şehrin duvarları! bxb

on yedinci bölüm

iki gün değil üç gün ara verdim bölümler arasına. boşlukta hissettim kendimi bir gün geç yazınca.

abartısız yorum gelmiş mi diye bakmanın heyecanını özledim resmen bir günde.

Sınavdan sonra cevaplarımı kontrol etmedim. Arda da etmedi. Hatırlamıyormuş zaten. Ama olmayacağını biliyordum. Kimsenin beklentisini karşılayamayacaktım.

Sınavdan sonra kafalarımızı dağıtalım diye annemler bizi tatile göndermeye karar verdi.

Sanırım benim ne yapacağını bilmeyen mutsuz halime üzülmüşlerdi.

Sonuç olarak bir tatil beldesinde otelden oda tutmuşlardı. Bir çeşit suit odaydı. İçinde çift kişilik yatak olan bir oda ve iki tane tek kişilik yatak olan başka bir oda vardı. Çift kişilik yatak olan odayı Elif almıştı. Diğerine biz geçtik.

Üç gün iki gecelik bir tatildi ve Elif çoktan program çıkarmıştı bile. Her gün hangi saatte ne yapacağımız belliydi. O kadar mutluydu ki ona hayır diyemiyorduk. Kuş cıvıltısı gibiydi konuşması. İlk gün biraz otelin havuzunda yüzdük. Ben yüzmekten nefret ediyordum ama Arda ve Elif gayet mutluydu. Yorulmaktan da ıslanmaktan da hoşlanmıyordum. Yüzme resmen ikisini birden içeriyordu.

Akşam yemeğinde sabah havuzda tanıştığımız bir kızın Arda'dan gözlerini ayırmadığını gördüm. Elif kıza el salladıktan sonra benim kulağıma "Şu kız Arda abimi diğeri de seni beğendi," diye fısıldadı.

O öyle deyince yanındaki kızı fark ettim.

Yemekten sonra merkeze inip biraz gezdik. Elif kendine birkaç şey aldı. Saat on birde yorgun bir şekilde odalarımıza döndük.

Kendimi yatağa attım. Ölmek üzereydim.

Arda gelip yanıma oturdu.

"Keşke çift kişilik yatak olan odayı biz alsaydık," dedi tek eliyle saçlarımı okşarken. Yorum yapmadım.

"Kalk duş al iğrençsin bu şekilde uyuma," dedi. "Halim yok," dedim.

Eğilip dudaklarımdan öptü. "Beraber duş alalım," dedi.

Yataktan doğruldum.

Tatilin kalanı da en az ilk gün kadar yorucuydu ama doğrusu eğlenmiştim de.