sizi seviyorum, öpücükler.
İlkokulda gözlük takmaya başladım. Arda hala çok iyi görebiliyordu.
Birinci sınıfın ilk döneminde yan yana oturduktan sonra bir şekilde onun yanında oturmaktan kendimi kurtarmıştım. İlk yıllar, anasınıfında olduğu gibiydi. Ben kaçtım, o umursamadı. Okumaya ilk ben geçtim, Arda sınıftaki en hızlı okuyan kişiydi. Yavaş yazardım ama yazım güzeldi. Arda'nın yazısını kendisi de dahil kimse okuyamazdı.
İkinci sınıfın sonunda Arda'nın ön dişleri sallanmaya başladı. Çekildiğinde oluşan görüntü ile birkaç gün dalga geçtim. Sonra benim de dişlerim sallanmaya başladı. Benimkiler çekildiğinde de Arda benimle dalga geçti. Kalıcı dişleri çıktığında kendi kendime dişindeki o kırığı özleyeceğimi itiraf etmek zorunda kaldım.
Üçüncü sınıfta sınıf başkanı seçildim. Her teneffüste Arda'nın ismi tahtaya yazılı olurdu.
Bisiklet sürtmeye beraber başladık. İki tekerlekli bisiklet sürmeye o benden önce başladı. Ben temkinli bir şekilde dört tekerle ilerlerken o hızla yanımdan geçerdi. Daha bir hafta olmamıştı ki ellerini bırakıp sürme çabaları yüzünden düşüp yüzünü kaldırıma çarptı. Dudağı yarıldı. Yerde öylece durmuş ağzından oluk oluk kan akarken ne yapacağımı bilemez haldeydim. Yanına çöktüm ve ağlamaya başladım. Ben hıçkıra hıçkıra ağlarken o yaralı haliyle bana sarılıp beni teselli etmeye çalıştı. Annelerimizin yana gittiğimizde o gülerek beni neşelendirmeye çalışıyordu.
Dördüncü sınıfta biraz daha sakinleştim. Artık ondan kurtulamayacağım kesinleşmişti. Birbirimizden başka arkadaşlarımız vardı ama günü beraber bitiriyorduk. Arkadaş olduğumuzu hala reddediyordum ama en azından artık sınıf arkadaşıyız diye tanımlıyordum ilişkimizi. Arda hala en yakın arkadaşlar olduğumuz konusunda ısrarcıydı.
Sınıf öğretmenimiz çok disiplinli biriydi. Her gün tek tek elleriyle matematik problemleri yazar bize ödev olarak verirdi. Ben bütün dikkatimi verip çözerdim. Çoğu gece annem Sevtap teyzeyi arar Arda'yı bize çağırırdı. Sinir krizi geçiren zavallı kadından oğlunu kurtarırdı. Arda ödev yapmayı reddederdi ama benim yanıma gelince zorla da olsa yapardı. Normalde bir saatte çözeceğim soruları onu yüzünden iki buçuk saate anca bitirebilirdim. Arda hiç umursamazdı bu durumu.
Hafta sonları bize gelirdi. Elif ile oynardı. Arda tek çocuktu ama Elif ikimizin de kız kardeşiydi. Arda ile hiçbir şeyimi paylaşmazdım. Bir şeyime el uzatsa bağırıp çağırmaya başlardım. Ancak belki de hiç kardeşi olmamasına üzüldüğümden Elif'e abilik etmesine ses etmezdim. Bazen ben odamda kitap okurken o öylece yatağıma yatar boş boş etrafı izlerdi.
Öyle ya da böyle ilkokulu bitirdik. Ve orta okula başladığımızda ben ondan yine kurtulamadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
şehrin duvarları! bxb
Cerita Pendekçocukluk arkadaşları, ilk aşklar ve kaçışlar. düz yazı. kısa hikaye.