Gerçek tehlike karanlık değildi. Esas tehlikeli olan aradaki durumdu, ışığın yanıltıcı olduğu nokta. İyi ile kötünün birbirine karıştığı ve birbirinden ayırt edilmedikleri yer.
- Donato Carrisi-●
Gözler açık ama gören yok, kalpleri var ama hisleri yok, bedenleri var ama ruhları yok. Biz insanlar neden yetinmeyi bilmezdik? Kendi ruhlarımızı kirletmişken başkalarının zihnini de kirletmeye çalışıyorduk. Ellerimize bulaşan kirli kan, kendi cinayetlerimizden geri kalanlardı. O kanı temizlemeye çalışmıyor, başka bedenlerde yeniden var ediyorduk.
Dünya cinayet mahalliydi, katilleri yakalayan kimse olmayacaktı. İnsan kendini yakalayamazdı çünkü , insan sadece kaçardı. Yaşadıklarımdan sonra bile nefes almaya çalışıyordum , neden nefesimi kesiyorlardı? Sürekli boynuma dolanan, beni boğmaya çalışan bir el vardı. Ne ölmeme izin veriyorlardı ne de yaşamama... Tutsaktım, hayali parmaklıkların arasından çıkamıyordum. Kendi şeytanımdan kaçayım derken daha da bilinmezliğe sürüklemiştim kendimi.
" Bıraksana lan!"
Kolumu sıkan izbandut adama tersçe baktım. Bağırmama rağmen sert tutuşu gevşememiş , aksine daha sıkı tutmuştu. Tamam kendi ayaklarımla gelmiştim ama insanın üstüne de bu kadar gelinmezdi .Yüzünde tek mimik oynamazken beni girdiğimiz evin içindeki ilk odaya savurarak itti. Konuşmama fırsat tanımadan kapıyı kapattı üzerime. Birkaç saniye sonra kilit çevirme sesi gelince büyük bir ofalamayla arkamı döndüm girdiğim - daha çok fırlatıldığım - odaya. Siyah renklerin yoğun olduğu oda, dikkat çeken tablolar dışında gayet sadeydi. Ayaklarımı sürüyerek volta atmaya başladım.
Hiçbir şey istediğim gibi gitmiyordu.
İstediğimi alırım düşüncesiyle kendimi öne attığım ilk anda yine aynı zorbalığa uğrayarak kapalı alanlara sokulmaktan başka değişen bir şey olmuyordu. Kafamdaki sesler yine başlarken sırtımı arkamda kalan yatağa yasladım. 'Katilsin' diye tekrarlayan sesi duymamak için ağrıyan başına avuç içlerimle bastırdım.Ne zaman etrafındaki sesler kesilse kafamdaki sesler başlıyordu. Uyumama gerek yoktu, uyanıkken kâbus görüyordum. Amcamın yüzü gözümün önüne gelirken dayanamayacağımıı hissedip acı bir çığlık bıraktım odanın sağır eden sessizliğe. Gözyaşlarım yanaklarıma hücum ederken nefes alamadığımı hissedip elimi boynuma attım. Bir el sıkıyordu sanki boynumu, o geceden sonra hep varlığı ordaydı, nefesimi kesmek için en küçük çaresizliğimi kolluyordu.Pars'ın ' katilsin ' demesi kafamda yeni bir ses eklerken daha çok boğulduğumu hissedip tişörtümü çekiştirdim. Kendimi her an sana hatırlatacağım demişti. Öyle de yapıyordu. Yanımda değilken bile nefesimi kesmeye yetiyordu söyledikleri.
Hıçkırıklarımdan ve hırıltıyla çıkan nefesimden başka ses çıkmayan odada delirecegimi hissettim. Ayağa kalkmış, elime gelen ilk şeyi duvara fırlattım. Biblo tuzla buz olurken bu yeterince sesleri bastırmayınca bulduğum her şeyi dağıttım bilinçsiz bir şekilde.Ben katil değildim, katil olan kişi safir gözlü adamdı. Ruhumun katiliydi. Ruh ölünce bedenden geriye sadece bir ceset yığını kalıyordu. O ceset can çekişiyordu sadece.Oysa acıyı hissetmemem gerekiyordu, kendimden eksile eksile yitirmeliydim benliğimi.
Omzuma dokunan elle kendime gelmeye çalıştım ama ne bedenim buna izin veriyordu ne de zihnim. Kaskatı kasılan bedenim hiçbir şeye tepki veremiyordu. Konuşmak istedim , o da olmuyordu.
"Nefes al çocuk."
" Y-yapamıyorum.'
Yanıma çöken bedenin varlığını hissederken , kendime sardığım kollarımın çözülmesi ve ellerinin yüzümü bulmasıyla dakikalar sonra ilk tepkimi vererek onun kazağını sıktım tüm gücümle.
![](https://img.wattpad.com/cover/307925085-288-k820576.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefesini Tut
Ficción GeneralHerkes kendi cehennemini kendisi yaşar derler fakat O, cehennemin ta kendisiydi... + 18 - şiddet, smut ve olumsuz örnek oluşturabilecek davranışlar mevcuttur.