Derin

Bölüm 36

13.10.2022

"O yastıktan kafamı kaldırıyorum efendim hani bakıyorum güneşe evet diyorum doğdu güneşim tık elimi yüzümü yıkıyorum güzel bir şarkı güzel bir banyo üstümü başımı giyiniyorum sağlam bir kahvaltı modumu yakalıyorum tabii bu gidişat çok kötü gidişat efendim Türkiye'nin ekonomisi nanay." Diyerek Rehberlik hocamızın rutinini sorduğu sorusuna cevap veren Fatih'e gülüp arkama yaslandım.

Yine Rehberlik dersindeydik ve hoca herkese sırayla rutinlerini soruyordu. Fatih'e gelmişti bu sefer soru. Fatih sınıftan biriydi. Kaliteli mizahı ile güldürüyordu.

"Siyaset yapmıyoruz çocuklar!" Dediğinde hocamız, önlerden Selma

"Hocam peki siyaset yapılması yasaksa okul başkanı seçimi kazandığında bütün sınıfların kapısından poşet çay fırlattığında herhangi bir ceza almadı?" Demişti. Hoca gözlerimin içine bakarak

"Görevden aldık o yeterli bir cezaydı." Evet görevden alınmıştım.

Kıymetli halkım beni okul başkanı seçtiğinde keyfim ve kahyası yüzünden bütün sınıflara kapılarından poşet çay fırlatmıştım. Sonrada görevden alınmıştım.

Okuldan atmamışlardı ben öyle bekliyordum.

"E Alya Derin sen anlat bakalım rutinini." Diyerek beni rezil etmek için hamle yapmış hocaya gözlerimi devirmiş yayıldığım sıradan toparlanıp konuşmaya başlamıştım.

"Uyanıyorum okula geliyorum okuldan çıkıyorum eve gidiyorum arada bir dershane sonra evden çıkıyorum dışarıda biraz takılma sonra tekrar eve gidiyorum biraz kardeşimle uğraşıyorum sonra da geri uyku." Diyerek rahat bir şekilde anlatmıştım bütün rutinimi.

Okula geldiğim sene ters düşmüştük bu kadınla ve sürekli beni rezil edeceğini düşündüğü şeyler yapıyordu. Uğraşıyordu benimle;

"Senin kardeşin yoktu diye biliyorum." Dediğinde hafifçe ses çıkartarak gülüp ağzımı cevap vermek için açtığımda Akın sağ elini dizime koymuştu yüzümü arkaya doğru çevirip gözlerinin içine baktığımda rahatlaması için gözümü açıp kapamıştım.

"Sizin olanlardan benden çok haberiniz vardır burada bu konuları açmanızın ne mantığı var? Öğrenci psikolojisi sonuçta." Dediğimde gülüp ellerini iki yana açarak

"Evet öğrenci psikolojisi ama akıl sağlığı yerinde olan öğrenciye geçerli öğrenci psikolojisi." Dediğinde sınıftan çıkmak için ayağa kalktım. Akın bacaklarını geçmem için çekmediğinde

"Çeksen oğlum bacaklarını." Dediğimde yine çekmemişti bacaklarını

"Okulda olmaz ne yapıcaksın hocaya mı saldıracaksın?" Demişti sessizce.

"Akın canım benim bacaklarını çek." Dediğimde Akın yine ısrarla bacaklarını çekmiyordu.

"Ne oluyor orada Alya?" Diyen hocayı siklemeden Akın'ın bacaklarının üstünden geçip sınıfın kapısına doğru yürümeye başaldım.

Hoca onun üstüne gittiğimi düşündüğü için geriye gidip

"Ne oluyor üstüme mi yürüyorsun? Barındırmam seni bu okulda saygısız." Demişti. Okulda herhangi bir hocanın üstüne yürüyecek kadar delirmemiştim henüz.

Ama ona bir şey yapmamdan deli gibi korkuyor oluşu keyiflendirmişti beni.

Kapıya doğru yürüyüp kapıdan çıkmadan önce arkama dönmeden hocaya "Tutanak tutarsınız." Deyip sınıftan çıktım.

Yoklama almadıkları için okulda olup derse girmeyenlere tutanak tutuyorlardı.

Hiçbir mantığı olamayan bir şeydi. Mantıksızdı.