İnce Belli

28- Bebek

"Gitmek istediğin bir yer var mı? Ona göre ayarlayım."

Yatakta uzanmış, uyumak için Emir'in ışığı kapatıp yanıma gelmesini bekliyordum. Emir üzerini değiştiriyordu.

"Şehir olarak neresi sen seç ama deniz, kum, havuz olsun. Herkesten uzak, sakin olsun. Gidince gerçekten huzur bulacağımız bir yer olsun."

"E o zaman bana senin olman yeter, benim huzurum sensin."

Kahkaha attım.

"Şapşalsın Emir."

Güldü ve uzaktan bana öpücük attı. Bu beni daha çok güldürürken biraz Emir ile uğraşmak istedim.

"Bu ne böyle Emir? Uzaktan öpücük atmakla olmaz bu iş."

Ne yapmak istediğimi pek tabi anlamıştı.

"Haklısın yavrum ya, gerçeğini yapamm gerekti. Hemen yaptığımı düzelteceğim."

Sonunda ışığı kapatıp yanına uzandı. İyice dibine girip beline sarıldım. O da beni hemen belimden sardı. Yüzünü yüzüme yaklaştırıp dudaklarımızı birleştirdi. Dudaklarını karşılayıp öpücüğüne hiç beklemeden karşılık verdim. Elimi boynuna sarıp daha rahat öpmek için gövedimin yarısını gövdesinin üzerine doğru koydum. Belimdeki eliyle beni daha da üzerine çekti. Bir bacağımı bacaklarının arasına sokup daha rahat bir pozisyon aldım. Emir elini tişörtümden içeriye sokup sırtımı okşadı. Uzun bir süre böyle öpüşürken nefeslenmek için dudaklarımızı ayırdım.

Emir beni yatağa uzandırıp üzerime çıktı. Şu an kesinlikle benim devam edip etmemek istediğim konusunda kararsızdı. Onun için üzerimdeki tişörtü çıkartıp ona en güzel şekilde cavabımı verdim. Gülümseyerek dudaklarımı öptü. Sonra üzerindeki her şeyi çıkarttı. O çıkartırken bende çıkarttım. Boynuma sulu, sert bir öpücük kondurdu.

"Mete'm benim, kurban olurum."

Bende dudaklarını öptüm sertçe. İçimdeki Emir'in diyişiyle cilveli kısmı bastırmadım. Ellerimi ensesine sardım.

"Bende sana kurban olurum kocacığım."

Emir ne kadar belli etmemeye çalışsada ona böyle hitap etmemden aşırı hoşlanıyordu.

"Kocacığım diyen ağzını yerim senin."

Dudaklarımızı birleştirip daha sert öpmeye başladı. Dişlerini dudaklarıma geçirirken dediğini yapmaya niyetli olduğunu anladım. Ben acıyla inleyip öpüşüne karşılık vermeye çalışırken dudaklarıma sert bir öpücük kondurup geri çekildi. Boynuma öpücükler kondurup emdi, bu sırada bende durduğu şeklin el verdiği kadar boynuna öpücükler kondurdum. Yavaş yavaş aşağıya doğru indi. Belimi sertçe tutup karnımı emiyordu. Elimi saçlarına daldırıp daha da vücuduma bastırdım hazla. İnlememi tutamazken seslice inledim. Sonra aklıma evdekiler gelince elimi ağzıma kapattım.

"Sesini kısık tutmalısın hayatım. Yalnız olduğumuz zaman bunu yapmana gerek kalmayacak ama şimdi kendini zorlamalısın."

Karnımda çok fazla oyalandıktan sonra kayganlaştırıcıyı alıp bacaklarımın arasına girdi. Eline döktü, iki parmağını yavaşça içime gönderdi. Hafif sızı hissediyordum sadece. Birkaç kez soktuktan sonra üçüncüyü de ekleyip az önceki haraketlerine nazaran daha hızlı sokup çıkarttı. İnlememek için elimi ağzıma sıkıca bastırmıştım. Yeterli olduğunu düşünmüş olmalı ki parmaklarını çıkarttı. Penisine kayganlaştırıcıyı dökecekken durup bana baktı.

"Sen yapmak ister misin bebeğim?"

İyice doğrulup gözlerine baktım.

"İsterim kocacığım."

Dudaklarıma sert bir öpücük kondurup elime kayganlaştırıcıyı verdi. Kayganlaştırıcının kapağını açıp avucuma biraz döktüm. Sonra avcumu çekinerek penisine sardım ve birkaç kez ileri geri oynattım. Göz ucuyla tepemdeki bedene baktım. Sessiz inlemesiyle kafasını geriye yatırmıştı. Avcumu daha sıklaştırıp hareket etmeye devam ettim ama Emir elimi tutup buna engel oldu.

"Bu kadar yeter bebeğim."

Beni geriye yatırıp tekrar bacaklarımın arasındaki yerini aldı. Penisini içime soktu yavaşça. Ardından eline biraz daha kayganlaştırıcı alıp penisimi sardı. Bir yandan beni çekerken bir yandan da hızlı hızlı içime girip çıkıyordu. Kafasını omzuma yaslamıştı, bende elimin birini sıkıca ensesine sarmış biriyle de sıkıca sırtına tutunmuştum.

"Aaa-ah Emir!"

Sessizce kulağına doğru inledim. Emir haraketlerini daha da hızlandırıp içime boşalırken bende Emir'in eline ve karnıma doğru boşaldım. Nefes nefese soluklanırken Emir boynuma doğru başını yasladı. Nefeslendiği boynumu öptü. Ensesindeki saçları okşadım. Yorgunluk vücudumu esir alırken uyumamaya çalışıyordum.

"Hemen duş alıp uyuyalım. Yoksa böyle uykuya dalacağız."

"Sen gir duşa ben hemen nevresimleri çıkartıp geleceğim bebeğim."

Emir üstümde doğrulurken belimi tutup beni de kaldırdı. Yataktan inip minik adımlarla duşa girdim. Hemen kendimi sıcak suyun altına bıraktım.Çok sürmeden Emir elinde kıyafetlerle banyoya geldi. Kıyafetleri asıp, o da yanıma gelip çabucak yıkandı. Kurulanıp kıyafetlerimizi giydik. Bu saatte kurutma makinasını açamayacağımız için direkt odaya ilerledik.

"Saçlarını havluyla kurulayım iyice, geç otur."

Dediğini yapıp yorgunlukla yatağa oturdum. Tam önümde ayakta dikilirken başımı karnına yasladım. Kollarımı da bacaklarına sardım. Ben gözlerim kapalı öylece dururken Emir havluyla ovalayarak saçlarımı iyice kuruttu. Eğilip saçlarıma öpücük kondurdu.

"Mis gibi olmuş bebeğim."

Kollarımı bacaklarından ayırıp ayakta duran bedene doğru kaldırdım. Ellerimi, omzuna koyup destek alarak ayağa kalktım.

"Bebeğinin uykusu geldi."

"Hemen uyutayım o zaman bebeğimi."

Elinin ikisini birden sıkıca belime sarmıştı. Vücudumuzu ayırmadan yavaş yavaş yatağa doğru ilerledi. Bir yandan da saçlarıma ufak ufak öpücükler konduruyordu. Beni yatağa uzandırıp kendi de yanıma uzandı. Üzerimizi örttü. Beni sıkıca sardı. Saçlarımı okşayarak, öpücük kondurarak beni kollarında uyuttu.