16- Alışveriş

22.2K 1.4K 373
                                    

Emirgile gitmemin üzerinden bir hafta geçmişti. Bu süre zarfında sık sık yüz yüze gelmemiş olsak bile telefonda sürekli ilestişim halindeydik. O gün eve gelen Selen Emir'in eskiden en yakın arkadaşlarından biriymiş meğer. Ama o Emir'i sevdiğini söyledikten sonra arasına mesafe koymuş Emir. Erkeklerden hoşlandığıni bilmesine rağmen aşk itirafı yaptığı için yanında olmasından ümitlenmesin diye uzaklaşmış ondan. Selen'in sevmesine bir şey diyemezdim. Sevmek insanın elinde olan bir şey değildi. O yüzden sevgisine tek bir lafım bile yoktu. Ama saygısızlık yapması çok yanlıştı. Daha beni hiç tanımadan bana dedikleri çok yanlıştı. Onun bu hareketlerini umursamıyordum şu an. Beni tek ilgilendiren şey Emir'di şu an. Umarım bir daha onunla yüz yüze gelmezdim.

Düğün tarihini belirlemiştik. İki hafta sonra evlenecektik. Gün olarak 4 hazirandı. Bu bir haftalık süreçte odaya benim için dolabı da almıştık. Baştan sona oda tekrardan benim isteğim üzerine açık bir griye boyanmış ve temizlenmişti. Odanın eski rengi koyu griydi ve odayı çok boğucu yapıyordu o yüzden birkaç ton açığına boyatmayı teklif etmiştim ve Emir'de kabul etmişti. Oda şu an oldukça ferahtı. Şu anlık başka bir şey kalmamıştı. Birkaç güne gidip düğünde giyececeğimiz takımları da alacaktık.

Maaşımı basit şeylere harcamamış kapsamlı bir alışveriş için biriktirmiştim. Bunu iyi ki yapmışım. Biriktirdiğim maaşımla gidip kendime yeni kıyafetler alacaktım. O yüzden alışverişe çıkmıştım. Özellikle gece yatarken giymek için gecelik almalıydım. Evlendiğim gün çizgi film karakterli pijamalarımı giymem komik olurdu biraz. Canım pijamalarım kusura bakmayın lütfen.

Alışveriş merkezine girdim. Direkt gireceğim mağazayı aradım ve buldum. Tam mağazaya girecekken telefonum çaldı. Mağazaya girmeden sakin bir yere geçip cebimden çıkartıp arayana baktım. Emir arıyordu. Hemen açtım.

"Efendim Emir?"

"Mete, dışarı çıkmışsın sanırım. Annem annenle konuşuyordu da ordan duydum."

"Evet birkaç parça kıyafet alacağım da. O yüzden alışverişe çıktım."

"Nerdesin? Bende geleyim beraber alalım."

"Alışveriş merkezindeyim de yorulma gelipte. Çok fazla alacağım şey var."

"Olsun ben gelmek istiyorum."

Çocuksu sesine güldüm. Biraz uğraşsam fena olmazdı.

"Bu kadar ısrar ettiğine göre beni özledin sanırım?"

"Sanırım öyle bir şey oldu, emin değilim. Bir yüz yüze gelsek anlarım ama."

Kahkaha attım, o da güldü ben gülünce.

"Gel bakalım anlayacak mısın görelim."

"Tamam. On beş dakikaya orda olurum."

"Görüşürüz. Öptüm."

Ağız alışkanlığıyla dediğim kelime beni biraz utandırmıştı ama o benim eşim olacaktı, yabancı değildi. Güldü.

"Görüşürüz de böyle uzaktan öptüm demeyle olmaz."

"Ne yapmamı istersin?"

"Yanına gelince dediğini gerçekleştirmeni isterim."

"Söz vermeyim, sen bir gel bakarız."

"Ohooo olmaz öyle. Söz vereceksin."

"Tamam tamam hadi gel. Bekliyorum."

"Tamam yola çıktım bile, görüşürüz."

"Görüşürüzzz."

Telefonu kapatınca gülümseyerek mağazaya girdim. Emir gelene kadar iç çamaşırı, pijama gibi şeyleri almıştım. Ama sanırım biraz fazla almıştım. Daha şimdiden elimde dört poşet vardı. Emir geldiğinde hemen olduğum yeri söylemiştim. O gelene kadar bir yere oturdum ve yanıma gelmesini bekledim. Gelince ayağa kalktım. Emir yanıma gelir gelmez bana sarıldı. Elimdeki poşetlerin izin verdiği kadar bende sarıldım. Bu arada aklıma verdiğim söz gelince eğildiği için hemen yanımda duran yanağına öpücük kondurdum. Güldü. O da benim gibi yanağımdan öptü. Sonra herkesin içinde çok fazla samimi olduğumuzu fark edip geri çekildim. "Ne yapıyor bunlar?" Dercesine bakan insanları görmezden geldim.

"Mete bana on beş dakikada dört poşet alışveriş yaptım deme."

"Ama yaptım. Nasıl demeyeyim?"

Güldü dediğime.

"Ne aldın bakayım."

Hızlıca poşetleri arkama sakladım.

"Olmaz."

"Neden?"

"Çünkü içinde özel şeyler var."

Gülüp bana imalı bir bakış attı.

"Haaa ben sonra görürüm artık."

Dediği lafla ufak çaplı bir şokla yüzüne baktım birkaç saniye. Emir'in yanında ilk defa bu kadar utandığımı hissettim. Bu halim Emir'i daha çok güldürdü.

"Başka bir şey alacak mısın?"

"Evet. Daha alacak çok şeyim var."

"Tamam poşetleri bana ver. Sen rahat rahat bak ne alacaksan."

Zaten çok çabuk kurtulmak istediğim poşetleri uzattım. Umarım içine bakmazdı. Bakmayacağını biliyordum ama olsun. Birçok mağazaya girip bir sürü şey almıştım. Uzun zamandır yapmayı planladığım alışveriş nişanlanınca nasipmiş. Toplam dokuz poşet olmuştu. Şu an elimde üç tane poşet vardı. Gerisini hep Emir taşımıştı bende rahat rahat gezmiştim. Bugün Emir'i baya yormuştum.

"Hadi gidelim. Bitti alışverişim."

"Yemek yiyelim mi? Sonra geçeriz eve."

"Eve geçelim evde yiyelim. Annemler bugün akşam teyzemlere yemeğe davetliler. Normalde bende gidecektim ama yorulacağım için kabul etmedim."

"Tamam ama yemek yapmak için zaman kaybetmeyelim. Ben çok acıktım. Restorantta hazırlasınlar bir şeyler geçerken alırız evde yeriz. Nasıl olsa yol üstünde."

"Tamam, olur."

İnce BelliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin