Bölüm 39

8.2K 437 96
                                    

13.11.2022

"Çıkıyorum ben, Akın'ı girmeden önce de bir göreyim." Dediğimde Aras

"Ben sınavın sonuna doğru gelirim." Demişti.

"Neyse kapat çıkmam lazım benim şimdi." Diyerek telefonu Aras'ın yüzüne kapattığımda telefonumu ağzı açık çantamın içine yolladım.

Üstümü boy aynamdan son kez kontrol etmek için aynamın önüne geçtim. Krem rengi kumaş pantolon üstüne beyaz crop giymiş ayağıma da beyaz sporlar giymiştim.

Yüzüklerimi masanın üzerinden alıp parmaklarıma tek tek geçirdiğimde tamamen hazır olmuştum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yüzüklerimi masanın üzerinden alıp parmaklarıma tek tek geçirdiğimde tamamen hazır olmuştum.

Çok ciddi ve harika giyinmem gereken bir yere gidicektim.

Mantinayı üniversite sınavında desteklemeye gidiyordum.

Geçen iki ayın ardından o gün gelmişti. Ben sınava girmeyecektim başından beri belli olduğu şekilde. Bizim gruptan bir de Aras girmeyecekti sınava. Diğerleri giriyordu.

Şansa bir şekilde Bora ve Akın aynı okulda denk gelmişlerdi iyi olmuştu o. Diğerleri bütün şehire dağılmışlardı.

Bu sene girmeyecektim sınava evet ama belki seneye girerdim bilmiyordum henüz karar vermemiştim.

Kendim sınava girmeyecektim ama mezun olacağım okuldaki 11. Sınıflardan ihtiyaç sahibi beş öğrencinin eğitim masraflarını karşılayacaktım.

Kitap piyasasından haberim olduğu an bu karara varmıştım. Bunu yapmam gerekiyormuş gibi hissetmiş ve müdür ile konuşmak için okula gitmiştim.

Sınava girmemiş olmam kendimi kötü hissettirmiyordu, böylesi daha iyiydi.

Dağhan mevzusu çoktan halledilmişti. Aras'ın aile avukatları sayesinde çok kolay bir şekilde içeri attırmıştık. Karşılaşmamızdan sonra bir hafta boyunca hepimiz silahlanmış bir şekilde gezmiştik ve birbirimizin yanından pek ayrılmamıştık.

Bir haftanın sonunda yeterli kanıt ve görgü tanıkları ile kolayca hüküm giymişti. Cezası 36 yıldı.

Ondan da kurtulmuştuk.

Sevgili aileme gelicek olursak eğer onlar hala aynıydı Harun, Şevval ve Mete ile konuşmuyordum. Barış ile samimiyetimiz yoktu ama arada bir sohbet ediyorduk. Sorun yoktu.

Emir ve Doğu çok yakın olmadığım arkadaşım gibiydiler iyi anlaşıyorduk evet ama çok bir yakınlığımız yoktu.

Ve Furkan, Furkan beklemediğim bir şekilde gerçekten kardeşim olmuştu. Epey bağlanmıştık birbirimize, ablasıydım onun. Sonumuz nasıl olacaktı büyük bir soru işaretiydi benim için.

Kuzenlerle iyiydik, bu iki ay içinde üç günlük bir Adana gezisi yapmıştık. Kaldığımız bütün süre zarfı boyunca sadece gezmiş ve yiyebileceğimiz bütün her şeyden yemiş geri İstanbul'a dönmüştük.

DerinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin