İnce Belli

15- Öpücük

Bugünün ikinci bölümü. Diğer bölümü atlamayın. Keyifli okumalar ballarımm♥️

Yemeğimizi yedikten sonra masayı beraber toplamıştık. Melisa bulaşıkları ben yıkarım demişti bizde kabul edip Emir'in odasına geçmiştik. Emir'in odasındaki iki kişilik koltukta yan yana oturmuş Semra Hanım'ın yaptığı kahveyi içiyorduk. O kadar çok yemiştim ki... Eritmem gerekti bunları.

"Ben yarın seni evimize götüreyim. Hala inşaat halinde ama bir gör."

"İyi olur, bakalım şu özel isteklerinle yaptırdığin ev nasılmış."

"Beğenirsin bence ama belki eksik bulacağın şeyler olur, bilmiyorum."

"Yok, zannetmiyorum. Fazla abartıdan hoşlanmam zaten. Mutlu olduktan sonra benim gözümde onların bir önemi yok."

"Haklısın. Şimdilik mobilya bakmayalım bence. Evimiz bitince istediğin gibi dekore edebilirsin."

"Şimdi bakmayalım, bitsin bir evimiz bakarız."

"Evlenince bu odada kalacağız. İstersen buraya güzel bir yatak odası takımı alabiliriz. Ben bunları alalı iki ay oldu tabii o zamanlar evlenmek hesabımda yoktu. Yarın gider yenisine de bakarız."

"Bence almamıza gerek yok, yatak zaten çift kişilik o iyi. Ama dolaba sığamayız galiba. Benim biraz fazla kıyafetim var da."

Güldü Emir.

"Aynı dolaptan bir tane daha alalım o zaman. Sığar zaten oda büyük. Başka değiştirmek istediğin bir şey var mı?"

"Yok, gerek yok. Zaten geçici bir süreliğine buradayız. Evimize geçince her şeyi en baştan, istediğimiz gibi alırız."

Bitirdiğim kahvenin fincanını önümdeki sehpaya bıraktım. Emir'de bitirmiş ve sehpaya bırakmıştı. Kolunu arkamdan geçirip belime sardı. Bu sayede daha çok yaklaşmıştık birbirimize. Heyecanlanmıştım.

"O zaman biz şimdilik pek bir şey almayacağız. Düğün için alışveriş yapacağız."

"Evet galiba öyle olacak. Çok sürmez onlarda sanırım."

"Evet bence de çok sürmez. Senin tatilin ne zaman peki?"

"Haftaya başlıyor. Üç ay boşum."

"Güzell evimizi dekore edecek zamanımız kalır. Bu işlerde pek iyi değilim ama elimden geldiğince yardımcı olurum."

"Tabi ki olacaksın orası ikimizin evi, tek başıma yapamam."

Güldü Emir. Çalan zille birkaç saniye sustuk. Bir kadın sesi geliyordu ama ne konuştuğu duyulmuyordu. Ardından hızlı hızlı merdivenden çıkan adım seslerini duyduk. Emir biraz doğruldu o doğrulunca belimdeki eli yüzünden bende doğruldum. Belimi daha sıkı tuttu. Birden çalınmadan çat diye kapı açıldı. Bir kadındı kapıyı açan. Daha önce hiç görmemiştim.

"Hoşgeldin Selen."

"Pek hoş bulmadım Emir. Nişanlanmışsın galiba?"

Kadın ters ters bana baktı. Kimdi ki bu kadın?

"Evet Selen, daha yeni mi duyuyorsun?"

"Evet, şehirdışındaydım. Dün döndüm ve bugün arkadaşlarımızdan müjdeli haberi aldım."

Semra Hanım kadının arkasında kapıdan sert sert kadına bakıyordu.

"Ne dememi bekliyorsun Selen?"

"Ne demeni mi bekliyorum? Sana kaç kere dedim evlenelim diye! Gitmişsin kimsenin tanımadığı biriyle nişanlanmışsın. Kim nişanlandığın kişi?"

Emir'le yan yana, eli belimde otururken sorduğu sorunun saçmalığına bak! Üstelik karşımda kaç kere evlenelim dedim yiyor! Hah!

"Benim Emir'in nişanlısı. Tanıdınız değişen bir durum oldu mu?"

Semra Hanım'ın yüzünde dediğimden sonra gururlu bir gülümseme oluştu.

"Bir de erkek mi?"

"Selen benim erkeklerden hoşlandığımı bile bile sürekli evlenelim diyen sensin. Erkeklerden hoşlanırken gidip bir erkekle nişanlanmam kadar doğal ne var?"

"Erkek erkek diye tutturdun! Sana bir çocuk bile veremeyecek!"

"Bakın sizi tanımıyorum ama siz saygı çizgisini çoktan aştınız. Ben belki Emir'e çocuk veremeyebilirim ki her evlilik çocuk için yapılmaz. Önemli olan mutlu olmak. Mutsuz bir evlilikle dünyaya gelen o çocukcağıza yazık olur, hiçbir şeyden haberi olmadan bir mutsuzluğun ortasına doğar."

"Sussana sen, Seninle konuşan mı var?"

Emir belimdeki elini çekip hızlıca ayağa kalktı. Ben de ayağa kalktım.

"Selen, Mete yakında benim eşim olacak. Ona söylediğin sözlere dikkat et lütfen. Kaç yıldır yok dememe rağmen takıntılık yapıyorsun ses etmiyorum ama artık vazgeç. Ben evleneceğim. Evliliğime de eşime de saygı duy ya da artık hiç muhattap olma benimle."

"Ama Emir ben seni sev-"

"Böyle sevgi olmaz Selen. Lütfen kendini de beni de kandırma. Seven sevdiğine bu denli zarar vermez, zora sokmaz. Lütfen daha fazla saygısızlık yapmadan evden git. Bir daha da böyle meseleler için beni rahatsız etme. Önceden bekardım, eski dostluğumuz hatrına susuyordum, senin iyiliğin için susuyordum ama şimdi hayatımda biri var ve gördüğün üzere yakında evleneceğiz. Huzurumuzu bozmana hiç gerek yok."

Selen sinirle Emir'e baktı ardından gözlerini gözlerime çevirdi. O gözlerde gördüğüm tek şey öfkeydi. Daha fazla bir şey demeden arkasını dönüp odadan çıktı. Semra Hanım'da bir şey demeden kapıyı örttüp odadan gitti. Emir bana döndü. Tam ağzını açıp konuşacakken o an içimden yapmak istediğimi yapıp elimi omzuna koydum ve dudağından öptüm. Beni ezdirmemesi, ilişkimize sahip çıkması çok hoşuma gitmişti. Bunları tabi ki bende yapardım ama o an Selen'in muhattabı Emir'di. Emir tek elini hemen belime sardı ve beni kendine çekti. Yavaş yavaş beni öpmeye başladı. Diğer eliyle de yanağımı kavradı. Bende ellerimi boynuna sarıp karşılık verdim. Öpüşmemiz ne kadar sürdü bilmiyordum ama nefesim kesilince dudaklarımızı ayırdım. Yüzlerimizi çok uzaklaştırmadan yüz yüze durdum. Emir hemen dudaklarının önündeki dudaklarıma masum bir öpücük daha kondurdu. Kollarımı boynuna iyice sarıp sarıldım. Kafamı omzuna koydum. O da iki eliyle belimi sıkıca sardı. Saçıma bir öpücük kondurdu.

"Mete belki aşık olarak evlenmeyeceğiz ama sen her şekilde benim eşim olacaksın. Şimdi aşık değilim diye ileride aşık olmayacağım anlamına gelmez. Belki olmayadabilirim ki bence bu mümkün değil belki sen de bana aşık olmayabilirsin. Bunu ilerde göreceğiz. Tek ihtiyacımız biraz zaman o kadar."

Kollarımı daha sıkı sardım boynuna. Ben Emir'i seveceğimi düşünüyordum. Hatta ondan hoşlanıyordum. Başta bana biraz mesafeliydi ama sonradan bana gerçekten de ne kadar değer verdiğini gösterdi. Soğuk, sert, ters bir adam sanıyordum onu ama o tam tersiydi. Benimle mutlu olmak için elinden geleni yapmaya başlamıştı. Bundan sonra ne olacağını bilmiyordum ama dediği gibi bunun için tek ihtiyacımız olan şey zamandı.

Mete hakkındaki düşüncelerinizi alayım->

Emir hakkındaki düşüncelerinizi alayım->

Kitap hakkındaki düşüncelerinizi alayım->