İnce Belli

1- Eski Arkadaş

Sabah elektrikli süpürge sesiyle uyandım. Yatağımın yanındaki komodinden telefonumu aldım ve saate baktım. Saat 07.32'ydi. Annem dün gece misafir geleceğini söylemişti. Erkenden kesin kahvaltı yapmadan ev temizlemeye koyulmuştu. Kalkıp yatağımı topladım. Ardından odamdan çıkıp lavaboya girdim. Elimi yüzümü yıkayıp annemin yanına ilerledim. Hızlı hızlı yer siliyordu şimdi de.

"Anneciğim?"

"Mete'm, uyandın mı? Kusura bakma yavrum seni de erkenden uyandırdım."

"Ne kusuru anneciğim. Olur mu öyle şey? Ben zaten erken uyanmaya alışkınım."

"Olsun oğlum. Bir hafta sonun var onda da ben seni uykundan ettim ama temizlik yapmak zorundayım. Demiştim misafirimiz gelecek bugün."

"Ver sen ben silerim."

"Yok oğl-"

"Ver hadi anne, hemen silerim ben. Sen zaten yeterince uğraşıyorsun."

Pes edip bezi elime verdi. Hemen suda yıkayıp yerleri silmeye başladım.

"Kim demiştin şu misafire?"

"Evlenmeden önce anneannenlerin komşusunun kızıydı. Beraber büyüdük. Sonra onlar taşındılar. Bizimde iletişimimiz koptu. Geçenlerde facebook'tan beni arkadaş olarak eklemiş. Öyle konuştuk uzun süre. Sonra ben de eve davet ettim, kabul etti."

"Anne o olduğuna emin misin? Her yazan insana inanmaman gerek. Bu zamanda çok fazla insan kandırıyorlar."

"Eminim oğlum. Eski anılardan konuştuk. Kendi de anlattı şöyle yapmıştık falan diye."

"Tamam annem. Sen kahvaltımızı hazırla hadi. Ben silerim her yeri."

"Güzel oğlum benim. Sende olmasan ne yaparım ben?"

"Aşk olsun hanım! Ben burada neyim?"

Yeni uyanan babamın sitemine annemle güldük.

"Günaydın hayatım. Sen benim hayatımdaki en büyük şansımsın."

"Günaydın sultanım."

Babam annemi yanağından öptü.

"Hadi gel, beraber hazırlayalım kahvaltıyı. Beni ikinci plana atan oğlumda temizliğini yapsın."

"Baba ya, olur mu öyle şey?"

"Şaka yapıyorum oğlum. Hadi hadi işini yap sen."

Bir şey demeden tekrar işime koyuldum. Annemle babamın sevgisine gerçekten hayrandım. Görücü usulü evlenseler bile zamanla birbirini o kadar güzel sevmişlerdi ki kendimi her gün onlara imrenirken buluyordum. Eşcinsel olduğum için belki evlenemeyecektim ama biriyle evlenmek, aşık olmak isterdim.

Temizliği yapmıştım. Kahvaltımızı da yapıp annemle çayın yanına ikramlıklar hazırlamaya başladık. Babam arkadaşlarına söz verdiği için kahvaltıdan sonra hazırlanıp iki günlüğüne kampa gitmişti. Benim çok güzel yaptığım bir kek vardı, onu yapıyordum. Annem çok güzel pufidik pufidik poğaçalar yapıyordu. Tuzlu ve tatlı kurabiyler de yaptıktan sonra her şey hazırdı.

Hemen odalarımıza gittik ve üzerimizi değiştirip saç yaptık. Annem siyah bir pantolon üzerine sarı bir tişört giymişti. Ten rengi açık olduğundan sarı anneme çok yakışıyordu. Bende kot mom jean üzerine beyaz dar bir tişört giymiştim. Belim ince olduğu için gerçekten çok yakışıyordu. Bazen sarıya çalan kahverengi saçlarımı tarayıp düzelttim. Kokusu çok hafif, nahif olan parfümümü sıktığımda hazırdım.

Bazen aile konusunda gerçekten çok şanslı olduğumu düşünüyordum. Ne eşcinsel olmama ne de giyimime karışıyorlardı. Eşcinsel olduğumu ilk söylediğim zaman hiçbir şey dememişlerdi. Sevmek ne demek bilen insanlar oldukları için kimi seveceğime asla karışamayacaklarını söylediler. Kıyafet konusunda da yakışanı giyiyorsun diyorlardı. Ailemi gerçekten çok seviyordum. İyi ki varlar.