25: hem mutlu hem mutsuzdu

2.5K 344 162
                                    

"Bunu Seungmin'e şimdi söylersek bebeğini düşürür." dedi Seungmin'in annesi telaşla. "Yalvarırım doğumdan sonra söyleyelim."

Hyunjin ona sarılan kayınvalidesinin omzunu okşarken iç çekti. "Söylemeyeceğiz anne, az kaldı zaten. Bir iki hafta içinde doğurur."

Jeongin ağlamaktan kızaran yüzüyle beraber ortamdan sessizce ayrılırken Hyunjin gözlerini kapatıp dişlerini sıktı. Onun da canı yanıyordu, kardeşiyle kıyaslanamazdı ama Hyunjin'in de canı çok yanmıştı. Doğum sancısı sanıp hızla hastaneye getirdikleri Jisung düşük yapınca, kimse ne diyeceğini bilememişti.

Anneleri Jisung'ın başında sessizce ağlayıp uyanmasını beklerken diğerleri de odanın dışında sessizce ağlaşıyorlardı.

"Anne biz gidelim hadi, Felix'in işi var daha fazla Seungmin'le kalamaz." Yaşlı kadın onaylarken oğlunun koluna girmiş, iç çeke çeke yürümeye başlamıştı.

"Hyunjin, ailenle kal. Seungmin'in yanında kalırım ben. Kendini iyi hissettiğinde gelirsin. Bebek doğmamış, yalancı sancıymış deriz." Hyunjin onaylarken büyüğüne sarılmış ve Minholar hastaneden ayrılırken kardeşinin yanına gitmişti.

Seungmin evde dört dönerken çalan kapıya koşturup açtı. "Hyung? Anne?"

"Bebeğim, nasılsın?" Minho içeri girerken Felix koltuktan kalkıp nişanlısına baktı. "Sonunda geldiniz biriniz! Doğurdu mu Jisung?"

"Yok, doğurmadı. Yalancı sancılardanmış." dedi Minho gülümseyerek.

"O zaman ben gidiyorum, bankadaki işimi halledeyim."

"Arabaya kadar bırakayım seni. Anne acıkmışsındır, Seungmin'le beraber bir şeyler hazırlayın da yiyelim." dedi Minho kapıda beklerken. Annesi oğlunu onaylayıp içeri girdiğinde Seungmin ağabeyine biraz sırnaşmış ve ardından annesinin yanına mutfağa geçmişti. Felix ceketimi giyip kendini dışarı attıktan sonra ayakkabısını giyip nişanlısıyla beraber aşağı indi. Arabasına geçerken Minho iç çekince ona dönmüştü.

"Bir şey mi oldu sevgilim?" derken ellerini yanaklarına yerleştirmişti. Bu hareketiyle Minho'nun gözleri hızla dolunca Felix kaşlarını çattı. "Ne oldu?"

"Felix, Jisung doğum yapamadı." dedi boğuk bir sesle. Kollarını ince beline sarmış ve iç çekmişti. "Bebeği düşürdü."

"Ne?" Felix nişanlısının saçlarına attığı ellerini duraklatırken Minho iç çekerek ona daha sıkı sarıldı. "Seungmin üzülüp erken doğurmasın ya da bebeği düşürmesin diye söylememe kararı aldık, hala hamileymiş gibi yapacağız ama..." derken yüzünü boynuma bastırdı.

"Daha her şey için çok küçüklerdi." dedi Felix içi giderken. "Jeongin daha dün neşeli neşeli bebeğinden bahsedip duruyordu. Oğlum olacak çok güzel büyüteceğim onu, demişti."

"Felix içim yandı, ikisi de çok hevesliydi, herkes bir ailede iki bebek olacak diye mutluydu. Beraber büyürler, kardeş olurlar birbirlerine diye hayaller kuruyordu Hyunjin'le Seungmin." derken başını kaldırıp derin bir nefes alsa da yüzü kızarmıştı. "Riskli olduğunu biliyorduk ama doğurabileceğini düşünüyorduk."

"Ama söylemişlerdi, erken doğum veya düşük olabilir diye." dedi Felix dolu gözleriyle. "Keşke erken doğsaydı da düşük olmasaydı."

"Seungmin'in gözlerinin içine baka baka yalan söylüyoruz şimdi." dedi Minho.

"Jeongin ne dedi buna?"

"Hiç, kızdı alındı kırıldı ama bir şey demeden eşinin yanına gitti. Annem ağlayarak yalvarınca inat yapmadı. Ağabeyinin bebeği de ölsün istemez zaten." dedi Minho derin bir nefes alırken. Felix onu arabaya oturtmuş, kapının cebindeki suyu uzatmıştı. Minho suyu içip derin bir nefes alıp yüzünü sıvazladı. Felix de yanaklarını okşayıp alnını öpmüştü büyüğünün.

Eğer kimseyle evlenmezsek // HyunminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin