45- Final

11.8K 947 731
                                    

İnce Belli'den aldığınız son bildirim. Özellikle en başından beri sürekli oy atan, yorum atan ve bana mesaj atıp destek veren okurlarıma özellikle teşekkür ediyorum. Beni çok motive ettiniz, hepiniz bana ayrı ayrı dost oldunuz. Sizleri çok seviyorum. Okuyan diğer okurlarıma da teşekkür ediyorum. Keyifli okumalar dilerim.
Mert: 18 Ezgi-Erdi: 14 Mete: 40 Emir: 43 yaşında.

.

.

.

.

"Mert, nereye gidiyorsun?"

"Baba dedim ya dün erkek arkadaşımla buluşacağım diye."

Siyah pantolon üzerine siyah dar bir tişört giymişti ve üzerine deri ceket giymişti. Küçükken bana benzeyen fiziğinin şu an benimle hiçbir alakası yoktu. Tıpkı Emir babası gibi kaslı bir vücuda sahipti. Ergenlikte boyu oldukça uzamış Emir babasını bile geçmişti.

"Kaç oldu bana söz veriyorsun erkek arkadaşımla tanıştıracağım diye ama tanıştırmıyorsun."

Yanıma gelip sımsıkı bana sarıldı. Kafam göğsüne denk geliyordu. Daha dün kucağıma taşıyordum sanki ben bu çocuğu. Ne ara bu kadar büyüdü ki?

"Çok istiyorum ama utandığı için ertelyip duruyor ben ne yapayım? Zorla getirecek halim yok ya? O yüzden biraz daha zaman tanıdım ona."

"Tamam o zaman. Yine de çok bekletmeyin beni."

"Tamam baba, şimdi ben çıkayım. Akşam yemeğe yetişirim."

"Babannenler ve deden gelecek yemeğe, gecikme lütfen."

"Tamam babam gecikmem. Hadi görüşüruz."

"Görüşürüz dikkat et kendine."

Kapıyı açıp gittiğinde arkasından kapıyı kapattım. Emir eksikleri almaya gitmişti ama daha gelmemişti. Yukardan gelen yüksek seslerle yukarıya çıktım. Kapıyı tıklattım.

"Gel!"

"Gelme!"

"Geleyim mi gelmeyeyim mi çocuklar? Ortak bir karar verin."

Kapı Erdi tarafından açıldığında Ezgi sertçe ona baktı.

"Sorun ne? Neden tartışıyordunuz?"

"Baba, üzerimi değiştirmek için her seferinde banyoya gitmek zorunda mıyım ben? Kendi odam var ama sürekli olarak bu kavgayı yaşıyoruz. O çıkmak istemiyor, illa ki banyoya gitmemi istiyor ama kendine gelince odadan çıkmam gerektiğini söyleyip duruyor."

"Akşam bu konuyu halledeceğim babanızla. Şimdi kavga etmeyi bırakın lütfen. Ufak tefek şeyler yüzünden birbirinizi kırmayın. Özellikle Erdi, sen sert biri olabilirsin ama Ezgi senin gibi değil. En ufak bir lafına bile günlerce üzülebiliyor. O yüzden konuşurken dikkat edin lütfen."

Erdi derin bir nefes aldı. Arkasını dönüp Ezgi'nin yanına gitti. Arkası dönük duran Ezgi'ye sırtınden sarıldı.

"Kusura bakma, bazen sinirliyken ne dediğimi bilmiyorum ama sen de bana karşı daha anlayışlı olabilirsin."

Ezgi hemen ona dönüp sarıldı sıkıca.

"Tamam, olacağım."

"Bir an önce hazırlanmalısınız, birazdan babanız gelir. Sonra da babaanneler ve deden gelir."

"Tamam baba yirmi dakikaya aşağıda olurum."

Tabi ki Ezgi'in hazırlanması uzun sürüyordu.

"Ben beş dakikaya inerim."

İnce BelliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin