Beni Siz Öldürdünüz

858 31 3
                                    

        " Her maktul, katilinde
          Yaşamaya devam eder "

                             ●

Havaya karışan ölüm sessizliği ruhuma işlerken hâlâ çöktüğüm yerden kalkmak için kendimde güç bulamıyordum.Onu , gücünü, yapacaklarını, beni öldürmesini bile kabullenmiştim.Ama O, ruhumun can çekişmesini izlemekten başka bir şey yapmıyordu.

Zamanında tanrıdan kör ve sağır olmak istemiştim. Duam böyle mi kabul olacaktı? Hiç bir şey hissetmiyor, duymuyordum. Safir gözlü adam, bana her baktığında ruhumdan bir parça çekiyordu kendine. Bilmiyordu ki o parçaların bir sonu yoktu, bilmiyordu ki ben ondan önce de can çekişiyordum.

Bana da bulaştıracaktı lekelerini. Hayatıma lekelerini bulaştırmıştı, ama benim asıl korkum zihnime, ruhuma gelecek olan lekeydi. Bir darbeyi daha kaldıramazdım ve o sanki bunu bilircesine bana en ağır gelecek şeyleri yaptırıyordu.

"Barlas!"

Bağırtısıyla düşüncelerimden sıyrıldım. Şimdi yanıma çökmüş ve çenemi sert bir şekilde kendine çevirdi.

"Kendine gel çocuk. Daha bu hiçbir şey değil, daha hiçbir şey yapmadım!"

Hıçkırıklarımı tutmuş yüzüne en çaresiz ifademle baktım ama hiç etkilenmeyip çenemi eliyle savurdu.

"Kalk"

"Öldür beni" hiç bir şey demedi.

"Öldür beni Pars! Çek vur lan beni eğer için soğuyacaksa ama insanlığımı alma benden! " Yapmamalıydı. Elimde hiç bir şey yoktu, içimde hâlâ bir yerlerde yaşayan tarafımı da öldürmemeliydi
"Benim istediğim senin bedenin değil, ölü bedenin asla değil. Ruhunu istiyorum dediğimde ciddiydim." Der demez kolumu yine aynı sertlikle tutmuş,daha ne söylediğini kavramamışken sanki dünyanın en gereksiz şeyini taşır gibi beni kendiyle birlikte amcamın yürüdüğü yola doğru sürüklemeye başladı.

"İstediğini alamayacaksın" Sesim fısıltıdan farksızdı ama duyardı beni o yüzden devam ettim konuşmaya. "Burdan çıktığımızda eğer hâlâ yaşıyor olursam, benden isteyip de alamadıklarının acısını iliklerine kadar hissettireceğim sana" yarım saat önceki korkum gitmiş yerine olacaklardan sonraki endişem kalmıştı , ondandı bu cesaretim.

Gülerek"Bir rehineye göre fazla tehtidkar konuşuyorsun Barlas. Ama yanlışın var , burdan çıktığımızda en kazançlı kişi ben olacağım" Dedi ve daha fazla konuşmama izin vermeyip daha hızlı yürüttü ikimizi de.

Bir süre yürüdükten sonra ağaçların sık olduğu yerde durdu.

Bana bakıp "Zeki biri olduğunu biliyorum" iki eliyle omuzlarından tutup konuşmaya devam etti. " Eğer amcanı benden önce bulursan gitmenize izin veririm"

Gözlerim umut vadeden sözleriyle tekrar dolmaya başlamıştı ,yalan bile olsa güzeldi burdan kayıpsız çıkma hissi.

"Sana inanmıyorum"

" Hadi amaa herkes bilir benim sözlerimde durduğumu " alay dolu söyledikleriyle gözümü mavilerden çektim. Yalandı biliyordum, en kazançlı kişi ben olacağım dedikten sonra sizi bırakacağım demesi çelişkilerin en gülünçüydü. Ama yine de içimdeki sesi susturamıyordum
'Ya doğru söylüyorsa?'

"Zaman daralıyor Barlas. Amcanı benden önce bul ve git diyorum sana , istemiyor musun yoksa?"

Titrek bir nefes alıp "sözünü tut" deyip cevap vermesini beklemeden kollarının arasından çıktım. Sözünü tutmalıydı, neden bilmiyorum ama tek tutunacağım şey şimdi onun güven vermeyen sözleriydi. Arkamı dönüp bakmadım mavilere, zaten bir kaç adım arkamda olacaktı. Onun varlığını her zerremde hissederken gözlerime ihtiyaç duymam anlamsızdı.

Nefesini TutHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin