8. ABİ

991 68 47
                                    

Bayağı uzun dolu dolu bir bölüm oldu.
Satır arası yorumlarınızı bekliyorum.

Ertesi gün sabah erken kalkmış, kahvaltı edip Talhaların evine gelmiştik. Ev yavaş yavaş kalabalıklaşıyordu. Bugün kına vardı. Tatlı bir telaş bir koşuşturmaca hakimdi. İçeride tanıdığım tanımadığım bir sürü teyze bana bakıyor hatta beni süzüyordu. Eyvahlar olsun. Uzun zamandır kınaya gitmiyordum ve artık oğluna kız bakan teyzelerin radarına girmiş bulunmaktaydım. Babaannem tanıştırmak için beni terasa sürükledi.

"Hasan oğlumun kızı Hifa torunum."

Başımı hafifçe eğip selamladım. Babamları sordular, sormasalar şaşardım.

"Maşallah Maşallah pek hanım kız."
Sağol teyzecim öyleyimdir.
Teyze oturduğu yerden arkaya dönüp "heh benim oğlanda gelmiş." dedi bana bakıp.
Bana ne bakıyorsa ne yapayım? Banane.
Refleks olarak aşağı baktığımda Talha ile birlikte başka bir oğlan yani teyzenin oğlunu gördüm. Bakışlarımı hemen çevirsem de bakışlarımız kesişmişti ve ben bu teyzenin oğlundan hiç haz etmedim. Korkunç arkamı döndüğüm sırada
Nermin Teyze hızır gibi yetişti ve

"Hifa, kızlar kuafördeler birazdan gelirler ama şuan yardıma ihtiyacım var kızım bir bakar mısın?"

"Tabi ki de hemen geliyorum." diyerek peşinden gittim.

"Sana zahmet şuradan bardakları çıkarıp çay doldurursan Feyza burdaydı, o da Mert'i uyutmaya gitti herhalde."

"Tamam tamam sorun yok hemen hazırlarım. Gergin ya da heyecanlı gibisin Nermin Teyze." dedim

"Yaa ikisi de var yavrum ilk kez kaynana oluyorum hiç kolay değil" dedi.

Güldüm. "Sakin ol hepsi olur. Telaş etme." dedim ona sarılıp.

Derin nefes aldı. "Allah razı olsun kuzum." dedi.

Çayları hazırladım. Kadınlarınkini servis ettim sıra erkeklerinkilerdeydi kapıdan birine uzatırım herhalde birileri vardır orada diyerek tepsiyi alıp o tarafa yöneldim.
Karşımda arkası dönük biriyle konuşan uzun boylu, sarı uzun saçlı, dizlerine gelen elbisesi olan bir kadın çıktı. Tam yanlarından geçerken kafamı yana döndürmemle konuştuğu kişinin Talha olduğunu fark ettim.
Bu sarı saçlı genç kız Talha'nın yanında kıkırdıyor sohbet ediyordu. Talha'nın yüzünde tebessümü gördüm. Ve bakışlarımızın kesiştiği o kısacık saniye de onun yüzündeki tebessüm de donmuştu beni görünce. Hızlıca geçip gittim zira bir şey demeye hakkım olduğunu sanmıyorum fakat kalbim öyle demiyordu. Hiç bir şey olmamış gibi değil kalbim kırılmış gibi hissediyordum buna hakkım var mıydı?
Elimdeki çaylar zangır zangır titremeye başlamıştı, dökmeden kapıya geldim şükür. Önümden gelen Murat'ı ve seni gördüğüme memnun olmadım diyeceğim o teyzenin oğluydu.

Murat zaten çayların içeri gideceğini anlamış hemen gelip tepsiye uzanmıştı "İçeri değil mi alayım mı?"

"Hı hı" diye kafamı salladım. Yandaki çocuğun rahatsız edici bakışlarını üzerimde hissediyordum.

"Hifaaa" kafamı bana seslenen Zeynebe çevirdim. Gel işareti yapıyordu. Onlara doğru yürüdüm

"Sen sormadan ben söyleyeyim. Çok güzel olmuşsun." dedim gülümseyerek.
Hafif makyaj yapmış zümrüt yeşili tüllü bir elbise giymiş siyah simli şal örtmüş ve hafif topuklu ayakkabılarla dünyanın en güzel görümcesi olmuştu.
Hümeyra Siyahlardan taviz vermemiş Siyah bir elbise giymiş, Gri başörtüsünü de farklı şekilde bağlamıştı.

"Hadi sen giyinmemişsin.?"

"Daha var diye düşünmüştüm. Hem siz gidince Nermin teyze yardım ettim." dedim.

URVEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin