.07.2022 / 14.02.2023...