Dokuzuncu sınıfın ilk gününde okulun kapısına asılan listelerden ismimi buldum. Arda da hemen yanımdaydı. Okul müdürü herkesin sınıfına göre sıraya geçmesini söylediğinde onu umursamadan sol tarafa yürüdüm. Arkamdan görüşürüz diye bağırdı. Gülüşünü yüzünü görmesem de sesinden hissediyordum. Benden çok daha uzun sarışın bir oğlanın yanına gidip hangi sınıftan olduğunu sordum. Aynı sınıfta olduğumuzu öğrenince beraber sıraya geçtik. Arda'ya dönüp bakmadım ancak üç sıra ilerimde olduğunu biliyordum.
Yaklaşık bir saat süren törenin sonunda sınıflarımızı bulmak için dağıldık. Sarışın çocuğun adının Berk olduğunu öğrendim. O yıl ve hayatımın geri kalanında yakın arkadaşım olacaktı. Sınıfta 16 kişiydik. Dokuzu kızdı, yedisi erkekti. Kızlardan birini geçmişte bir yerlerden tanıyordum. Uzun boylu ve her an birini dövecekmiş gibi duran Melike ile anasınıfında aynı sınıftaydık. O da beni elbette hatırlıyordu. Gelip Arda'yı sordu. İstemeye istemeye bu okulda olduğunu söyledim. Kahkaha atıp hala en yakın arkadaş olmamız hakkında bir şeyler söyledi. Onu en yakın arkadaş olmadığımız konusunda uyardım ama dinlemiyor olduğu barizdi. Berk, Arda'nın kim olduğunu sordu. Omuz silktim.
Turuncu saçlı, o ana kadar gördüğüm en tatlı kızlardan biri olan Şeyma sınıfta herkesle el sıkışıp tanıştı. Bu davranışı nedense bizi çok eğlendirdi ve herkes güldü. O an bu sayede sıcak bir ortam oluştu ve herkes bir anda kaynaştı.
Daha ilk günden sınıftaki herkes herkesle samimi olmuştu. Yılın tamamı böyle devam etmedi elbette. Tartışmalar çıktı. Aramızda bir rekabet başladı. Bize yaşadığımız şehrin en iyileri olduğumuz ve en büyük rakipler olduğumuz söylendi. Bazılarının bu yüzden arası açıldı. Berk, ben ve Şeyma daha da samimi olduk. İlk başta Berk ile sıra arkadaşıydım. Sonra Şeyma ile beraber oturmaya başladık. Şeyma'nın yanında olduğum her an kalbim daha hızlı attı ama bunu görmezden gelmeye çalıştım.
Arda kendi sınıfı içinde olduğu kadar okulun genelinde popülerdi. Ben ondan kaçıp dursam da öğle aralarında yanıma geliyor, kolunu omzuma atıp bir şeyler anlatıyordu. Herkes yine "en yakın arkadaşlar" olduğumuzu düşünüyordu. Arda da dahildi buna. Şeyma ve Berk ile de arkadaş oldu. Beni kendi arkadaşları ile olan buluşmalarına zorla götürdü. Ama bütün bunlara rağmen ilk kez ondan bağımsız olduğumu hissetmeye başlamıştım.
Sınıfta yanımda yoktu, teneffüslerde çoğunlukla yoktu. Farklı hocalar derslerimize giriyordu. Farklı arkadaş gruplarının parçasıydık. Birlikte vakit geçirdiğimiz anlar azınlıktaydı. Okul o yıl iki gezi düzenledi. Ben arkadaşlarımla birine gittim. Arda arkadaşlarıyla diğerine gitti.
İlk kez bu kadar mutluydum.
liseli oldular sonunda
ŞİMDİ OKUDUĞUN
şehrin duvarları! bxb
Short Storyçocukluk arkadaşları, ilk aşklar ve kaçışlar. düz yazı. kısa hikaye.