dün bölüm atamadığım için yarın bir bölüm daha gelecek, iyi okumalar.
galiba yine bildirim gitmemiş, tekrar deniyoruuum.
ya bir türlü olmadı delirdim resmen.
Birinci dönemin bitmesine birkaç hafta kala bir cumartesi öğleden sonrası odamda oturuyorduk. Ben Berat ile mesajlaşıyordum. Arda da telefonuyla uğraşıyordu. Sonra bir anda "Hayatında kimse var mı?" diye sordu.
Ne cevap vermem gerektiğini bilemedim.
"Şeyma'dan sonra kimseyi sevmedin mi?" diye sordu bu sefer.
Güldüm.
"Şeyma'yı sevmedim ki," dedim.
"Hoşlandığın biri de mi yok?" diye sordu bu sefer.
Sınıftaki Simge'yi düşündüm. Gördüğüm en güzel kızlardan biriydi. Öyle ki benden sonra dersleri en iyi olan kişiydi ama takıldığım bir şey olduğunda ona değil başkalarına soru soruyordum çünkü ona saçma bir trigonometri sorusu sormak bile beni geriyordu, o kadar güzeldi. Sonra Berat'ı düşündüm. Komikti, onunla konuşmayı seviyordum, onunla vakit geçirirken eğleniyordum. Daha fazla zamanı beraber geçirsek itiraz etmezdim.
Ama bütün bunlar sadece basitçe birini beğenmekti.
Birinden hoşlanmak değildi. Birinden hoşlanmak nasıl bir şeydi biliyordum. Simge ve Berat yüzünden aşk acısı çekmezdim. Bunun nasıl hissettirebileceğini biliyordum.
"Beğendiğim bir iki kişi var," dedim uzatmadan. Arda'ya bunları anlatabileceğimi sanmıyordum.
"Konuşsana o zaman," dedi. Sinirlerim bozuldu.
"Birinin sevgilisi var," dedim.
Ona bir şey sormak istemiyordum. Onunla bu konuyu daha fazla konuşmak istemiyordum. Ama merak etmeden de edemiyordum.
"Senin hayatında kimse var mı?"
Kahkaha attı. Sonra "Sen varsın ya," dedi. İçimde bir şeyler düğümlendi sanki. Sonra da "Birisiyle konuşuyoruz," dedi.
O zaman konuyu bunu söylemek için açtığını anladım. "Sevgili yaparsan seninle sevişmem," dedim en düz ses tonumla. "Ben de seninle sevişmem," dedi. Sonra gelip yanağımdan öptü.
"Seninle olmak çok daha eğlenceli zaten," dedi.
Uzanıp dudağından öptüm. Midem bulanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
şehrin duvarları! bxb
Historia Cortaçocukluk arkadaşları, ilk aşklar ve kaçışlar. düz yazı. kısa hikaye.